Trabzon’da Haluk Ulusoy denince akla hep futbol gelir! 7.5 yıl başkanlığını yaptığı Futbol Federasyonu’nda Trabzonspor’a desteği olup olmadığı da halen tartışılır. İstanbul’da bulunduğum sırada kendisiyle bir araya geldim ve o merak edilen soruyu sordum.

“Trabzonspor’a desteğiniz hiç olmadı deniyor bu doğru mu?”

Tabiî ki yine sinirlendi ve “Bunu bana değil! Gidip Özkan Sümer’e sorun” dedi.

Israrla soruya cevap arıyordum.

Ve bu kararlı duruşumu fark edince yanıtladı, fakat yine üstü kapalı!

“Benim Trabzonspor’a neler yaptığımı Özkan Hoca size anlatır. Bunu neden diyorum; Çünkü Özkan Hoca, bana o dönem; ‘Haluk senin yerinde ben olsam bu kadar şeyi, yapamazdım helal olsun’ demiştir. Ben Trabzonspor’un hep yanında oldum, olmaya da devam edeceğim.”

Hatta bu cevaba ek olarak şunu da söyledi:

“O dönem Trabzonspor lisansını alamayıp, sahaya çıkamayacaktı. Yine benim gayretlerimle çıkıp oynadı”

Bu cevapların ardından daha inatçı olmak istemedim ve şunu sordum: Trabzonspor her geçen gün yara alıyor. Neden bunlar oluyor? Siz nasıl yorumluyorsunuz?

“Avrupa’da ligde yoksun! E ne yaptın? Yönetimde büyük bir boşluk var. Trabzonspor’un layıkıyla idare edilememe gibi bir sıkıntısı var!” dedi.

Nasıl yani diye üsteleyince…

“Yani Trabzonspor profesyonel bir yönetici anlayışı ve profesyonel yöneticilerle yönetilmez ise sonuçları hüsran ligler yaşamaya devam edecek! Bakıyorsunuz sanki bir başkan ve bir de as başkan var!.. Sanki seçilen yöneticiler yönetici değil! Aktif görev alan 2 kişi her yerde onlar… Böyle olmaz. Kurumsal olacaksın. Dev bir marka bir iki kişiyle yönetilmez.”

Kendisine hak verdim ve yanından ayrıldım. Şu da bir gerçek ki davulun sesi uzaktan hoş gelir. Bazı şeyler kolay aşılmıyor. Lakin sayın Ulusoy’un dediği gibi profesyonel bir yönetim kadrosu Trabzonspor’un kupa almasından daha önemlidir! Ayrıca sayın Ulusoy Trabzonspor’a hiçbir şey yapmadı diyenler haksızlık yapıyor.

Haluk Ulusoy Futbol Tesisleri bile; Sayın Ulusoy’un Trabzonspor’a ve Trabzon’a çok şey kattığını gösterir…

Bence de yeterlidir!


NOT: Bir önceki yazımda Trabzonspor mağazalarında satışa sunulan Kazım Koyuncu tişörtlerinin çok basit hazırlandığını anlatmak için, “Yahu bu tişört bir postallının elinden mi geçti?” demiştim. Bu cümlemde kesinlikle karalama yada hakaret yoktur. Böyle düşünenler olmuş! Kesinlikle bu doğru değildir. Burada o tişörtün askeri bir eğitimde giyilen nizami bir giysiye benzetmeye çalışmıştım. Bu cümlem yanlış anlaşılmalara neden olduysa TSK mensuplarımızdan özür dilerim.