Trabzonspor Disiplin Kurulu Başkanı ve uzun yıllar Numune Hastanesi'nde Doktorluk görevini icra eden şehirde yaşı 50'nin üzerinde olan herkesin tanıdığı Trabzon hasassiyeti ile bilinen Rüştü Araz'ı isyan ettiren gelişme.

Araz duyarlı bir Trabzonlu olarak Kaşüstü kavşağı ile ilgili olarak yazılı açıklama yaptı.

İŞTE O AÇIKLAMA

54 yıllık meslek hayatı olan tıp doktoruyum. İç hastalıkları uzmanıyım. Mesleğimin son 44 yılını Trabzon’da icra ettim. İlk yıllarda; Trabzon’da Tıp Fakültesi, özel hastane ve kazalardaki hastanelerin olmadığı bir yana, sadece Of ve Akçaabat’ta birer adet pratisyen hekim vardı. Bu itibarla; Trabzon’daki sağlık hizmetlerinin geçmişini, sağlık kuruluşlarının bölgeye verdiği hizmeti, bu kuruluşların kent içindeki konumunu, hastaların bu hizmetlere nasıl ulaştıklarını ve hizmet yönünden kendilerine nasıl kolaylık sağlanabileceğini iyi bilmekteyim. 

Trabzon’un en eski hastanesi Numune Hastanesi’dir. Bu hastane; sadece Trabzon Kent Merkezi ile ilçelerine değil, Bayburt, Gümüşhane, Rize, Artvin, Giresun gibi çevre illere de hizmet vermiştir. Bugün bu hastanenin fonksiyonu ağırlıklı olarak Kaşüstü’nde yeni kurulan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne devredilmiştir. Hastanenin Kaşüstü’ndeki yer seçiminin yanlış olduğunu, inşaat başlamadan önce birkaç kez beyan etmiştim. Hatta, basına da demeç vermiştim. Bu kanaatimi halen muhafaza etmekteyim. Ama pişmiş aşa su katmak niyetinde de değilim. Çünkü olan olmuştur. 

İki yıldan beri, Kaşüstü Beldesi’nde ana yola uzak bir sitede oturmaktayım. Kaşüstü Ana Yol Trafiği her geçen gün artmaktadır. Özellikle, Cevahir Alışveriş Merkezi ve Hastane Kavşağı her an kilitlidir. Taşıt konvoyunun uzunluğu hem doğu hem de batı yönünde kilometreyi geçmektedir. Bu yoğunluğun; çözüm bulunamazsa, kısa zaman içinde doğuda Yomra ve batıda havalimanına ulaşması kuvvetle ihtimal dahilindedir.

Meslek icabı, kulaklarım ambulans sirenine hassastır. Doğu ve batı yönünden gelip hastane kavşağına ulaşmaya çalışan ambulans sirenlerinin, onlarca dakika süren feryatlarını duydukça, çektiğim sıkıntıyı bir doktor olarak anlatamam. Çünkü, ambulans içindeki hasta için her saniye çok önemlidir. Adeta, yaşamla ölüm arasında ince bir çizgidir. Hasta sahiplerinin çaresiz heyecanları ise ayrı bir sıkıntıdır. Bu yazıyı da evimde 16.30 – 18.30 saatleri arasında, o ambulans feryatlarını duyarken hasta ve hasta yakınlarının durumunu hissederek kaleme aldım. 

Sayın valimizden, meslektaşımız olan sayın büyükşehir belediye başkanımızdan, sayın karayolları bölge müdüründen ve ilgili bütün kurum ve kuruluşlardan; bu saatlerde veya herhangi bir saatte bu olayı gözlemletip, şahit olmalarını ve bütün hasta ve hasta sahipleri adına çok ama hem de çok acilen çare bulmalarını istirham ediyorum.