61SAAT HABER SERVİSİ - SERKAN KILINÇ - TAYFUN ÇÖPÇÜ - AK Parti Trabzon Milletvekili Adnan Günnar, 61saat.com'un konuğu oldu. 61saat.com İmtiyaz Sahibi Erhan Esaspehlivan ve Yayın Danışmanı Ali Savaş’ın sorularını yanıtlayan Günnar, dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Günnar, siyasete ilk olarak nasıl atıldığı sorusuna,  2007 yılında devlet memuruyken görevinden istifa ederek siyasete atılmaya karar verdiğini kaydeden Günnar, “Hayatımda ilk defa siyasete giriyordum.  Trabzon İl Teşkilat Başkanı olarak yaklaşık 6 ay sonra AK Parti teşkilatlarında göreve başladım. 1,5 yıl Muhammet Beyin yönetiminde görev yaptım. Arkasından il yönetiminde olmamaya karar verdim. 6 ay ara verdim. 6 ay sonra Genel Merkezin tensipleri ile birlikte İl Başkanı olarak atandım. 5 yıllık İl Başkanlığı yani 2 dönem il başkanlığı yaptıktan sonra Genel Merkezin isteği ve onayıyla birlikte İl Başkanlığından ayrıldım.
Milletvekilliği meselesinde ise Süleyman beyde “milletvekilliğini düşünmelisin” dedi. Biz de İl Başkanı olmayacağımızı deklare ederek partimizi arkadaşlarımıza teslim ettik. Milletvekili aday adayı olduk. Bugün milletvekili olarak halkımıza hizmet etmeye gayret ediyoruz” dedi.



ACEMİLİK DÖNEMİNDE NELER YAŞADI?
Milletvekili olarak ilk acemilik döneminde neler yaşadığı sorusuna ise Günnar, “”Sizin kaçıncı dönemiz” gibi sorularla muhatap olunca... Yeni milletvekili arkadaşlarımız bu şekilde söylediler. Acemi gibi davranmıyorduk. Bildiğimiz ortamdı. Halkla iç içeydik. Halka hizmet mevzuudur. En büyük acemiliğimiz şu oldu. “Salonda yoklama var” sesi geliyor.. Biz de o sırada misafirlerimizi ağırlıyoruz. Sonra tekrar gideriz dediğimizde yok yazılıyor muşuz. Ancak daha sonra, “yoklama var” denildiğinde misafirlerimize “Kusura bakmayın” diyerek koşa koşa gidiyorduk...” dedi.
Meclisle ilgili de bilgiler veren Günnar, “Hangi partiden olursa olsun hepsi kendi yöresinin iyi insanlarından seçilmişler. Mecliste bir manada genel kurulda herkes partiliyken, genel kurul dışında birlik ve beraberlik içinde hoş sohbet gündemi beraber tartıştığımız ortaklaşa kanaatlere vardığımız konuları konuşuruz. Gayet güzel bir ortamımız var” diye konuştu.



EŞİYLE VEDALAŞTI
Darbe gecesinde neredeydi ve neler yaşadığı sorusuna ise Günnar, Erhan Esaspehlivan’a dönerek, “İlk darbeyi senden öğrendim” dedi. Günnar, sözlerine şu şekilde devam etti: “Erhan beni aradı. Ben Ankara'dan Trabzon'a yeni gelmiştim. 15 Temmuz'da meclis sona ermişti biz her zaman olduğu gibi Trabzon'a geldik. Bir arkadaşımın yanındaydım. 1 saat oturduktan sonra akşam yemeğini yiyecektik. Erhan aradı.. Haberlerde İstanbul'da yolların kesildiği haberini almıştım. Erhan bana, "Darbe mi oluyor?" dedi. Bende Erhan'a "Sen hiç darbe görmedin" dedi.  “Meydanlarda insanlar olur muydu? Darbe böyle olmaz. Darbe olacak olsa 81 vilayete yayılmış olurdu. Açıkça ben sanmıyorum” dedim. Erhan bize “böyle bilgiler geliyor” dedi. Arkasından bizim bir grubumuz vardı. İnternetten takip ediyoruz. Olayın vahim boyutlara doğru gittiğini vatandaşın direnişini fark ettik. Sayın Başbakanımızın “bu bir kalkışma hareketidir” sözünden sonra ben misafirlikten kalkıp hemen partiye gitmem kanaatine vardım. Eşimle vedalaştım. “Çok uzun süre görüşemeyebiliriz” dedim. Darbe sinyalini almıştık.


 
Sonra partiye girdik. Ne oluyor falan filan derken Süleyman Soylu ile görüştüm. “Nedir durum” dedim. “Şimdilik sakin bir şekilde izleyin” dedi. “Her hangi bir heyecana gerek yok, sakin olun” dedi. Arkasından olaylar safha safha gelişmeye başladı. Biz partinin balkonuna çıktık, şöyle bir dışarı baktık binlerce kalabalık.. Yığın yığın gelmeye başlamış. En önde ülkücüleri görüyorum. Sosyal demokrat arkadaşları görüyorum. Millette ki bu birliği Meydan Parkında gördük. Orada konuşmalar yaptık. Sabaha kadar bu olay sürdü. Arkasından Türkiye'de ki o vahim hadiseleri izlemeye başladık. İnsanların öldürüldüğünü gördük”
 
TBMM’YE GİTTİĞİNDE NELER HİSSETTİ
Darbe girişimi sırasında bombalanan TBMM’ye ilk gittiğinde neler hisettiği sorusuna ise Günnar, “O yıkılan kolonları, paramparça olmuş binaları, tamamen hurdaya dönmüş halkla ilişkiler binasını, görünce durumun ne kadar vahim olduğunu fark ettik. Tamamen öldürmeye yönelik bombalama olduğunu gördük. Tam 5 metre mesafe ile 60 parlamenter hayatını kurtuldu. 5 metre daha kenardan isabet etseydi meclisin içine girecekti. 15 Temmuz geçesi, milletimizde ne kadar gurur duysak azdır. Ben bir milletvekili olarak çok bunaldığım günlerim olmuştur. Sürekli vatandaşın talepleri ile uğraşmak mecburiyetindesiniz. Memleketiniz yatırımları ile ilgileniyorsunuz. Tüm bunlarla uğraşırken samimiyetle kalben şunu söyledim. Bu millete hizmet etmek şereftir. Ne kadar çalışırsak çalışalım bu milletin hakkı ödenmez. Cenab-ı Allah Milletimizden razı olsun..” ifadelerini kullandı.
 


SOYLU’YU KAPTAN OLARAK BELİRLEDİK
Günnar, “Biz teşkilattan tecrübemizle milletvelinin tek başına hareket etmesinin belki başlangıçta o milletvekili açısından imaj açısından olumlu algılanacağını düşüncesini bilmemize rağmen, birlik ve beraberlikten kopmanın hem teşkilata hem de halkımıza faydası olmayacağını bilen teşkilat mensuplarıyız. Biz sayın bakanımızı kaptan olarak belirledik. Sayın Bakanımızın kaptanlığında hep beraber Trabzon'a yatırımları masaya yatırıyor takip ediyoruz.
Şehir hastanesi meselesi veyahut başka konularla ilgili Adnan beyi... Böyle bir görev bölümü var. Ama sadece ben bununla sınırlıyım demiyor milletvekili arkadaşlarımız. geliyoruz bir araya ne yapmamız gerekiyor... Onu istişare ediyoruz” dedi.
 
TRABZON’UN NEYE İHTİYACI VAR
Bizim komple Güney Çevre yoluna ihtiyacımız var. Havayolu meselesi var. Biz bunları her gördüğümüzde bakanlarımıza iletiyoruz. Ama bizim de kaptanımız sayın bakanımızdır. Biz de sorunlar sıkıntıya girdiğinde sayın bakanımıza söyleriz. Biz meclisin üyesiyiz ama kendisi hükümetin üyesidir... Bizim kendi aramızda huzursuzluğumuz olursa Allah göstermesin, tabi ben nelerle çalışmadım ki .. Faruk Özak, Erdoğan Bayraktar, Kemalettin Göktaş, Mustafa Cumur... Onlardan çok şey öğrendik. İçimizde ki bu huzur aslında toplumun huzurdur.


 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’a yatırımlar konusunda hassas olduğunu kaydeden Günnar, “Trabzon’a yapılmış yatırımları gözlüyoruz. Biz içindeyken fark edemiyoruz ama Trabzon'a 10 yıl sonra gelen bir arkadaşımız bu şehre ne olmuş diyor... Türkiye kalkınma hamlesine girdi. köprüleri önemsemiyoruz. İstanbul'da köprü yapılıyor rutin bir hadise olarak görüyoruz. Bu da Türkiye'de ki iktidarın bütün şehirlere güçlü bir şekilde yapılma anlayışını gösteriyor.
Trabzon'a yapılan yatırımlarda AK Parti'nin öncelikli davrandığını gösteriyor
Güney Çevre Yolu meselesi AK parti iktidarını karayolu çalışması neticesinden hepimizin gündemine yeniden bir daha geldi. Ülkenin içinde bulunduğu bir takım durumlardan dolayı belki bu kısmı olarak zaman açısından sekteye uğrayabilir.
Erzincan-Trabzon demiryolu hattı gündemde. Fizibilite çalışmaları yapılmış. İnşallah 2023 yılında tren yolumuz yapılacaktır. Turizm açısından değerlendirecek olursak Trabzon, İzmir'in üzerinde belki turist karşılıyor. Trabzon'da 5 yıldızlı otel bir tane vardı. Şimdi 5 yıldızlı otel ne oluyor dedirtecek noktada otellerimiz oldu. Denize girecek yerimiz eskiden de yoktu. Uzunkum Plajı vardı. Orası da kanalizasyon akarları ile birlikte berbat oldu. Sahil yolu yapıldıktan sonra orası da güzelleştirildi. Şimdi Trabzon Büyükşehir Belediyesi Gülcemal Projesini yapıyor. Allah'ın izniyle mükemmel bir alan ortaya çıkıyor.
Trabzon iklimi itibariyle deniz şehri sayılsa da Akdeniz gibi sayılmaz. Dolayısıyla biz de yayla turizmi ön planda” dedi.
 
AKYAZI’DA YAPILACAK ŞEHİR HASTANESİ...
Akyazı’da yapılacak “Şehir Hastanesi” tartışmalarını anlamakta güçlük çektiğini kaydeden Günnar, “Ben bu konuda anlamakta güçlük çekiyorum. Bu şuna benziyor. Trabzon'da 2. devlet üniversitesini kurmalıyız diyen ben. Erdoğan Bayraktar ile birlikte Akçaabat Belediye Başkanı şefik Türkmen'e gittik. Bak bakalım şuralarda arazi bulabilir misin? Çalışmaları devam ettirirken, aynı şekilde o zaman ki teşkilat başkanımız Süleyman Soylu beye “2. devlet üniversitesi” dedik. O da hemen büyük süratle başbakana kabul ettirdi. Şimdi geliyor. Bir teknik meseleden dolayı komisyondan alındı.  Trabzon'a 2. devlet üniversitesi gelecek. Ama kimsede tık yok.

Herkesin bir anda olması gerekir derken Akyazı'da olmaz dendi. Zeminle ilgili sıkıntı mı var, onu da araştırdım. Bu teknoloji ile birlikte öyle sıkıntı yok. Ses olacakmış.. Neden Numune Hastanesinin veya Fatih Devlet Hastanesinin sıkıntısı olmadı. Haklı bir gerekçe varsa bize söylensin. Ben açıkçası anlamıyordum sonra anlamaya başladım. Ama bunlara gerek yok.


TRABZONSPOR İÇİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU
Devlet, Trabzonspor için elini taşın altına koydu. Yasayı değiştirdik. Denizin üzerine 40 bin kişilik stat yapıldı. Onun yanında Ankara’da Şehir Hastanesi yok anlayışı hakimken, biz kazandırırken birileri burada olmaz dedi biz de “niye olmaz” dedik. Açıklama göremedik.

Kanuni Hastanesi eğitim hastanesi olarak devam edebilir. Kanuni Hastanesinin yerini o dönem Prof. Dr. Nihat Tosun ağabeyimle beraber Trabzon’a geldik. Yer arıyoruz. Trabzon'a dünya bankası veya AB İş birliği içinde çok büyük hastane yapacağız dedik. en sonunda Kaşüstü’nde bulduk oraya temel atıldı. Sonra efendim “niye Kaşüstü oldu burası uzak” dendi. Ama alışıldı. Şuan da Kanuni Hastanesi ful dolu.

AKYAZI’DA HASTANE OLMAYIP YAPILMASI GEREKEN...
Akyazı’da hastane olmayıp başka bir şey yapılırsa daha mı güzel olur. Ne yapılmalı terminal mi yapılmalı? Burada hastane olsa. Güzel bir otoparkı olsa. hastalarımız çıksa hava alsalar, deniz kenarında dinlense. Burası mükemmel bir hastane ile donatılsa kötü mü olur. İyi olur kanaatindeyiz. Devlet hastanesinde nasılsa burada da öyle olacak” dedi.
 
TRABZON’A ÖNCELİKLİ YAPILMASI GEREKENLER
Trabzon’da kendisine göre öncelikli neler yapılması gerektiğine ise Günnar, şu şekilde cevap verdi: “Trabzon’da çok yapılacak şey var. Bana göre Trabzon'un öncelikleri.. Sağlık Merkezi olması meselesi... Turizm Merkezi, coğrafyadan kaynaklanan arazi meselesi ya da yol yapımı meselesi.. Ulaşım meselesinde ki sıkıntılar. Raylı sistemi de buna kapatabiliriz. Güney Çevre yolunu...
Spor Başkenti olması için her spor alanında sanki olimpiyata sporcu yetiştiren bir merkez haline gelmesi için çaba sarf eden bir merkez olması gerek” dedi.


 
VEKALETLE YÖNETİLEN İL MÜDÜRLÜKLERİ
Trabzon’da bir süredir vekaletle yönetilen Turizm İl Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne atama yapılıp yapılmayacağı sorusuna Günnar, “
Sayın Bakanlarımız meseleyle ilgileniyor. Hatta bazı talepler var. Onlarda bizim gündemimize geliyor. Biz de iletiyoruz. Ama kararı verecek olan o kurumun amirleridir. Kanaatimizi bildiririz kurumun amiri çalışmasını yapar. Önemli olan Trabzon'a hizmet edecek çok müdürlerin gelmesidir. Yarın bir müdürü atarız yapar 2 sene müdürlük, ondan sonra alıp ceketini gider bu adam hiç bir şey yapmadı dedirtirse yazık olur. Ama adamın birisi gelir 3 sene yapar adam gibi yapar efsane olur. Gelecek olan kişinin performansı çok önemlidir” diye konuştu.
 
TRABZON’DA Kİ FETÖ OPERASYONLARI
Trabzon’da yapılan  FETÖ operasyonlarına da değinen Günnar, “Ben başlangıçta tutuklu yargılananların en az yüzde 95'inin doğru tespitler olduğu kanaatindeydim. Aradan zaman geçtikten sonra şimdi en az bu benim hissiyatımda yüzde 99'u doğrudur. Tabi şu da var. Ben buradan tespit etmeye yeterli pozisyonunda değilim. Benim Cumhurbaşkanımın yanında ki yaver paralelci çıktıysa kime kefil olabilirim. İstihbarat ve polis bylook programının şifrelerini kırarak nasıl mesajlaştıklarını tespit etti. Bizim çok gariban dediğimiz adamların ne filmler çevirdiğini görmüş olduk. Biz burada duygusallık la karşılama durumumuz söz konusu olamaz.

HİÇ KİMSEYE YARGILANMADAN...
Hiç kimse yargılanmadan suçlu diyemeyeceğimiz gibi, hiç kimse için de yargılama bitmeden suçsuz diyemeyiz. Açığa alınan memurlar var. 
Türkiye'de olağanüstü hal var. Normal sizinle telefonda konuştuğum gibi hal değil. 12 Eylül darbesini gördüm. Bu askeriye, polis teşkilatına, siyasete, yargıya, ticarete, komşulara darbe... Bu çok büyük ciddi olay.

AÇIĞA ALINANLARIN DURUMU
Açığa alınanlara FETÖ’cü terörist diyerek bakmak yerine sabırla bakalım.
Onlar bu millete çektirdiler. Bu Olağanüstü süreç içinde açığa alınma veya dedikodu yanlış ihbarla tertemiz masum insanlar suçlanabilir. Onların da yargısı bitmeden cezası kesilmeden suçlu olarak ötelememeliyiz..

Hala bu FETÖ terör örgütüne mensup olup gözaltına alınanların bir kısmı soruşturma esnasında biz hala bu yolda devam edeceğiz diyorlar.
Hainliklerinin farkında değiller. Allah bunları ıslah eylesin” dedi.