İşte Güngör'ün yaptığı yazılı açıklama;
Milletvekilimiz Haluk PEKŞEN'in Anayasa Mahkemesine başvurusu "SUÇ İŞLEYEN HERKES YARGILANSIN" başvurusudur. PEKŞEN'in başvurusu tüm ülkede SUÇ İŞLEYEN YARGILANSIN" başlığıyla haber olmuştur. Başvurunun konusu yargılanmamak değil tam tersine suç işleyenlerin yargılanmasıdır.
Kozmik odaya girip devletin en gizli stratejik bilgilerini çalanlar vatan hainidir yargılanacaktır. Sen bile engel olamayacaksın. Diyarbakır meydanlarında terör örgütü ile Megri söyleyenler yargılanacaktır. Şehirler terör örgütünün cephaneliğine çevrilirken devlete ihanet edenler yargılanacaktır. Dolmabahçe’de ihanet ittifakı kuranlar yargılanacaktır. Terör örgütünün elebaşıyla ihanet içerisinde olanlar yargılanacaktır.
Hal böyle iken Türkiye'de akan kanın baş sorumlusu olan ve içerisinde bulundukları ihanetten utanması gerekenler. Yaptıkları ihaneti örtmek için iğrenç iftiralara başvurarak kendi hadsizliklerini ortaya koymaktadırlar.
Milletvekilimiz Sayın Haluk PEKŞEN bir YURTSEVER Trabzon’lu olarak gerek terör ve gerekse ülkenin tüm sorunları konusunda parlamento dahil her platformda gerekli mücadeleyi vermekte ve halkımızın takdirini kazanmaktadır.
AKP’liler unutmuş görünebilirler ama AKP-HDP-PKK işbirliğinin açık kanıtları olan gazete manşetleri, video kayıtları hala arşivlerde kayıt altındadır. Hem görsel hem işitsel hem de yazılı olarak AKP’lilerin HDP ve PKK’lılar ile işbirliğini bize unutturamazlar. Yalan haber ile algı yaratarak gerçekleri çarpıtmakta ustalık dönemindeler.
Bir hatırlayalım Erdoğan çözüm süreci diye PKK-HDP ile anlaşırken, muhabbet ederken, hasbihal eylerken neler söylemişti: “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin.”; “İmralı ile MİT gibi kurumlar aracılığıyla görüşmeler yapılıyor, bu tür görüşmeler devam ediyor.” demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın prensi eski Bakan Yalçın AKDOĞAN ne demişti: “Ben Öcalan’ın süreci diğerlerinden daha doğru okuduğunu düşünüyorum. Olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var. Dikkat ederseniz onun verdiği mesajlar diğerlerinin verdiği mesajlara göre sürecin geleceğini daha çok düşünen bir hassasiyeti yansıtıyor.” demişti.
Eski Bakan Beşir ATALAY ne demişti: “Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya giden HDP heyetiyle verdiği mesajları önemli ve olumlu buluyoruz. Bunlar bizim de düşüncelerimiz.”; “Beğenin ya da beğenmeyin, Öcalan Kürtlerin lideri. Bir mekanizma oluşturduk. MİT, Öcalan’la görüşüyor. Biz BDP’lilerle görüşüyoruz, onlar da Kandil’le görüşüyor.” demişti.
"Öcalan önemli bir aktördür" diyen kim: Bülent Arınç.
Valilere teröristlere dokunmayın deyip, Güneydoğu’yu teröristlerin silah deposuna çevirmelerine izin veren AKP hükümeti.
Habur’da kameraları kapattırıp, teröristleri halaylarla Türk sınırından içeriye girmelerine izin veren ve affeden AKP hükümeti.
Cumhuriyet Bayramında Türk topraklarından teröristleri geçiren, yedikleri lahmacun faturasını Valiliğe ödeten AKP hükümeti.
PKK’nın kendine ait bayrağını ve Öcalan posterini taşımayı suç olmaktan çıkaran ve bununla övünen AKP hükümeti.
PKK’nın polis teşkilatı kurmasına, mahkeme kurmasına, vergi toplamasına göz yuman AKP hükümeti.
Bizzat Erdoğan açılım diye Diyarbakır’da Barzani’yi Şivan Perver’i ağırlayıp, türküler dinleyip, eşi ile gözü yaşarmadı mı?
Bizzat Erdoğan’ın oturacakları sandalyeleri bile planlandığı bilinen toplantıda, AKP hükümeti Dolmabahçe’de HDP ile görüşmeler yapmadı mı, hep birlikte anlaştıklarına dair kameralara poz vermediler mi?
Bugün yurdun her yanında terör olayları meydana geliyorsa, her gün şehit haberi alıyorsak, her gün en az bir ocağa ateş düşüyorsa bunun tek sebebi AKP’nin oy uğruna PKK-HDP ile yaptığı işbirliğidir; AKP’lilerin heyetler gönderip, Öcalan’ ile görüşüp, mektup alış verişi yapmasıdır.
Biz bugün adalet istiyoruz. Oslo’da PKK ile görüşenler, bu görüşmeye bizzat izin verenler yargılansın. PKK’nın ülkeyi silah deposu haline getirmesine izin verenler yargılansın. PKK-HDP ile işbirliği yapıp teröristleri koruyanlar, sınırlardan geçmelerine izin verenler yargılansın. PKK ve temsilcileriyle masaya oturan, türkü dinleyip, ağıt yakıp, ağlayanlar yargılansın. PKK ile işbirliği yapıp, bugün ülkenin kan gölüne dönmesine izin verenler vatan hainliği ile yargılansın. PKK’ya methiye düzenler de yargılansın.
Hukukun hakkaniyete uygun olarak herkese uygulanmasını istiyoruz. Rüşvet yiyenler, ihaleye fesat karıştıranlar, kamu malını yağmalayanlar, yolsuzluk yapanlar da yargılansın. Balyoz kumpasını kuran, kozmik odaya giren vatan hainleri de yargılansın.
Hırsızlık yapan, rüşvet alan, yolsuzluk yapan, sahtekârlık yapan, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık yapan, teröristin evine taziye ziyaretine giden AKP’liler, Bakanlar, milletvekilleri her kim varsa yargılansın.
Yomra’da yolsuzluk yapan, Yomra’yı haraç düzenine çeviren herkes yargılansın.
Biz adalet herkese uygulansın diyoruz. Kul hakkı yiyen rüşvetçiler hırsız ve hainler yargılansın diyoruz. VE MUTLAKA YARGILANACAK HESAP VERECEKLERDİR.
Hiç kimse ama hiç kimse, Cumhuriyetimizi kuran Cumhuriyet Halk Partimizi ve onun milletvekilleri ile yöneticilerini terörle ve terör örgütü ile ilişkilendiremez. Bu tarz söylemlerde bulunanları Sayın Genel Başkanımızın şu cümleleri ile yanıt vermekten başka diyecek bir şeyimiz yoktur. Ne diyor Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu “ CUMHURİYET HALK PARTİSİNİ TERÖRLE BİR ARADA GÖSTERMEK İSTEYENLER NAMUSSUZ, ŞEREFSİZ VE AHLAKSIZ İNSANLARDIR” NOKTA..
Sayın Revi bu kapıdan sana iş çıkmaz; bu kapıda boşuna bekleme, başka kapıya.
