Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin’in aileden bir damarı “Karadeniz’den dir..”
Şu Trabzon’da olduğu sürece “Damardan” ilginç mesajlar veriyor.
Diyor ki;
Trabzonspor şike operasyonunda hakkının gasp edildiğine inanıyorsa; hakkını aramak için asılacak. Asılıp koparacak. Koparıp gündemi de o kotaracak.
Ben bunu anladım söylediklerinden
Şu süreçte, Trabzonspor taraftarı, yönetimden birkaç adım önde gidiyor.
Gündemi belirlemede.
Gündeme ilave eklemede.
Hakkını aramada.
Sahada ve alanlarda.
Yönetimin var olan direnci taraftarın bu kararlılığından geliyor.
Oysa bu tür olaylar daha çok tavandan tabana doğru yayılır. Tavan kararlılığını gösterecek ki, tabanın temeli dik dursun.
Trabzonspor’da tersi oldu.
Trabzonspor’u yönetenler uzun süre gelişmeleri izlemekle yetindi. Taraftar tam anında zamanında “Son vuruşu” yaptı, topu doksana taktı.
Taraftarın alanlara inmesi. Sosyal medyayı kullanması. Bu alanı kullananlara karşı tamamen kendi yeterliliği ve imkanları ile karşı hamle atması ile yönetim kendine geldi.
Trabzonspor denen güç işte bu.
Şimdi..
Ülkenin Milli Savunma Bakanı bize şampiyonluğu verin yerine diyor ki..” Biz bunu alırız arkadaş” diyecek konumdasınız şeklinde bir akıl sokuyor bize.
Bunu kime diyor.
Sokaktaki Trabzonsporluya değil tabi.
Biz sokaktaki Trabzonsporlular taaa başkan beri bunu kavradık.
Olayın muhatabı sözün adresinin ne olduğunu biliyor
Ben bu MSB sevdim yahu….

ERDOĞAN BAYRAKTAR’IN OPSİYONU

Erdoğan Bayraktar, Trabzon siyasetinin çıtasını çok yüksek tuttu.
Karizması da bunu gerektiriyordu.
Son seçimin partisi adına lokomotifi oldu. Misyonu bunu gerektiriyordu.
Muhalefetin bütün eleştirileri onun kişiliğinde şekil buldu. Gücü bunu gerektiriyordu.
Seçim sonrası bakanlık koltuğuna oturması; sürpriz olmadı. Ankara bunu bildiği için onu Trabzon’a yollamıştı.
Bayraktar’ın bakanlığı; Türkiye’nin en icracı bakanlıklarından biri.
Daha, teşkilat yapısını yeni oturdu. Bu süreçte de Trabzon’a dönük yüksek tuttuğu çıtaya ulaşmada ciddi bir sıkıntı var.
Bakan yardımcılığına Trabzon’u ve teşkilatı ve de sorunlarını bilen Muhammet Balta’yı ataması beklentilerin karşılanmasında şehirde önemli bir moral motivasyon yarattı.
Ancak…
Van depremi şansızlığı olası İstanbul depremi beklentileri Bakan Bayraktar’ın Trabzon’a fok uslanmasını sanki biraz sekteye uğrattı gibi.
Yakın danışman kadrosu ile Bakan yardımcısının bu anlamda “Çok” daha stratejik hamle yapmaları gerekiyor.
Bakan Bayraktar; Ankara’ya gitmeden şöyle demişti
-Trabzon’da bir irtibat bürom olacak
-İş ve aş isteyenlere aciliyetine ve ihtiyacını göre öncelik verilecek
-Ankara’da bana ulaşılabilecek kolay ve zahmetsiz imkânlar oluşturulacak
-Trabzon’un her türlü yatırımları anında takip edilecek
-Ulaşılamayan değil her an ulaşılabilen bir sistem oluşturulacak
Bunların ne kadarını hayata geçirdi ne kadarını geçirmedi, kendini bu anlamda ne kadar başarılı buluyor diye merak ediyorsa;
Şöyle bir çevresindeki halkayı yarmalı, objektif değerlendirmelerine güvendiği isimlerden bir yorum almalı.
İşleri yoğun, başını kaşıyacak zamanı yok.
Ama Trabzon’un da kendine göre sonunu çok.


İLKER BAŞBUĞ MESELESİ

Çoğu okurum diyecek ki, İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ne diyorsun.
Hukuk ne diyorsa o
Onu diyorum.
Ancak, İlker Başbuğ’un konumu görevi ve sorumluluğu üstelik Türk Ordusu gibi bir büyük ordunun, geçmişi zaferlerle dolu bir büyük gücün komutanı olarak savcı ve hakimlere on saatten fazla ifade vermesini yadırgadım..
Kısa ve öz 5 dakikalık bir savunma yapabilirdi..
“Bunların hiç biri doğur değil ya da doğru. Ne biliyorsanız onu yapın..”