Rusya’ya bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nde yaşayan Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi H.A., ailesinin verdiği bilgiye göre 6 ay önce IŞİD’in etkili olduğu bir mescide gidip gelmeye başladı. Kısa sürede davranışları değişen H.A., ailesiyle yaptığı konuşmalarda, “Cihada katılmak, Müslümanların mücadelesine ve IŞİD’e destek vermek lazım” demeye başladı.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Çocuklarının çevresindeki çok sayıda gencin IŞİD’e katıldığına tanıklık eden aile, “Bizimki de gidecek” endişesiyle çocuklarını takip etmeye başladı. Ancak H.A., “ Türkiye ’ye tatile gidiyorum” diyerek evden ayrıldı ve 20 Temmuz’da İstanbul ’da örgütle temas kurdu. H.A.’yı havaalanında IŞİD üyeleri karşıladı. İstanbul’da bir örgüt evine götürülen genç , 3 gün burada kaldı.

KİMSEYLE KONUŞMAYIN
H.A., IŞİD’e katılmak için Rusya’ya bağlı başka Müslüman Cumhuriyetlerden gelen 3 gençle birlikte, 23 Temmuz günü Hatay’a doğru yola çıktı. Yolculuk sırasında gençlerin ayrı koltuklarda oturmaları ve yabancı olduklarının anlaşılmaması için kimseyle konuşmamaları tembihlendi. H.A., İstanbul’da bulunduğu süre içinde ikiz kardeşi ile temas kurdu. İnternet üzerinden mesajlaşmaya yarayan yazılım olan WhatsApp üzerinden ikiz kardeşine, “ Ankara ’da deniz kenarındayım. Kaldığım otel plaja 2 kilometre uzaklıkta” mesajı attı.

BABA ANKARA’YI BİLİYORDU
Ankara’da deniz olmadığını bilen baba E.A, oğlunun kaçtığını anladı. Baba, 22 Temmuz’da Trabzon’a geldi. Trabzon’da MİT yetkilileri ile temasa geçen E.A., “çocuğunun IŞİD’e katılmak için Türkiye’ye geldiğini ve Suriye’ye giriş yapmadan yakalanmasını istediğini” iletti. MİT yetkilileri de gencin Türkiye’den çıkışını engellemek için sınır kapılarını uyardı. Ardından araştırma başlatan MİT görevlileri, H.A’nın sadece ikiz kardeşi ile WhatsApp üzerinden iletişimde olduğunu belirledi.

İKİZ KARDEŞİ DEVREYE GİRDİ
Yetkililer, ikiz kardeşinin, H.A.’ya “Yerini söyle ben de geleyim. Beni de götürmelisin, yoksa geri dön. Dönmezsen ben de gelirim” mesajları atmasını istedi. Sürdürülen ısrarlı çalışmalar sonucunda H.A.’nın, Reyhanlı’da IŞİD üyeleriyle bir evde kaldığı tespit edildi. Evden kaçması istenen H.A. ikna oldu ve 28 Temmuz’da MİT görevlilerince teslim alındı. Yetkililer daha sonra aile ile temas kurarak, “Türkiye’ye gelin, çocuğunuzu alın” mesajını iletti. Anne A.A. ve baba E.A. 30 Temmuz günü Trabzon’a geldi. Aile Trabzon’da özel ve gizli bir buluşma noktasında bir araya getirildi.

KAVUŞMADA DUYGUSAL ANLAR
Kavuşma anında duygusal anlar yaşanırken, ev hanımı anne A.A. uzun süre gözyaşı döktü. Hürriyet’e konuşan baba E.A., kendilerinin de Müslüman olduklarını anlatarak, şunları söyledi:
“Ben devlet memuruyum. Yoksul insanlarız. 230 dolar maaşım var. Oğlum cuma namazı için gittiği mescitte IŞİD propagandasından etkilendi. Oğlum çok duygusal bir çocuk. Çok kolay etkilenebilen biri. ‘Türkiye’ye tatile gidiyorum’ deyince aslında şüphelenmiştim. İkiz kardeşine ‘Ankara’da deniz kenarındayım’ diye mesaj atınca artık emin oldum. Çünkü son dönemde çevremizde çok fazla genç IŞİD’e katıldı. Trabzon’a gelip başvurumuzu yaptıktan sonra Türk yetkilileri bize ‘Ülkenize dönün biz araştıracağız’ dedi. Umudumu hiç yitirmedim. ‘Oğlunuzu gelin alın’ telefonu gelince çok mutlu olduk. Allah’a şükür ettik. Türk devletine minnettarız.”

ANNE: İKİNCİ HAYATA BAŞLADIM
Anne A.A. da oğluna kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Eve dönmesi için günlerce dua ettim. Çok zor günlerdi. Türkiye’den gelecek iyi bir haberi sabırsızlıkla bekledim. Çocuğumun bulunduğu ve kurtarıldığı haberini alınca dünyalar benim oldu. Bunun Allah’ın bir hediyesi olduğunu düşünüyorum. Resmen ikinci bir hayata başladım. Türk makamları bize çok yardımcı oldu” dedi.