Trabzon Akçaabat Haçkalı Baba Devlet Hastanesi yoğun bakım servisinde yatmakta olan Mustafa Suiçmez'in eşi Havva Suiçmez medikalciler tarafından dolandırıldı. Bir hafta sonra hastaneden çıkacak olan hasta, evde yoğun bakım tedavisine alınacaktı ve bunun için cihaza ihtiyacı vardı. Hastane içinde kendisinin yanına gelen medikalcı M.Ö. iddiaya göre Havva Suiçmez'e cihazı temin edeceğini söyleyerek eczaneye götürdü. Daha sonra normalde sigortanın karşılayacağı cihazı Suiçmez'e faturasız ve ispatsız 2 bin 500 liraya sattı. Hastanenin karşısındaki medikal firması tarafından dolandırıldığını söyleyen Suiçmez, ''Normalde devletin bana Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan bedava gelecek olan cihazı 2 bin 500 lira gibi bir paraya sattı. En kısa sürede dava açacağım.'' dedi.

Olayı anlattı

Suiçmez olayı şöyle anlattı: ''Bana hastaneden telefon açtılar. Açan kişi ise medikal de çalışan M.Ö.'ydü. 'Hasta çıkacak ve cihaza ihtiyaç var' dedi. Meğer bu medikalci sürekli hastanede kalıyor ve telefon numaralarını alıyor. Kim raporlu hasta ve kim ihtiyaçlı diye hastanede tespit ediyorlar. Sonra koluna yapışıp hemen medikale gidiyorlar. Ben de ona doktora gidelim ve danışalım dedim. Gerek yok doktora gitmeye deyip beni kandırdı ve hastanenin karşısındaki medikale gittik. Raporları verdi ve kuruma gittik. Kurumdan var olan tek bir cihazı ücretsiz aldık. Sorun yok ve biz seni gerekirse arayacağız dediler. Sabah saatlerinde beni tekrar aradılar. 'Cihaz bozuk çıktı, 2500 lira al ve gel' dedi. Bizim hastamız bayramdan sonra çıkacak ve çok zamanımız vardı. Parayı gittim ve medikale verdim. Ben de onlardan fatura istedim ve biz fatura veremiyoruz dediler. Daha sonra hastaneden beni aradılar ve cihaz olayını bana sordular. Ben hastaneden arayan kişiye olayları anlattıktan sonra medikalci M.Ö. aradı. ''Siz kimseye itibar etmeyin, sizi arayanlar olur kafanızı karıştırmayın ben gerekeni yapacağım.'' dedi ben de şüphelendim. Bu parayı kim yiyecek diye sordum. Bu raporların normalde direk doktora gitmesi lazım. Doktora durumu anlattım ve doktor direk başhekimi aradı. Daha sonra medikalci de bizimle beraber başhekimin yanına çıktık. Bşhekim medikalciyi 'daha seni buralarda görmek istemiyorum' diye azarladı. Meğer bunlar hasta yakınlarını çaresiz, ne çare olsa para pul dinlemez diye yakalayıp direk medikale getiriyorlar. Kendisi de dava açılacağını biliyor ve ukala bir şekilde 'mahkemede görüşürüz' diyor. Cihazı da getirirlerse almayacağım. En kısa zamanda da davamı açacağım. Bunların hepsi sahtekar. O paranın hepsini bize medikalin vermesi gerekiyor. Kurma gitsek makinenin ücreti bin liradır. Peki geri kalan 1500 lira nerede? En kısa sürede davamı açıyorum, onlarlar orada hesaplaşacağız.''

(Taka)