MHP'yi eleştirerek bu partinin Türkiye için elini taşın altına koymaktan kaçındığını belirten Salih Cora, “MHP hükümet olmaktan ve hükümette yer almaktan korkmuştur. MHP'de 7 Haziran sonrasında 99 sendromu yeniden ortaya çıkmış ve acaba başarısız olur muyuz kaygısıyla parti yetkilileri sorumluluk almaktan kaçınmıştır. MHP, 7 Haziran sonrası AK Parti'ye siyasi nezakete uygun düşmeyecek ödevler yüklemiştir. Bizi HDP ile yanyana getirip oradan oy devşirme gayesi ile hareket etmiştir. Kendi tabanından tepki gelince dostlar alışverişte görsünler diye Ak Parti'ye 4 şart sunmuştur. Bu 4 şartın da samimiyetle uzaktan yakından ilgisi alakası yoktur. Neydi ilk şartları ? Anayasanın ilk 4 maddesi değişmeyecekti. AK Parti, zaten bırakın anayasanın ilk 4 maddesini sonuncu maddesini bile değiştirecek sayısal çoğunluğu elde edememiştir. Dolayısı ile böyle bir şart sunmak samimi değildir.” dedi.
'ANAYASA KİTAPÇIĞI YÜZLERİNE FIRLATILDIĞINDA SUSANLARIN CUMHURBAŞKANIMIZA MÜDAHALE ETMEYE KALKMAK HADLERİ DEĞİLDİR'
MHP'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yasal sınırlar içerisine çekilmesine dair şartını da değerlendiren Cora, “ MHP'nin diğer bir şartı da Cumhurbaşkanı'nı anayasal sınırlar altında bir fanusun içerisine sokma girişimidir. Oysa Cumhurbaşkanımız halkın yüzde 52 oyuyla seçilmiş ve sürekli halkın içerisinde olacağını beyan etmiş bir cumhurbaşkanıdır. Kendileri koalisyon oldukları dönemde kendi Cumhurbaşkanı adaylarını darp edip, susturmuşlardır. O dönemde iki rütbeli ve üç yargıç tarafından belirlenen Cumhurbaşkanını partililerine ve millete dayattılar. O Cumhurbaşkanı, ilk Bakanlar Kurulu toplantısınında Anayasa kitapçığını üzerilerine fırlatmıştır. O gün Cumhurbaşkanı'nın Anayasal sınırları konusunda sus pus kesilenler şimdi Cumhurbaşkanımızın halkla iç içe olmasına müdahale etmeye kalkmaları hadleri ve hukukları değildir.” şeklinde konuştu.
'BAHÇELİ SENDROMU KOALİSYONA ENGEL OLDU'
AK Parti Trabzon Milletvekili Avukat Salih Cora, AK Parti tabanı ile MHP tabanının koalisyon kurulmasını istediğini ama Bahçeli sendromunun aşılamadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“17-25 Aralık olayları bir hükümet meselesi değil parlemento oylama meselesidir. Son olarak çözüm sürecinin rafa kalktığı bir ortamda çözüm sürecinin tamamen ortadan kaldırılması şartı da samimi değildir. Zira terörle mücadelenin en yoğun, en etkin , en milli silahlarla devam ettiği bu süreçte terörle mücadele edilmesinin dışında başka bir şart istemiyorum denilmesi gerekirken sırf AK Parti'yi HDP ile yanyana getirmek için halk nezdinde karşılığı olmayan yersiz taleplerde bulunarak süreci Sayın Devlet Bahçeli tıkamıştır. Bunu MHP'li kardeşlerimiz de farketmektedir. MHP tabanı ile AK Parti tabanı koalisyon istemesine rağmen Bahçeli sendromu buna engel olmuştur.”
