BÜROKRATİK OLİGARŞİ BİTECEK
Cumhurbaşkanlığı sisteminde millet iradesinin doğrudan yönetim sistemine yansıyacağını belirten Başkan Genç, yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden tamamen ayrılarak güçler ayrılığının kuvvetlendirileceğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sürekli tartışıldığı üzere bu memlekette yeni anayasa ihtiyacı vardı. Şu an geldiğimiz nokta itibarıyla 1982 Anayasası çok çeşitli nedenlerle değiştirilmiş. 1946 yılında çok partili siyasi hayata geçtiğimiz dönemden itibaren çok sayıda hükümet kurulmuş. 1950 yılında Genel Başkanı Adnan Menderes olan Demokrat Parti büyük bir çoğunlukla iktidara geldi. 1960 yılında Menderes hükümeti devrilerek bakanlar ve dönemin başbakanı idam ediliyor. 1971 yılında Başbakan Süleyman Demirel'e muhtıra verilerek hükümet değiştiriliyor. 1980 yılında meclis tam 115 kez denemesine rağmen cumhurbaşkanı seçemiyor, sürekli patinaj yapıp duruyor. Bunun akabinde dış müdahalelerle beraber 1980 darbesi yapılıyor ve hükümet devriliyor. Ve böylece yine milletin iradesi kesintiye uğruyor. 1997 yılında Refahyol hükümeti postmodern darbeyle değiştiriliyor. 2007 yılında bir muhtıra verilerek yönetime etki edilmeye çalışılıyor. Bütün bunlar parlamenter yönetim sisteminde meydana gelen darbeler. Milletin seçtiği hükümetlere ister bürokratik yapı diyelim, ister derin yapı diyelim, ister askeri bürokrasi ya da bürokratik oligarşi  diyelim, hükümetlere sen şu konularda adım atamazsın demiş ve milletin seçtiği iradenin ürünü olan hükümetler o kısımlara müdahale edememiş. Bu yapılar daha sonra uzaktan kumandalı bir şekilde devreye girerek hükümetlere müdahale ederek darbeler yapmış. Tek başına gelen hükümetler bile bu bürokratik oligarşiye müdahale edemiyor. Şu anda bile, 15 yıldır iktidardayız Cumhurbaşkanımız bürokratik oligarşiden şikayet ediyor. Yine sistemde bu tamamen bitecek. 1923 yılından bugüne kadar 94 yılda 65 tane hükümet kurulmuştur. Bu şu demek bir buçuk yılda bir hükümet değişmiş. Biz bir buçuk yılda bir çalışan arabayı durdurup tekrar yola devam etmişiz. İkinci dünya savaşından mağlup çıkan ve yerle bir olan Almanya gelip bizi geçmiş. Fransa ve İtalya bizi geçmiş. Biz ise sürekli patinaj yapmışız." 

REJİM DEĞİŞMİYOR
Muhalefet partilerinin sık sık dile getirdiği rejim değiştiriliyor eleştirilerine de cevap veren Başkan Genç, anayasa değişikliği paketinin asla bir rejim değişikliği getirmediğini sadece yönetim sistemi değişikliği getirdiğini kaydederek, "Muhalefetin dediği gibi, siz esasında yönetim değişikliği yapıyorsunuz ama Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini değiştiriyorsunuz algısı asla doğru değil. Bu rejim içinde yönetim sisteminin değişmesidir. Gelecek sistem asla cumhuriyet rejim sistemine halel getiren bir sistem değildir. Şu anda yapılan cumhuriyet rejimi sistemi içinde tıpkı parlamenter sistem gibi, başkanlık sistemi gibi, ya da yarı başkanlık veya tam başkanlık sistemi gibi bir model getirmektir." 

TEK ADAMLIK YOK
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili, tek adam rejimi getiriliyor eleştirilerinin temelsiz iddialar olduğunu kaydeden Başkan Genç, seçimlerin yapıldığı bir yönetim sisteminde tek adamlık rejiminin mümkün olamayacağını dile getirerek, "Cumhurbaşkanlığı  sisteminde asla tek adamlık diye bir durum söz konusu değildir. Bir defa tek adamlık olan bir sistemde seçim olmaz. Bütün siyasi partiler aynen devam edecek. Beş yılda bir seçim olacak. Seçim olan bir yerde hangi tek adamlıktan söz edebiliriz. Bu sistemde hiçbir zaman koalisyon ihtimali olmayacak. Seçilen tek başına ve beş yıllığına seçilecek. Hızlı ve etkili icraat olacak. Cumhurbaşkanımızın asıl istediği tam da budur. Bu sistemde asla hükümet yasama faaliyetine karışmıyor. Sadece bütçeyi Cumhurbaşkanı hazırlıyor hükümetin başı olduğu için. Yasama faaliyetlerini sadece milletin vekilleri yapacak. Bu da yasama organı olan TBMM'yi daha güçlendirecek. Cumhurbaşkanı bir kararname çıkardığı zaman eğer meclis aynı konuda bir yasa çıkarırsa meclisin çıkardığı yasa geçerli olacak. Yine aynı anda hem cumhurbaşkanını seçeceğiz, hem de milletvekillerini. Bu iki seçim birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanı ya da meclis karşılıklı olarak birbirlerini feshetme yetkisine sahip olacak. Cumhurbaşkanı sadece yürütmeyle ilgili kararname çıkaracak. Cumhurbaşkanı görevi ile ilgili suçlardan yargılanabilecek. Şimdiki sistemde cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanabiliyor ama yasalarda bile böyle bir suç tanımlanmamış. Askeri yargı kaldırılarak hukuk birliği sağlanacak. Bakanların büyük kısmı meclis dışından atanacak. Muhalefet ya da iktidar bütün milletvekilleri kanun teklifi verebilecek.

Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aşkın Aşan ise konuşmasında getirilecek olan cumhurbaşkanlığı sisteminde sadece milletvekillerinin kanun teklifi verebileceğini kaydetti. Parlamenter sistemde milletvekillerinin seçmen ziyaretlerinden dolayı yasama faaliyetlerinin içinde yeterince yer alamadığını belirten Aşan, başkanlık sisteminde yürütmenin meclisten tamamen bağımsız olması nedeniyle böyle bir durumun söz konusu olamayacağını ifade ederek, "Ankara milletvekili olarak TBMM görev yaptığım dönemde bazı işlerin yerinde gitmediğini gördüm. Kanun tekliflerinin büyük kısmı bakanlık bürokratları tarafından hazırlanıyordu. Biz sadece onaylamakla görevliydik. Bazen de okumaya fırsatımız olmuyordu." diye konuştu. 

Toplantının son bölümünde dinleyicilerin sorularını cevaplandıran Başkan Genç, milletvekilliği yaşının 18'e düşürülmesiyle ilgili soruya, "Bu değişiklik biraz sembolik gibi duruyor. Biz gençlerimize güvenmeliyiz. 15 Temmuz'da tankların altına yatan bu gençlerdi. Eğer birisi oy verme ehliyetine sahipse, seçilebilme ehliyetine sahiptir." cümleleriyle cevaplandırdı. Bir dinleyicinin gensorunun kaldırılmasıyla ilgili sorusuna da, "Gensoru kaldırılmıyor, bu hak, halka veriliyor. Halk, seçimlerde bu hakkını kullanacak." şeklinde cevaplandırdı. 
Panele, Avrasya Üniversitesi öğrencileri, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Halim Kaya, Ortahisar Kent Konseyi Başkanı Dündar Ayyıldız, Trabzon Muhtarlar Federasyonu Başkanı Bekir Aktürk, AK Parti eski il başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı.