Prof. Dr. Ahmet Ulusoy ziyaretlerine Esnaf Odası ile devam etti. Esnaf odası başkanıyla görüşen Ulusoy söze ilk olarak Ak Parti bu denli iyi oy alabilmesinin nedenini her kademesi ile gerçekten çok iyi çalışan, seçim süreçlerini iyi planlayan ve özverili çalışan geniş katılımlı ve nitelikli kadrolara sahip bir parti olmasına bağlayarak başladı. Kişisel ikbal peşinde olmadığını, ikbal sahibinin ikbali nasip ettiğini ve dava-inanç adamı olduğunu ve bu duygularla aday adayı olduğunu dile getirdi. Ulusoy, Trabzon’un insanı olduğunu, yıllardır bu memleketin-coğrafyanın-toprağın-insanının içinde yaşadığını, onların dertleriyle, sevinçleriyle, beklentileriyle haşir-neşir olduğunu   ve ’’bu insanlara faydamız olabilir düşüncesiyle’’ aday olduğunu söyledi.

Esnaf Odasının doğrudan halkı temsil ettiğini kaydeden Ulusoy, bu yüzden Esnaf Odasını çok önemsediğini ve esnafın ayakta durması ile birlikte bu devletinde ayakta duracağı başkana iletti.

Daha sonra sözü alan Başkan, ‘’bizim arzumuz bu memleketi tanıyan, projeler üreten kardeşlerimizin meclise gitmesi’’ dedi ve böyle giderse Trabzon’un tarihi özelliklerini kaybedeceğini ve bunun önlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Bu noktada araya giren Ulusoy Kentsel dönüşümü örnek göstererek ‘’biz Trabzon’a plansız yerleştik, 50-100 yıl sonrasını hiç düşünmedik. Bakın şimdi kentsel dönüşüm projeleri yapılıyor bunda da çok dikkatli davranmalıyız ki şehir 50-60 yıl sonra tekrar bir kentsel dönüşüme ihtiyaç olunmasın” şeklinde konuştu.

Bu sırada konuyu Güney Çevre Yolu Projesine getiren Ahmet Ulusoy, ‘’Göç alan bir şehir istiyorsak önceliğimiz Güney Çevre Yolu Projesini en hızlı şekilde hayata geçirmek ve şehirde yeni yerleşim alanları oluşturmak olmalı, günü kurtarmak için hareket etmemeli, kısa, orta ve uzun vadeli olarak Trabzon’un geleceğini planlamalıyız’’ dedi.

Esnafı çok önemsediğini kaydeden Ulusoy bu güne kadar binlerce öğrenci yetiştirdiğini ve bu öğrencilerinde birçoğunun maliye teşkilatında görev yaptığını dile getirdi. ‘’ Öğrencilerime her zaman esnafın ağır vergi yükü altına sokulmaması gerektiğini, bir kişiye iş imkanı sağlamak için (2014 yılında ortalama 429 bin lira) yüzbinlerce liralık yatırım yapıldığını, oysa esnafın hem kendisinin hem de ailesinin geçimine katkı yaptığını, devletten iş istemediğini bu nedenle de vergi alma bir yana devletin küçük esnafı faaliyetine devam etmesi için desteklemesi gerektiğini söylerim. Esnafın bu millete görünenden çok daha fazla hizmetleri, sosyo-ekonomik katkıları  olduğunu her fırsatta dile getirerek, bizler esnafımızı korumalıyız bunu kendimize görev edinmeliyiz’’ diyerek sözlerini noktaladı.