Trabzon Barosu bugün Panagia Suite Otel'de 16 Nisan 2017 tarihinde referanduma sunulacak olan Anayasa değişiklik paketine ilişkin bilgilendirme toplantısı yaptı. Referandum ve ve akabinde gelişebilecek durumların anlatıldığı toplantıya Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez ve Trabzon Barosu Yönetim kurulu üyeleri ve basından çok sayıda isim katıldı.Yapılan açıklamanın ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi, Cumhurbaşkanının bir partiyle ilişki içerisinde olup olmaması, Cumhurbaşkanının suç işlemesi ya da hasta olması durumunda yaşanabilecek hususlar hakkında bilgilendirme yapıldı.

Toplantıda konuşan Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez "Anayasa değişikliğini incelerken dayanak aldığımız veriyi bölümlere beş tane temel ilke var.

Bunlar hukukun üstünlüğü, Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, insan haklarına uygunluk ilkesi ve hesap verebilirlik ilkeleridir. Bu beş ilke yüzyılların demokrasi mücadelesi süzgecinden geçerek, bugün herkesçe kabul edilebilir ortak değerler olmuştur. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın sonucunda, tam birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz ortamda maalesef insanlarımız kutuplaşmakta, kutuplaştırılmaktadır. 

"Aydınlatılmış irade" ile karar verilmeli

Bu nedenle halkımıza değişiklik teklifinin tüm yönleriyle anlatmanın önemli bir sorumluluk olduğu bilinciyle, oy kullanacak kişilerin "aydınlatılmış iradeleriyle" karar vermelerini sağlamak gerektiğine inanmaktadır. 

Bu Aydınlatılmış iradenin oluşması için bilgi ve bu bilgilerin sağlıklı tartışabileceği ifade özgürlüğü ortamının sağlanması zorunludur. KHK maddeleri gereğince ülkemizin birçok yerinde gösteri, toplantı, yürüyüş, basın açıklamaları ve paneller yasal olduğundan özgür tartışma ortamı bulunmamaktadır. Bu durun tüm uyarılara rağmen, 2019 yılında uygulanmaya girecek bir anayasa değişikliğinin, Ocak döneminde referanduma sunulması konusundaki ısrarın bir sonucudur.

Referandumda tavrınıza göre terörist olabilirsiniz!

Gözlemlediğimiz bir başka nokta ise kişileri referandumda alacağı tavra, vereceği oya göre aşağılama, hor görme veya terörist olmakla suçlamadır. Referandumda kullanılacak oy ve sonuç ne olursa olsun birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Birlik ve beraberliğimizin korunması için herkesi sorumlu olmaya, kullandığı dil ve üsluba dikkat etmeye davet ediyoruz.

Yaptığımız sunumda da görüldüğü üzere mevcut düzenleme insan haklarına dayalı demokrasilerde olmazsa olmaz ilkelerden biri olan kuvvetler ayrılığı ilkesini işlevsiz hala getirecek niteliktedir. Yapılacak değişiklikte; yasamaya ilişkin denge denetleme yetkileri ise ya tamamen kaldırılmakta ya da yüksek karar nisaplarıyla işlevsiz hale getirilmektedir. 

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekilinin seçiminin aynı günde yapılması, Cumhurbaşkanının partili olmasının ve hatta Genel Başkan olmasının önünün açılıyor olması yasama ve yürütme ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmakta ve fiili olarak denge-denetleme sisteminin etkisini kaldırmaktadır. 

Kronik sorunumuz "Yargının siyasallaşması"

Yargı erki yaşadığımız süreçte ülkemizdeki en sorunlu erklerden biridir. Yargının bir her türlü hukuk dışı etkilerden arındırılarak bağımsız bir yapıya kavuşturulması en önemli uğraş alanımız olmalıdır. Siyasallaşan yargı ile mücadelede yöntem, yargıyı farklı bir siyasi yapılanmayla siyasallaştırma değil, "Bağımsız yargıyı" inşa etmektedir. 

Bu teklif edilen metindeki yapılanlar kadar Anayasa mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini Cumhurbaşkanınca atanması yetkisine dokunulmadığında olduğu gibi yapılmayan değişikliklerle de ülkemizin kronik sorunu olan yargının siyasallaşması sorunu çözülmeyeceği gibi, bu sorunu normlaştırarak, kalıcılaştırma tehlikesi ile de karşı karşıya bırakacaktır. Anayasalar şahıslarla bağlı olmaksızın, yönetime kim gelirse gelsin yönetim esaslarını, yönetim ile kişi hak ve özgürlükleri arasındaki dengeyi belirleyen temel normların. Bu nedenle yapılacak değişiklikler de yönetime kim gelirse gelsin tüm toplumun temel hak ve Özgürlükler açısından güvende hissettiği, hukuki güvenliğin sağlandığı ve hukukun üstünlüğünü sağlayacak nitelikte olmalıdır. İnsan haklarına dayalı bir demokrasiyi inşa etmek kuvvetler ayrılığı ilkesinin var olduğu, yargı bağımsızlığının sağlandığı, denge ve denetleme mekanizmalarıyla yürütmenin denetlenebildiği, hukuki güvenliğin sağlandığı ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı bir ve hukukun üstünlüğünün sağlandığı anayasa ile mümkün olabilecektir. Karar Yüce Türk milletinindir” diye belirtti. 

Suiçmez'in açıklamalarının ardından Trabzon Barosu Yönetim Kurulu üyelerinden Berrak Pınar Alioğlu Cumhurbaşkanı,Cumhurbaşkanlığı ve referandum süreciyle ilgili görsel sunum eşliğinde bilgi verdi. Basın mensuplarının sorularının ardından toplantı sona erdi.