Yıllar önce Ortadoğu’da “Arap Baharı” adı altında başlayan ve o zamanlar bölge halklarının daha iyi bir yönetim için ayaklandığı olaylar artık yaşam mücadelesi verdikleri bir savaş ortamına dönüşmüştür.

Ne oldu da daha düne kadar zalim dedikleri, diktatör dedikleri yöneticileri arar duruma geldiler. 

Nerede hata yaptılar?

Nerede kandırıldılar?  

Ya da kimlere ihanet ettiler?

Aslında her şeyin özeti şimdi, yanı başımızda Suriye ve Irak’ta yaşanıyor.  Evet, bu yerler adeta yangın yeri. Katliam burada, kan burada, işkence burada. Bakıyorsunuz hiç alakası olmayan ülkeler buraya savaşmaya geliyor. Neyle ya da kimle?

Görünürde bir Deaş terör örgütü var, bununla. Tamam, da hiç biri neden sormuyor: “Bu örgüt bir anda mı oluştu, nasıl bu kadar güçlendi?

Hangi ülkeler var bunun arkasında? Amaçları ne?

”Aslında bir anda oluşmadı, bu coğrafyalara müdahale edebilmek için oluşturuldu, bu terör örgütü. Amaç belli. Önce ülkelerde iç karışıklık, çıkar sonra da bunları kendi içlerinden değişik gruplar adı altında böl ve yönet. Ondan sonra istediğin enerji koridorunun oluştur. İstediğin devleti kur. Ve İsrail’e istediği yaşam alanını sağla. Mesele bu kadar alçakça. Tabi bunu yapmak için bir engel var. O da güçlü Türkiye. Yoksa bugün ülkemize meydan okuma hadsizliğinde bulunanlar bu cesareti kimden alıyor. Daha dün Musul’u Daeş terör örgütüne bilinçli bir şekilde teslim edenler, niye bugün bize “Iraktan çıkın” desin?

Amaç ülkemizi hain darbe girişimiyle işgal edemeyen emperyalist güçlerin ülkemizi bu tür oyunlarla ve örgütlerle yola getirme çabasıdır. Tabi bunlar artık eskide kaldı. Önceden ABD bir plan yapar ve herkes verilen görevi sorgusuzca yerine getirirdi. Sen Hükümet kurardın o sana bakan gönderirdi.

O isterdi sen yapardın. O verirdi sen kullanırdı.  Velhasıl o ne derse o olurdu. Ama şimdi işler değişti. Artık kendi karar veren, bu coğrafyada bende varım diyen; en önemlisi de haksızlığa başkaldıran, mazluma kucak açan bir Türkiye var.

Artık ABD ile çıkarlarımız ters düşüyor.

Düşünün siz ABD istemediği halde Suriye’ye müdahale ediyorsunuz, Irak’ta askeri kamp kuruyorsunuz. Onun desteklediği YPG terör örgütüne vuruyorsunuz. Türkiye bunları yaptı ve yapmalıydı. Akıllı hiç kimse yangına müdahale etmek için evinin içine gelene dek beklemez.

Tabi gücün ve imkânın varsa. Artık Türkiye’nin buna gücü yetiyor.

Özellikle ülkemizin Rusya ile ilişkilerini yeniden düzeltmesi ve özellikle de enerji alanında yaptığı anlaşmalar ABD ve diğer ülkeler için tehdit olarak görülüyor.

Bu nedenle ülkemiz artık daha da hedef alınacak. Ülkemiz bugün Suriye ve Irak müdahale ediyor olması -geç kalınmış- yerinde bir müdahaledir.

Bizim buralarda tarihten gelen bir sorumluluğumuz var. Yoksa ABD bugün var petrol bitince yarın yok. Ama Türkiye Allah’ın izniyle hep bu coğrafyada olacaktır.