61SAAT HABER SERVİSİ- Serkan Kılınç

Zorlu Grand Otel’de yapılan basın toplantısında konuşan Başkan Ahmet Metin Genç, “16 Nisan referandumunda şuan da yönetilmekte olduğumuz parlamenter yönetim sistemi yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümeti yönetim sistemi değişikliği yapacağız. Yani şunu demek istiyor. Kamuoyunda algı oluşturulmak isteniyor. 16 Nisan’da yapılacak değişiklikle devlet yapılanmasının rejim değişikliği söz konusu değil. Devlet şekli 1923’de tayin edilmiş ilelebet bu şekilde devam edecektir. Biz irademizi 3 kuvvete tevdi etmişiz. Parlamenter sistem, demokratik bir yönetim sistemidir. Ancak 16 Nisan’da değiştirmeyi düşündüğümüz bu parlamenter sistem gibi Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi de demokratik yönetim sistemidir. Bir sistemin demokratik yönetim sistemi olmasının 3 temel dayanağı vardır. Bir yönetim sisteminde 3 ana unsur varsa o sistem demokratik sistemdir. Bunlardan bir tanesi, o sistemde serbest seçimler olmasıdır. Bir diğeri, vatandaşın demokratik tercihini teşekkül ettirecek çok partili siyaset hayat olması lazım. Bir diğeri de vatandaşın kamu nezdinde devlet nezdinde temel hak ve hürriyetlerini güvence altına alan anayasal teminat lazım.” dedi. 

BİZ SEÇECEĞİZ
Genç, sözlerine şu şekilde devam etti: “Şuan ki sitemimiz olduğu gibi 16 Nisan’da inşallah geçeceğimiz yönetim sistemi kesinlikle demokratik yönetim sistemidir. İrademizi tevdi ettiğimiz, kuvvetler ayrılığı isimle isimlendirdiğimiz güçler bir birinden ayrı hayatlarını devam ettirecek. Yasamayı, TBMM’yi, Hükümeti  biz seçeceğiz. Yargı oranlarını da büyük oranda bizim seçtiğimiz irade belirleyecek., 
Değiştirilen sistem yeni gelen sistem, bir yönetme şeklidir. Devletimizin cumhuriyet esasına ve temel ilkelerine kesinlikle halel getirecek bir sistem olmadığı gibi bugün ki mevcut sistemimiz gibi ayrı yönetme şekli bir demokratik yönetim sistemi… “ 

NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
Daha sonra, “Neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuldu?” sorusunu soran Genç, cevabı ise, “Şuan da ki mevcut sistem milli iradeyi tam olarak koruyamadı. Şuan da değişikliğin temel sebebi budur. Milli iradeyi tam olarak koruyamadı. Tarihi sürece baktığımızda milli irade tecelli etmiş, bugün olduğu gibi ama 1960 yılında milli iradenin tecelli ettiği hükümetin başbakanını ve iki bakanını hukuk kılıfı altında asmışız. 1971’de yine bu milli irade kesintiye uğradı. Hem demokrasi diyoruz, hem de halkın seçtiği milli iradeyi gönderiyoruz. Bazı güçler tarafından devletin içerisinde kapalı alanda bulunan, adına bürokrasi diyelim, adına askeri bürokrasi, derin yapı,  diyelim bu kapalı alan tarafından milli irade itidale uğratıldı. 80’de aynı şekilde 11 Eylül’e kadar Cumhurbaşkanını seçemeyince darbe oldu… Ancak bunun finali 15 Temmuz’da oldu. Şuan da ki parlamenter sistemin milli iradeyi koruyamadığından dolayı yönetme şeklini değiştirme gerekliliğimizin en önemli sebebi budur. Milli irade millet tarafından seçilip hükümet edilmesine rağmen, devletin içinde ki belli alanlar kesintiye uğratıyor. 
15 Temmuz’da iradesini koruyamayan parlamenter sistem yerine millet aslını ortaya koyarak kendisini korumuştur…" şeklinde açıkladı.

NEDEN EŞ ZAMANLI OLDULAR
Başkan Genç, konuşmasına şu şekilde devam etti: “7 Haziran seçimlerinde milletimiz o zamana kadar tek başına iktidar verdiği partimize hükümet kurma görevini vermedi. AK Parti 1. Parti çıktı, ancak tek başına hükümet kuramadı Ne oldu ondan sonra… 7 Haziran’dan tam 1,5 ay sonra hükümet kurma çalışmaları devam ederken, 18 Temmuz ile 22 Temmuz arasında dikkat çekici önemli hadiseler meydana geldi. Tam 1,5 ay sonra. DHKP-C, PKK, DAEŞ eş zamanlı olarak 1 hafta içinde teröre girişti. Neden eş zamanlı aynı günlerde bunu yaptı, çünkü istikrar yoktu. Artık yeni değişiklikle hükümet kurulamama gibi bir risk ortadan kalktı. Bunun en önemli kazanımı sürekli istikrarlı bir hükümet olacak. Sürekli istikrar olmaması nedeniyle ağır aksak yürüdüğümüzü görüyoruz. 94 yıllık cumhuriyet tarihinde 65. Hükümetle yönetiliyoruz. Her 1,5 yılda bir hükümet değiştirdik. Bu şu demek, her 1,5 yılda biz dururken yanımızdan birilerinin geçip gidiyor… Şuanda ki sistemden daha demokratik. Biz vatandaş olarak TBMM’yi seçiyoruz. O milletvekilleri içerisinden hükümet çıkıyor. Yeni gelen sistemden biz 2 şey seçiyoruz. Bir doğrudan hükümeti kuracak olan yürütme organını doğrudan seçiyor. O hükümeti yönetecek olan, yasaları düzenleyecek olan TBMM’yi doğrudan seçiyor. Kendi hak ve hukukunu güvence altına alacak olan kendi iradesiyle seçtikleri seçiyor. Bunun ne hakla tek adamlık sistemiyle bir araya getirebilirsiniz" 

YÜRÜTMEDEKİ ÇİFT BAŞLIK ORTADAN KALKACAK
Başkan Genç, "Halk hem başbakanı seçecek, hem Cumhurbaşkanını seçecek ikisi de yönetiyor. Bu kalkacak. Yürütmedeki çift başlılığı, ortadan kalkacak. Bu çift başlılık sürekli sıkıntı oluşturmadı mı? Rahmetli Özal ile Mesut Yılmaz arasında ihtilaflar yaşamadık mı? Rahmetli Ecevit ile Ahmet Necdet Sezer arasında kriz yaşamadı mı? Sürekli olarak hiçbir zaman durmadan yola devam edelim. Artık arabamız hiç durmadan yola devam edecek. Sürekli istikrar olacak. Cumhuriyetin ilk yılların büyüme Mustafa Kemal Atatürk döneminde 7 artı üzeridir.. Bundan sonra bütün hükümetlere baktığımızda tek başına iktidarların olduğu dönemlerde 4 artı büyümüş, koalisyon olduğu dönemlerde eksi büyümüş… Bu yeni sistemde halkımız bir tercih de ortaya koyacak. Şuan da ki sistem parti genel başkanına oy veriliyor. O partinin milletvekillerini oluşturuyor. Hiç kimse Trabzon’dan A-B-C isimlerini seçeceğim iradesiyle sandığı gitmiyor. Bu sistemle hükümeti tek başına oluşturacağı için mecliste muayir olacak. Ben zaten hükümeti kurdum diyecek. Hükümet oluştuktan sonra mecliste şehri adına kendisine en faydalı gördüğü milletvekillerini de seçecek. Bu anayasa değişikliğinin ardından ben inanıyorum ki seçim kanununda da değişiklikler olacak. İnşallah değişecek bu sistemle Türkiye daha kararlı istikrarlı şekilde yoluna devam edecek." dedi.

HAYRETLE İZLİYORUZ
Başkan Genç, "Bakanlarımıza karşı Avrupa’nın yaptığı tutumu hayretle izliyoruz. Demokrasinin, insan haklarının beşiği olduğu iddia edilen ülkelerin ne hale düştüğünü görüyoruz. Diplomatik dokunulmazlığı olan bakanımızı Türk toprağı sayılan Büyükelçiliğimize sokulmaması manidardır. Avrupa gerçek yüzünü ortaya koymuştur. Avrupa bizim açımızdan örnek ideallik teşkil etmemektedir. Şurada bize medeniyet diye tanımlattırılan Avrupa’nın 10 bin kişi alalım almayalım diye sayısal hesap yapmalarının onlarının medeniyetinin ne durumda olduğunu görmedik mi? Oysa gerçek medeniyet biziz. Biz medeniyet kuran bir milletimiz” diye konuştu.

BARO BAŞKANINI YİNE KINADI
Genç, Trabzon Barosu tarafından düzenlenen panelle eleştiriler de getiren Başkan Genç, “Barolar meslek örgütü olarak tabi ki bir anayasa değişikliği ile ilgili olarak toplantılar düzenleyecek, tartışa yapılacak. Bunlar tabidir. Ancak bu mekanizmanın siyaset yapısına alet edilmesine karşı çıktık. Şu nedenle karşı çıktık. Bu değişiklik Barolar Birliği Başkanı tarafından itibar edilebilir. Ancak bir barolar birliği başkanının Hollanda’nın yaptığı Türkiye Cumhuriyeti Bakanına karşı tutumu, bundan ancak “İthal mağduriyet” beyanı kabul edilemez. Bunu bir kez daha kınıyorum. AK Parti hükümetini eleştirebilirsiniz, Anayasa Değişikliğini eleştirebilirsiniz, ancak sizin bakanımıza, kaldı ki CHP Genel Başkanının, “Bu nedenle Avrupa’da ki programlarımı iptal edeceğim” demesine rağmen Barolar Birliği Başkanı “İthal mağduriyet” diyor. Siyasi değerlendirmem itibariyle gayri milli anlayış kınıyorum” dedi. 

YASAMA YÜRÜTME AYRI OLACAK
HSYK ile ilgili yapılacak değişikliklerle ilgili de konuşan Genç, “HSKY seçimleri şöyle. Yasama yürütme ayrı olacak dedik. 3 tane temel güç. Geldiğimiz nokta itibariyle bir defa değişiklikle ilgili bilgi verelim. Yargı bağımsızlığının yanına, tarafsızlığı ibaresi konuldu. Yargı adı altında mahkemeler kurularak başbakanlar astık. O yargı kararı ile 2007’de milli iradeye yine müdahale edildi. Dolayısıyla şu düşünüldü. Şuan da sistemde Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini seçiyor. Adalet Bakanı ve Müsteşarı yine bu sistemde olduğu gibi olacak. 7 tane HSYK üyesinin mevcut seçimi nasıl oluyor. 2010 anayasa değişikliği ile kurum kendi üyelerini kendisi seçiyor. Esasında bu da demokratik gibi görünmesine rağmen yargı camiasını kendi içinde politize ediyor. Maalesef yargı içind ki bir kısım hain güçler seçimle beraber iş başına geldi. Dolayısıyla kalan 7 üyede de TBMM’ye bırakıldı. Başkan eğer kendi mecliste kendi çoğunluğunu sağlarsa 4 tanesini belirliyor, 7 tanesini de yine kendi partisi belirleyecek çekincesi oluyor. Bu çekinceyi kaldırmak için meclis 400 milletvekili ile ittifak etmek zorunda. 2. turunda 360 milletvekili. Onu da çıkarmak kolay değil. Olmazsa en çok oy alanlar kura yoluyla… Bütün bu seçim için milli iradeye uygun zemin hazırlandı” diye konuştu.

 EYALET SİSTEMİ SÖZ KONUSU DEĞİL
Genç, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Amerika’da ki sistemde eyaletler vardır Esasen hukuki olarak devlettirler. Amerika da ki yapılanma esası üzerinde o yüzden Birleşik Devletlerdir. Bizim sistem Türk sistemi. Eyalet sistemi bizim yapımıza uymaz ve halel getirir. Böyle bir sistem olamaz. Biz mevcut parlamenter sistemi alıp, mevcut Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi getiriyor. Kesinlikle böyle bir eyalet yapılanma söz konusu değildir. Mevcut üniter yapımız üzerine olacaktır… “