61SAAT HABER SERVİSİ

Referandum çalışmaları kapsamında Trabzon’da bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Düzköy ilçesinde vatandaşlarla buluştu.

Bakan Soylu’ya burada AK Parti Trabzon Milletvekilleri Ayşe Sula Köseoğlu, Adnan Günnar, Salih Cora, Rize Milletvekili Hikmet Hayal, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu,  AK Parti İl Başkanı Haydar Revi eşlik etti. 

Bakan Soylu’ya MHP İlçe Başkanı Cemal Aslan’da eşlik etmesi dikkat çekti. 

Programda konuşan AK parti Trabzon Milletvekili Günnar, “Sizin ve çocuklarınız geleceği için güçlü daha güçlü Türkiye için artık milletin önüne koyulacak olan 2 sandıktan birisinde bir hükümetin başkanını, yanı Cumhurbaşkanını bir diğer sandıkta daha kuvvetli meclisi seçmesini istiyoruz. Sizleri kandırmak için mücadele ediyorlar. Hicap duyuyorum. CHP Genel Başkanı bütün kitlesine ayıp ederek yalan söylüyor. Milletin sağ duyusu sandıkta evetle birlikte gereken cevabı verecektir. Biz Düzköy’de ki ülkücü kardeşlerimize, sağ duyulu sosyal demokrat kardeşlerimize, AK Partili kardeşlerimize güveniyoruz. Tüm Türkiye’ye güveniyoruz” dedi. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “Su kanalizasyonda, yolda asfaltta, Kayabaşının geçen sene yolunu yapabilmişsek, Haçkalı Babanın yolunu yapabilmişsek, istikrarla yaptık. Benim tek istirhamım var. Bu hizmetin devamını, Bakanımız Milletvekilimiz yani onlar sağlayı. Ne harcıyorsak, devletin imkanları tevdi ederek yapılıyor. Ülkemizin birliği ve beraberliği huzuru için, barış kardeşlik için kan içmek isteyenlerin bertaraf edilmesi için sizlerden belediye başkanları olarak istirham ediyorum 16 Nisan’da bize Düzköy yüzde yüz oy versin, evet desin” dedi. 

Rize Milletvekili Himmet Hayal ise, “Bir espri yapayım… Duydum ki Trabzon Rize’yi geçek. Onun içing eldim bakayım nasıl çalışıyorsunuz” diye onun geldim” dedi. 

Bakan Soylu ise, özetle şu şekilde konuştu: “Bizi terbiye etmeye çalıştılar. Hepsi bu sistemin içinde oldu. Kendisini koruyamayan, zaafa düştüğü anda milletini muhafaza edemeyen bu sistem içinde oldu. Bir taraftan Gezi olayları, 6-7 ekim olayları, en son şu meczubun, şu ahlaksızın milletimizin özgürlüğüne kast ettiği 15 Temmuz olayı.. Başımıza çok iş geldi. Her 10 yılda bir bu memleketi yarına umutla götürecek adımları engellemek için her şeyi yaptılar. Bazın etnik kökeni ayırarak yaptılar, bazen bütün insanlarımızı neredeyse yarına ait kendileri için bir şey oluştuğunda hemen dosyaları koyabilecek bir tablonun içine getirdiler. Yıllardan beri yaşıyoruz. Hepsinin maliyetini bu millet çekti. Sistemi kendileri kurdular. Darbeyi kendileri yaptılar. Rahmetli Özal ne dedi? Rahmetli Erbakan, Demirel, yıllarca bunların üzerinden onları korkutarak ürküterek onları terbiye etmeye çalışarak, aslında millete “Sizin oyunuz hiçbir şeye yazamaz muktedir olan biziz” dediler. Bir annenin 2 evladını sağcı solcu diye bir birine vurdular. 6-7 ekim olayları ile bareber Güneydoğu’yu neredeyse bir birine kattılar. Bu ülkede akşamdan sabaha izlediğimiz televizyon ekranlarında bankaları 28 Şubatla irtica bahanesiyle arkadan hortumladılar faturasına bu millete ödettiler. İşçimiz, milletimiz fukaralaştı. Bunların hepsini biz yaşadık. İstiyorlar ki bu sistemin içinde aynı şeyleri yaşamaya devam edelim. 15 Temmuz akşamı hangimiz bu ülkede darbe yapılacak. Gezi Olaylarından bir gün önce IMF’nin borcu silinmemiş miydi? 100 milyar dolarlık yatırıma gidilmemiş miydi?  Türkiye’yi içerden dışardan kuşatıp adım attırmayacaklar. Nasıl yapacaklar? Bu sistemle yapacaklar. Meclis güçlüymüş. 28 Şubat’ta Doğru Yol Partisinden b25 milletvekillinin geçtiği meclis mi güçlü? Rahmeli Özal, biraz kafa kaldırdıysan iftira et. Demirel’e iftira et. Erbakan’a neler yaptıklarını biliyorsunuz. Bütün bunları şunun için yapıyorlardı. Diyorlardı ki, “Sizin o oy pusulanız bir işe yaramaz”