İş Kanunu'na göre, aralıklı sürelerin birleştirilerek değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Yargıtay kararlarına atıf yaparak, önceki dönemlerde kıdem tazminatı ödenmiş olsa dahi, çalışılan sürelerin yıllık izin hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, işçinin önceki dönemlerde kullanılmayan izin sürelerinin ücretinin ödenmiş olması durumunda, bu sürelerin yeni dönem izin hesaplamalarında dikkate alınmayacağını aktarıyor. 

Bakanlıktan sıkı takip! IBAN ile Ödeme Yapanlar Dikkat! Bakanlıktan sıkı takip! IBAN ile Ödeme Yapanlar Dikkat!

Yazıda şu ifadelere yer verildi:

İşten ayrıldıktan sonra ileri pozisyonlarda tekrar aynı işyerinde çalışmanın giderek arttığına dikkat çektiğimiz dünkü yazımızda bir işyerinde aralıklı çalışmada kıdem tazminatının durumunu incelemiştik.

Aynı işverenin yanında aralıklı çalışma halinde gündeme gelen ikinci bir soru da yıllık izin hakkının hangi süreye göre belirleneceğidir.

İş Kanunu aynı işverenin yanında geçen aralıklı sürelerin bir bütün olarak dikkate alınacağını ifade etmektedir.

Yargıtay eski tarihli kararlarında daha önce kıdem tazminatı ödenen sürelerin tasfiye edildiğini, bu nedenle yıllık izin hakkında dikkate alınmayacağını belirtmiştir. Yeni tarihli kararlarında ise aralıklı çalışmada yıllık izin hakkının kıdem tazminatının ödenmiş olmasına bağlı olmadığını isabetli olarak belirtmiş, kıdem tazminatı ödenmiş olsa bile aynı işverenin yanında daha önce çalışılan sürelerin yıllık izne hak kazanma ve hak kazanılan sürenin tespiti konusunda dikkate alınacağını vurgulamıştır.

Bununla birlikte aynı işverenin yanında daha önce çalışılan sürenin yıllık izin hakları kullandırılmış veya önceki işten çıkışta ücreti ödenmişse, ilgili dönemin tasfiye edildiğini, bu nedenle yeni dönemde önceki sürelerin yıllık izne esas sürelerin hesabında dikkate alınmayacağı yönünde kararları bulunmaktadır. Kanunun açık hükmü karşısında yıllık izin hakkının süresine ilişkin aralıklı çalışmaların birleştirilmesi gerekmektedir.

Yeni döneme eklenir

Yargıtayın izin hakkının sıfırlanmasına ilişkin uygulamasını sadece izin sürelerinin artışında kabul ettiği fakat yıllık izne hak kazanmak için gereken bir yıllık sürenin hesabında, önceki dönemin artan süresini sıfırlamadığı, yeni dönemde ilk yıllık izne hak kazanılacak tarihin hesaplanmasında dikkate aldığı görülmektedir.

Örneğin iki yıl altı ay çalışan bir işçi, işten ayrıldığında kullanmadığı yıllık izin süresinin ücreti ödenmişse, yirmi iş günü izne hak kazanmak için doldurması gereken altı yılın hesabında iki yıl dikkate alınmayacak, fakat tekrar işe başladığında, önceki artan süre olan altı ay dikkate alınarak, yeni dönemde altı ay çalışması halinde yıllık izne hak kazanacaktır.