Iltalehti gazetesindeki habere göre Finladiya'da her yıl doğan çocuk sayısı azalıyor ki 2010 yılında 60 000 bebek doğarken 2016 yılında 52 000 bebek doğmuş. Doğumlar böyle hızla azalmaya devam ederse; son Finli 2067 yılında doğmuş olacak.

2012 yılında Finlandiya ile ilgili bir resmi rapor görmüştüm; Avrupa'nın en az göçmene sahip ülkelerinden birisi olan Finlandiya'da, "2160 yılında Fin asıllılar çoğunluğu göçmenlere kaybedecekler", diye yazıyordu. Şimdi gözüren o ki bu çok daha erkek olacak gibi..

Batı ülkelerinde İslâm düşmanlığının artışının en büyük nedeni nedir?

Neden Müslümanlar hedefteler?

"Dünya Dinleri'nin Geleceği - The Future of World Religions" isimli araştırma raporu Batı ülkelerinde son zamanlarda Müslümanların üzerine çok gidilmesinin nedenini gösteriyor (Bknz. Link 1).

Son yıllarda Batı'da giderek artan Müslüman olanlara karşı faaliyetlerin, en büyük nedeni; gelecekte Müslüman nüfüsün Batı'da ve dünyadaki durumudur (bknz. aşağıdaki resimlerdeki tablolara).

2050 yılında, dünyada 2010 yılında yüzde 23.2 olan Müslüman nüfus oranı yüzde 29.7'ye ulaşacak ve Hristiyan oranına yaklaşacak. 2070 yılında ise ilk sıraya yerleşecek.

2010 yılında 1 milyar 600 milyon olan Müslüman nüfüs, 2050'de 2 milyar 760 milyona çıkacak.

2010 ile 2050 yılları arasında dünya nüfüsu 2 milyar 400 milyon aratacak ve bu artışın yüzde 50'si Müslüman nüfüs sayesinde olacak.

2010 - 2050 yılları arasında Müslüman nüfus, yüzde 73 artacak.
Aynı dönemde diğerlerinin artış hızı ise aşağıdaki ikinci resimdeki tabloda.

Müslüman nüfüsun hızla artmasının en büyük nedeni, Müslüman kadınların ortalama 3 çocuk doğurmaları. Yani doğurganlık oranları iyi.

2050 ve 2070'li yıllarda bazı Avrupa ülkelerinde de bu artışla Müslümanlar çok büyük bir orana ulaşacaklar. İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkeler, artık Müslüman ülke olarak bile anılabilecekler.
Ülkelerinin gelecekteki nüfüs oranlarını hesaplayanlar, el atından İslâm düşmanlığını körüklemekteler.

Fransa , Hollanda, Belçika ve Avusturya gibi örtünme yasakları gibi batı kültürüne ters düşen, sadece Müslümanları rahatsız edici yasaklar getirilerek "çekin-gidin ülkemizden"e olay getirtilmeye çalışılmaktadır.

Kısaca; Batı, ikiyüzlülük yapmaktadır. "İnsanlık, demokrası vs." derken, ırkcılık ve İslâm düşmanlığı körüklenmektedir.

Müslümanlar olarak, bizler de gerçekleri görüp, bilinçlenmeliyiz.

Sabrederek ve iyi örgütlenerek yarım asır daha devam edersek, sonuçta bulunduğumuz ülkelerde daha bir huzurlu bir ortamda yaşayabileceğiz.

Mümkün olduğunca çocuk sayısını artırmakda da, yarar var.