Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanması planlanan ‘Süt Bankası' projesine tepki göstererek, "Proje, aile bağlarımızı dejenere edebilecek bir uygulamaya dönüşebilir" dedi.

Çalışkan, Anne Sütü Bankası ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya çalıştığı proje toplumun geleceği açısından olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir proje olduğunu öne sürerek, "Ayrıca, bu proje insana ait tüm genetik materyali ve hücresel ürünleri ekonomik bir kazanç vasıtası olarak gören küresel kapitalist sistemin Müslüman bir toplumu yutmasına zemin hazırlayabilecek bir oyundur. Aileye yeniden inanç eksenli düzenlemelerle daha sağlam bağlar kurulması gerekirken ve Sağlık Bakanlığı’na hiçbir toplumsal talep yokken bu şekilde tüm değerlerin ekonomik sözleşmelere yol açacak uygulamalara başvurulmasının küresel sistemin bir dayatması olduğunu düşünmemiz gerekir" dedi.

Alışveriş merkezlerinde satılan birçok gıdanın içeriğinde helalliği tartışılan binlerce katkı maddesine karşı önlem alınamazken Süt Anneliği meselesinde alınacak önlemlerle bir karışıklığa sebep verilmemesinin çok zor olduğunu ifade eden Çalışkan, "Avrupa Birliği uyum yasaları içerisinde de olsa toplumumuzun temel değerlerini hafife alan hiçbir uygulamaya onay vermememiz gerekir. Tehlikeli sonuçlar getirecek bu projenin Sağlık Bakanlığı tarafından hemen vazgeçilmeli ve insanlarımız bilgilendirilmelidir" diye konuştu.

Çalışkan açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Toplumsal çözülmenin yaşandığı akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin sıfırlandığı yardımlaşmanın ve merhametin şehirlerimizin sokaklarını bankalara terk ettiği bir süreç yaşanırken ortaya atılan Anne Sütü Projesi de aile bağlarımızı dejenere edebilecek bir uygulamaya dönüşebilir. İnanç ve düşünce hürriyeti en temel insan haklarındandır. Kişilerin aile oluştururken ve devamlılığını sağlarken bunu inançları ekseninde yürütmeleri de seküler metinlerle kısıtlanamayacak haklardandır. Nisa Suresi’nin 23. ayet-i kerimesi süt kardeşliğini aynen soydan gelen kardeşlik gibi kabul etmiş ve bir evlilik yasağı getirmiştir. Bu ayeti kerimeden nesepten dolayı haram olanlar sütten dolayı da haram olurlar hükmü çıkarılmıştır."

Hiçbir mama, anne sütünün yerini tutamaz ve elbette münferit süt anneliği uygulaması duyarlılık sahibi aileler için bir çıkış yolu olabileceğini söyleyen Çalışkan, "Ancak aile bağları, nikah ve evlilik bağları süt bankası projesi kapsamında ilerleyen süreçte küresel ekonomiye eklemlenmiş bir uygulamaya dönüşmesi muhtemel bir girişime kurban edilmemelidir" dedi.

Sağlık Bakanlığınca uygulanmaya çalışılan anne sütü bankası projesinin Avrupa Birliğince Türkiye’ye dayatıldığın ileri süren Çalışkan, Müslümanları paramparça edebilmenin sosyolojik projelerinin uygulanmaya çalışıldığını ifade etti.

Bu projenin modernleşme, batılılaşma kavramlarıyla toplumun manevi dokusundaki İslam inancını yıkabilmek için devreye sokulduğunu söyleyen Çalışkan, "Tanzimat ile beraber batılılar inancımızı boşalttı ve bugün manevi kavramlarımız noktasında kısır bir noktaya getirildik. Bütün bunlar oynanan oyunun bir parçasıdır" dedi.

Avrupa Birliğinin kapısında 50 senedir bekletilen Türkiye'nin din olgusundan dolayı asla kabul edilemeyeceğini savunan Çalışkan, "Bizim tarihten gelen, İslam'dan gelen mayamız var. Bunu bozmadan kesinlikle almak istemiyorlar. Şimdi bunlardan birisi de Süt Bankası meselesi. Avrupa kanunlarında süt kardeşle evlenilemez diye bir şey yok. Bizim medeni kanunumuzda da yok. Ama biz 75 milyon Müslümanız. İşte bu duvarı yıkmak istiyorlar. Bizim inancımıza göre bir çocuk iki yaşını doldurmadığı zaman bir kadının sütünü bir yudum bile içerse öz çocuğu gibi olur" şeklinde konuştu.

ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, muhtemel bir Süt Bankasına süt vermemek ve süt almamanın duyarlı halk tarafından bu uygulamaya verilecek en güzel cevap olacağını ifade etti.