FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanması ve örgüt üyesi askerler hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına büyük önem verdiği, son yıllarda F-16 pilotu subayların büyük kısmının örgüt üyesi olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli savcı Müslüm Canbolat tarafından FETÖ’nün Hava kuvvetleri Komutanlığındaki “mahrem imamları” ve örgüte üye askeri personeller hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda hazırlanan 596 sayfalık iddianamede, 76’sı “mahrem imamı”, 81’i askeri personel olmak üzere toplam 157 kişi şüpheli olarak yer aldı.

ÖRGÜT ANKARA YAPILANMASINI İKİYE AYIRMIŞ

İddianamede, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki uzantıları tarafından gerçekleştirilen 15 temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan operasyonlar sonucunda alınan ifadeler, elde edilen bilgi ve belgeler ışığında yapılan çalışmalarda önemli bilgiler tespit edildiği belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerinde sivil yapılanmanın dışında farklı bir yapılanmaya gittiği, tamamen hücre çalışması yapılarak, birbirinden habersiz ve bağımsız üniteler oluşturulduğu, bu ünitelerin de sivil abilerin/imamların sorumluluğunda üst düzey kuvvet komutanları (general, albay, yarbay, binbaşı gibi), subaylar (teğmen, üsteğmen, yüzbaşı gibi) ve astsubay gruplarından oluştuğu, örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ankara bölgesi yapılanmasını ikiye ayırdığı, Ankara 1. Bölge ve Ankara 2. Bölge olarak bir düzenleme yaptığı, Ankara 1. Bölgede Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Hava Lojistik Komutanlığı, Ankara 11. Üs Komutanlığı/Etimesgut Hava Hastanesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığının bulunduğu tespit edilmiştir.”

“SON YILLARDA F-16 PİLOTU OLAN SUBAYLARIN ÇOĞU FETÖ MENSUBUDUR"

Bazı şüphelilerin ifadelerinden Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığında pilot olarak görev yapan örgüt üyelerinin darbe girişimi öncesi Ankara’da olmaları yönünde talimat verildiğinin anlaşıldığı belirtildi. İddianamede, “Örgütün Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı yapılanmasının çok ciddiye alındığı, bu üs komutanlığında jet pilotları içerisinde en üst nokta olduğu kabul edilen F-16 pilotu yetiştirilen tek eğitim filosu olan 143. Filonun (Öncel Filo) bulunduğu, yine F-16 pilotlarının bulunduğu, bu nedenle örgütün bu üs komutanlığına çok önem verdiği, yapılanmanın bu üs komutanlığında büyük bir gizlilik içerisinde yürütüldüğü, örgüt adına faaliyet yürüten sivil abiler/imamlar ile kendi ders/sohbet grupları içerisinde bulunan subayların kesinlikle kod isim kullandıkları, gerçek isimlerini kullanmadıkları, daha çok farklı bir örgüt mensubunun kiraladığı evlerde örgütsel toplantıların yapıldığı, toplantılarda cep telefonlarının kullanılmadığı ya da şahıslar tarafından kendi ikametlerinde açık bir şekilde bırakıldığı, son yıllarda örgütün jet uçağı pilotu olacak subayların belirlenmesinde etkisinin üst seviyelerde olduğu, Hava Harp Okulundan mezun olan subayların İzmir Çiğli’de bulunan Uçuş Okulunda eğitimleri sırasında sırasıyla 123. Filo (başlangıç uçuş eğitimi), 122. Filo (temel uçuş eğitimi) ve 121. Filoda eğitim aldıkları, bu aşamada örgüt üyesi olmayan subayların yıldırma, eğiticiler tarafından düşük not verilme ve benzeri yöntemlerle jet pilotu olmalarının engellendiği, bu aşamalardan başarı ile geçen personelden alınan tercih formları ve başarı sıralamalarının jet pilotu olmak için baz alındığı, örgüt tarafından örgüt üyesi subaylardan jet pilotu olmak istemeyenlerin bu tercihlerinin kabul edilmediği, tercihlerini jet pilotu olmak şeklinde yapmalarının istendiği, F-16 pilotluğu eğitimi/kursu için bu üsse gelen subayların büyük bir bölümünün Hava Harp Okulundan itibaren titizlikle elemeye tabi tutularak örgüt tarafından belirlendiği, örgütün onay vermediği kişilerin F-16 pilotu olamadıkları, (son yıllarda F-16 pilotu olan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ terör örgütü üyesi oldukları, istisnai olarak örgüt üyesi olmamasına rağmen F-16 pilotu olan subayların ise örgütün kendi kadrolarının yetersiz olması ya da bu subayların kişisel başarı ve ilişkileri nedeniyle örgüt tarafından konulan engelleri aşmalarının etkili olduğu) 2013-2014-2015-2016 yıllarında Akıncı 4. Ana Jet Üssüne F-16 pilotluğu eğitimi için gelen tüm kursiyer sayısı ve örgüte bağlı kursiyer sayıları karşılaştırıldığında son yıllardaki kursiyerlerin neredeyse tamamının örgüt üyesi oldukları, bu bağlamda son yıllarda F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi oldukları, örgütün 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen başarısız darbe girişiminde F-16 (ya da diğer jet uçaklarının) pilotu olan üyelerinin çok küçük bir bölümünü kullanmadığı tespit edilmiştir” denildi.

(Abdullah Sarıca/İHA)