Türkiye’nin kadının insan hakları ve özellikle de kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi konusunda uzun bir mesafe kat ettiğini belirten Başkan Genç, kadına şiddetin bütün dünyanın ortak sorunu haline geldiğini kaydederek, "Kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları, günümüzde ilgili tüm tarafların da destek ve işbirliğini alarak devletin sorumluluğunu üstlendiği bir konu olmuştur. Ülkemiz uluslararası taahhütleri de göz önünde bulundurarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması amacıyla her alanda yasal ve idari tedbirler alarak topyekûn bir mücadele başlatmıştır. Kadına yönelik politikalarda yaşanan değişimin en önemli yansıması yasal alanda olmuştur. 2000'li yıllarla birlikte başta Anayasa olmak üzere yasalarımızda kadın-erkek eşitliği ilkesi daha da güçlendirilmiştir. Medeni Kanun, İş Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi temel kanunlarda yapılan eşitlikçi reformlarla, Türkiye'de tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya kavuşturulmuştur." dedi.
Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her türlü şiddet olayının sorumlularının hesap vermesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz” diyen Genç, şiddetin önlenmesi için “Her şeyden önce bir Avukat olarak, kadının fiziksel, psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu; kadın haklarının, temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yüksek sesle ifade ediyoruz.”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde tüm kadınlarımızın yanında ve destekçisi olduğumuzu belirterek; kadına, çocuğa, insanlığa yapılan her türlü şiddeti kınıyor, kadının ve çocuğun toplumda hak ettiği yere ulaşmasındaki tüm engellerin kalktığı bir dünya diliyorum." dedi.