Nilay, Tolga, Sedat, Yüksel, Koray, Kılıçhan, Nebiye, Melek…

Bu şekilde uzayıp gidiyor elli üç kişilik isim listesi.

Yaşları 10 ile 14 arasında değişen bu çocukların her biri anne babasının göz nuru.

Hepsi, çocuklarının iyi bir geleceğe sahip olması için çabalıyor.

Çocukların da hayalleri var.

Öyle ki bu hayaller, ne küçücük yaşlarıyla sınırlı, ne de boylarıyla…

Kimi öğretmen olmak istiyor, kimi mühendis, kimi pilot, kimi ise doktor…

*

Yarının Türkiye’sinde söz sahibi olacak olan ve ülkemizi daha sonraki yarınlara taşıyacak olan bu çocuklar, Akçaabat Derecik Uğurlu Okulu’nda öğrenim gören 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencileri.

En az anne babaları kadar, toplumun da büyük beklenti içinde olduğu bu cevherler, şu sıralar hayli dertli.

Sebebine gelince.

Anlatalım efendim…

Bildiğiniz üzere Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin kapatılmasının ardından yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçebilmek adına son birkaç yıldır ilköğretim okullarında hafta sonları ücretsiz destekleme kursları veriyor.

Bu kurslarla beraber öğrenciler hem bilgi eksiklerini gideriyor, hem de TEOG sınavına hazırlanıyor.

Uygulama, sağladığı faydalarla beraber, toplumun her kesiminden tam destek görmekte…

Yani ilgi yoğun…

Sözünü ettiğimiz kurs, bu yıla kadar Akçaabat Derecik Uğurlu Okulu’nda da veriliyormuş.

Lakin bu yıl, her ne olduysa 53 kişilik öğrenci sayısı yetersiz görülmüş ve öğretmenler aracılığıyla öğrencilerden başka bir okulda verilecek kursa kayıt yaptırmaları istenmiş.

Garip bir durum…

Görüyoruz ki, yetkililer zorunlu eğitimi sorunlu eğitim haline nasıl getiririz onun derdindeler.

Kardeşim, köy burası köy.(!)

Dağı var, kışı var, çamuru var.

Ha bir de, “gidin” dediğiniz o okula kilometrelerce mesafe var.

Veliler, okumak isteyen yavrularına günlerdir çare arıyor.

Akçaabat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü dâhil, çalmadık kapı bırakmamışlar.

Kendilerine; “boşuna uğraşmayın, zaten süre doldu” denilerek yine o okul adres gösteriliyormuş.

Ortada dolaşan farklı iddialar da var.

DİYORLAR Kİ; bölgemizde bulunan başka bir okulda 40 kişilik öğrenciye aynı kurs nasıl veriliyor.

DİYORLAR Kİ; geçen yıl okulumuzda kurs gören öğrenci sayısı daha azken, neden hiç kimse bu duruma takılmadı?

*

Ortada şöyle bir durum da var.

Akçaabat Derecik Uğurlu Okulu’nun bu kurslarla yakaladığı başarı grafiğini araştırdık.

Geçen yıl, çokça tercih edilen onlarca okulun arasından sıyrılıp 13’üncü sıralara yükseldiğini gördük.

Yazık değil mi bu çocuklara?

Hadi bunu da geçtik.

Birçok alanda yaptığı reformlar ve atılımlar nedeniyle dünyanın yakından takip ettiği 2016 yılı Türkiye’sinde, bu gibi mazeretlerle birlikte eğitim sistemimize çomak sokulmak istenmesinin faydası kime?

Unutmadan, ortada şöyle bir durum da var.

Sorunun çözümü için muhatap alınan yetkililer, enerji ve zamanlarını velileri kimin gaza getirdiğini bulmak için harcayıp, hafiyeliğe soyunmuşlar.

Ne denilebilir ki?

Vallahi pes!