Trabzon Baro Başkanı Mehmet Şentürk de sporda şike sürecini en yakında takip edenlerden biridir. Trabzonspor'un haklarının korunması konusunda özellikle baro olarak girişimlerde bile bulunmuştur. Bu süreçle ilgili 61saat'in sorularını yanıtladı.

İşte Şentürk'ten çarpıcı açıklamalar…


HUKUK KATLİAMLARI

Bir adalet savunucusu olarak şike sürecini özetlermisiniz?

Şu anda ülkemiz 'Hukuk Devleti' olma yolunda çaba sarf ederken, bazı hukuk katliamları ve hukuk garabetleri ne yazık ki bu süreci baltalıyor.


GARİP KARARLARA İMZA ATILIYOR

Sizce nedeni nedir?

Çünkü yaklaşık bir yıldır ülkemiz sporu ve özellikle futbolu sahadan çok saha dışı olaylar nedeniyle çalkalanıyor. Çok garip tartışmalar ve ibret alınacak laflar söyleniyor ve kararlara imza atılıyor. Bir konunun tartışılması masaya yatırılması, farklı fikirlerin ortaya konması normal ve doğal olanıdır.


BUNLAR ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNDE BİLE YOK

Normal olmayan nedir?

Şöyleki; tartışmaları birilerinin sözcüsü kimliğiyle, bilinçaltındaki projeyi uygulamak için 'maksatlı' yaparsanız ve bunu yaparken de hukuku araç/alet olarak kullanmaya çalışırsanız büyük kötülük yaparsınız. Hele hele bunu hukukçu kimliği altında 'formalı' olarak icra ederseniz size söylenecek söz bulunamaz. Daha da ileri giderek üçüncü dünya ülkelerinde bile yapılamayacak yorum ve uygulamalar içine girerseniz vay halimize derim.


Neden...

Yaşanan bu süreç aslında hukuki bir süreç. Hem ceza hukuku hem de disiplin hukuku açısından ayrı ayrı işletilmesi gereken bir süreç. Ama hukukçu kisvesi altında hukuki süreçleri 'Hukuku katlederek'  işletenler ne büyük vebalin altında olduğunun bilmem farkındamıdır?


AYNI BELGELERLE ÇELİŞEN RAPORLAR VAR


Sizce hukukçu olarak etik kurul raporlarını ve belgelerindeki çarpıklığı nasıl yorumluyorsunuz?

Temel Hukuk Kuralları evrenseldir. Gelişmiş ve modern dünyada bu kavramların asgari tanımı tartışılmamakta, daha da ileri nasıl gidebiliriz çabası göze çarpmaktadır. Ama bizde durum nasıl? Aynı belgelerle farklı birbiri ile çelişen, taban tabana zıt iki farklı rapor hazırlayan ve de  hukukçulardan oluşan Etik Kurulumuz var.


TÜM SÜREÇ İNKAR EDİLMİŞTİR

Ceza davası süreci ve delillere göre tutukluluğu devam etmesi gerekenler hakkında 'şike ve teşvik sahaya yansımadı' diyerek tüm süreci inkar eden ve kişileri aklayan, Şüpheyi ceza hukukçuları gibi disiplin hukukunda uygulayan hukukçu ağırlıklı kurullarımız var.


AYMAZLIK YAPANLAR VAR


UEFA talimat ve uygulamaları çok açık iken çeşitli diyaloglarla 'Ne olur bir kereliğine bizi bağışlayın yoksa…' diyerek UEFA yetkililerinden randevu almak için takipte olan, olmayacağını da anlayıp 'aman beş yıl katılmayız' diyebilecek aymazlıkta  'Büyük Futbol Yöneticilerimiz' var. 


ÖMRÜNÜ HEBA EDENLER

Ayrıca bu hukuk ayıplarına altyapı oluşturmak için kanal kanal gezip, gazetelere demeç veren, hatta bu uğurda dernek kuranlar var. Bazı kulüp ve kişileri aklamak için ömrünü heba edenlerde cabası.


SPOR DEĞİL HUKUK YARA ALIYOR

Bu şartlar altında bırakınız Türk Sporunun nereye gittiğini tartışmayı, Türkiye Hukuk Devleti yolunda aldığı bu onarılmaz yarayı nasıl iyileştirecek? Bir hukukçu olarak üzgünüm hem de çok çok üzgünüm.