Bazı şeyler zamanla daha iyi anlaşılır. İlk anlarda neyin ne olduğu, kimin ne tarafta yer aldığı, kimin nelere bulaştığı çok da doğru belirlenemeyebilir.

Tabiri caizse ortalık toz dumanken “at izi, it izine karışabilir”. Böylesi zamanlarda dikkatli olmak gerekir. Tabi bu dikkat hızlı hareket etmeye engel olmamalıdır. Bazen de tersi durumlar olup suça batmış, ihanet içinde olan hainler için böylesi durumlar kaçma fırsatı oluşturabiliyor.

Anlattığım bu olayları FETÖ terör örgütünün işgal girişimi sonrası yaşadık.

Tabi yapılmak istenen bu hain girişim basit bir olay olmayıp bazı devletlerin istihbarat servislerince desteklendiğinden elbette bazı hatalar olacak. Sonuçta hata varsa bunların tespit edilip düzeltilmesi gerekir.

Bu süreçte benim gözlemlediğim; bu işin ciddiyeti çoğu kurum tarafından fark edildiği ve gerçekten bir mücadele verilmekte olduğudur. Tabi bazı kurum ve kuruluşlarda hala eksiklikler de yok değil.

Hala bazı soruların cevapları verilmiş değil. Hala bazı kişilere dokunulmuş değil.

Hala bazı kişilerin ne olduğu, o anda neden başka yerlerde olduğu belli değil.

Bu türden soruları çoğaltmak mümkün. Tabi bizim bilmediğimiz sonradan öğreneceğimiz gelişmeler de olacaktır.

Burada dikkate alınması gereken başka bir olay da bazı kesimler tarafından bilinçli ve sistematik olarak bu işi sulandırma çabaları ve toplumda bir endişe havası oluşturma gayretidir. Özellikle bu iki hususa çok dikkat etmek gerekir. Bu hain FETÖ örgütünün geçmişte yaptıklarına baktığımızda bunlardan her şey beklenir.

Bu nedenle bu kişilerle mücadelede zaafa yer verilmemelidir. Toplum tarafından en çok merak edilen bir başka husus, bu örgütün siyaset kurumu içindeki uzantılarına yapılan ya da yapılacak operasyonlardır.

Örneğin hala cevap bulamamış bir soru da bu hain girişim sonucu oluşturulacak sivil yönetimde yer alacak olan siyasilerin kimlerden oluştuğudur. Ya da hala bazı internet sitelerinde yer alıp Ankara gündemine düşen bazı siyasilerin o gece bu hainlerle işbirliği halinde olduğu iddialarıdır.

Bu türden iddiaların doğruluğu araştırılıp kamuoyu aydınlatılmalı ve bu türden işlere bulaşanlardan kanun önünde hesap sorulmalıdır. Kimse bu halkın oyunu alıp aynı zamanda bu halkı öldürmeye teşebbüs eden bir örgüte yardım edemez, böylesi örgütlerle ilişki içinde olamaz.

Bu en basitinden halka ve devlete ihanettir. İhanetin bedeli de bellidir. Şunu açıkça belirtmek istiyorum; bu ihanet girişimine kadar hatta bu ihanetten sonra dahi Sayın Cumhurbaşkanımızı bu mücadelede yalnız bırakan, göstermelik davranıp hala bu hainlerle ilişki içinde olan kim varsa bunlar hem siyasetten hem de devlet kademelerinden uzaklaştırılmalıdır.

Unutulmamalı kimse bulunmaz değildir. Son olarak her gün tekrar darbe olacak haberleri yapmanın ülkemize zarardan başka bir etkisi olmaz.

Bu tür haberler kasıtlı ve toplumsal huzuru bozma amaçlıdır. Ülkemiz güçlüdür ve bu süreçten arınarak ve daha da güçlenerek çıkacaktır.