61SAAT HABER SERVİSİ - CHP Ardahan Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, bugün Trabzon İl Bakanlığında bir basın toplantısı konuştu. Toplantının öncesinde konuşan CHP Trabzon İl Başkanı Turgay Güngör, “16 Nisan referandumu ülkenin 94 yıllık geçmişini sorgulandığı ve yok edilmek istendiği geleceğimizin karartılmak istendiği, ülkenin tek adama teslim edilmek istendiği bör dönemin sorgulanmasıdır. Bu açıdan 16 nisan referandumu çok önemlidir. Halkımız görüyor ki kararlı duruşu bize bu 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ların önde olduğu ve ‘Hayır’ çıkacağı mesajını alıyoruz ve bunu görüyoruz” dedi. 
Güngör, “Astığımız afişlerin, ahlaksız, hoşgörüsüz insanlar tarafından kesildiğini imha edildiği hatta bir araya getirilerek yakıldığını gördük. Biz burada yarışa giriyoruz. Bu yarış ülkenin geleceğinin oylanmasıdır. Evet diyen de yurttaşımız, hayır diyen de yurttaşımız. 

Stantlar açıyoruz bu stantlarda gençlerimiz taciz ediliyor, kışkırtılıyor. Kentte durum bu şekildeyken asayişi, düzeni ve hukuk adaleti sağlamakla görevli İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sayın Cumhurbaşkanın tarzında Genel Başkanımıza, hakaretler yapmakta. Sayın Cumhurbaşkanı yapıyor, alt ölçeğinde İçişleri Bakanı da yanlış ve yalanlarla dolu ağır hakaretler yağdırmaktadır” diye konuştu. 

Yılmaz ise, “Trabzon ciddi mücadele veriyor. Sokakları gezdiğinizde anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı, pankartların üzerine evet yazdırdığını görüyorsunuz. Kentin her tarafı, devlet kaynaklarıyla pankartlarla süslenmiş şov haline getirilmiş. Bu devletin parti devleti mi yoksa şahıs devletine mi dönüştüğünü konuşmak gerek. Cumhurbaşkanı kendi siyasi görüşü icabı bir görüşe yakın olabilir. Ancak bu kadar tarafgirlik demokrasinin bitirildiğinin işaretidir. 16 Nisan mücadelesi demokrasiyi sevenler, bu ülkede demokrasinin kalmasını isteyenler için son mücadeledir. Çekilecek başka alanda kalmamıştır. Halk özgür iradesiyle demokrasi mücadelesi verecek ve başarılı sonuçlandıracaktır. Hiç bu zamana kadar aynı karede yer almayan insanlar kıt kanaat imkanlarla omuz omuza kol kola yürüyorlar. 

Bu referandum Türkiye’de eğri ile doğrunun tercihidir. Otokrası ile demokrasi arasında ki tercihdir. Bir kişinin her şeye karar vereceğim demesiyle Türkiye’nin tercihidir. Bir kişinin Türkiye’nin bütün mukadderatına bütün geleceğine, bütün planlamasına, programlanmasına karar vermesi halinde Türkiye’nin uçuruma sürüklenip yuvarlanacağını düşünüyoruz ve kaygı duyuyoruz. Bizim bütün gücümüz bu topraklarda demokrasiyi yeşertmemizden gelir. Avrupa ile Amerika ile olan ilişkimizde başımızın dik olmasının yegane sebebi bu topraklarda demokrasiyi yeşertmiş olmamızdan kaynaklanır. Biz artık dışarıya çıktığımız zaman ülkemizin Kuzey Kore gibi başka diktör alanları gibi algılanmasını istemiyoruz” dedi.