61SAAT HABER SERVİSİ - CHP Trabzon İl Başkanlığı yapılması düşünülen ve TBMM’de kabul edilen Anayasa Değişikliği ile ilgili basın açıklaması yaptı. İlçe Başkanlarının da katılımıyla yapılan basın açıklamasında CHP İl Başkanı Turgay Güngör, dikkat çeken açıklamalar yaptı. Güngör, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün Trabzon’da Anayasa Değişikliği için koyduğu yüzde 80 hedefine ise “Gülüp geçiyorum” diyerek yanıt verdi. 
Güngör, ülkenin önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu kaydederek,  “Bunlar; içte terör, dışta savaş, ülkenin can çekişen ekonomik yapısı, işsizlik vs. vs. Tüm bu olumsuzlar hüküm sürerken varsa da, yoksa da Anayasa değişikliğinin Mecliste geceli-gündüzlü çalışılarak kabul edilmesi konusu. Bu durum anlaşılır gibi değil.

Değerli arkadaşlarım, geçen hafta sonu itibariyle Anayasa değişikliği İç tasarısının TBMM genel kurulunda kabul edilmesi sonucunda ülkemiz yeni bir dönemece sokulmuştur. Anayasa değişikliği tasarısının gerek Anayasa Komisyonunda, gerekse Meclisteki görüşmeleri ve kabul edilmesi noktasına kadar Ana Muhalefet Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi tek başına çok büyük bir mücadele vermiş ancak bu değişiklik teklifinin Meclisten geçmesini sayısal yetersizliğimiz nedeniyle maalesef engelleyememiştir” dedi.
 
DİKTA REJİMİDİR – BAŞBAKANLIK KALKIYOR.. 

Anayasa değişikliği ile neler değişeceğini maddeler halinde aktaran Güngör, “1-Demokrasinin temel unsuru olan güçler ayrılığı ilkesi tek kişinin, yani Cumhurbaşkanının elinde toplanmaktadır. Bu durum, Cumhurbaşkanının hem yürütmeyi, hem yasamayı ve hem de yargıyı ele geçirdiği bir dikta rejimidir.
2-Başbakanlık kalkıyor. Günümüz anlamındaki Bakanlar Kurulu kalmıyor. Cumhurbaşkanı istediği kişileri cumhurbaşkanı yardımcısı, istediği kişileri de bakan olarak atayacaktır. Cumhurbaşkanı hangi bakanlıkların kurulacağına veya kaldırılacağına kendisi karar verecektir. Hem de tek başına..
3-Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Bakanlar, sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaktır. Atanmaları ve görevden alınmaları tamamen Cumhurbaşkanı yetkisindedir. TBMM’nin bu konularla ilgili hiçbir yetkisi olmayacaktır.

4-Hükümet kurulması,  ya da göreve devam etmesinde meclisin onayı anlamına gelen güvenoyu ve gensoru kaldırılıyor.

5-Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Bakanlar suç işlerse; meclisin 301 milletvekilinin talebi ile soruşturma açılmasının istenmesi, 360 milletvekilinin (3/5) soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. Yüce Divana sevk için ise 400 milletvekilinin (2/3) karar vermesi gerekecektir. Tüm zorluklarına rağmen bir yetkililerin Yüce Divana sevk edildiğini varsaysak bile, bu Yüce Divanın nasıl oluşturulacağı ve kimin emrinde olacağı ortadadır.
6-Cumhurbaşkanı, kararnameler ile Bakanlıkları, devlet dairelerini, kurumları kuracak veya kaldıracak, partili sıfatı ile kendi partisinin milletvekili adaylarını belirleyecek, meclisin oluşumuna müdahale edebilecek, meclisi fesih edebilecek, kararnameleri ile yasama yetkisine ortak olacaktır. Yüksek mahkemelere, Hakimler ve Savcılar Kuruluna üye atayacaktır.
7-Cumhurbaşkanı hiçbir gerekçe göstermeden meclisi fesih etme yetkisine sahip olacaktır.
8-Cumhurbaşkanı kendi ister ise iki dönemden fazla seçilmesi de belli operasyonlarla mümkün kılınmıştır.
9-Yargının yasama ve yürütmeyi denetleme imkanı yok ediliyor.
10-Hakimler ve Savcılar Kurulu 13 üyeden oluşacak. 6 üyesini doğrudan Cumhurbaşkanı belirleyecek, geriye kalan 7 üyeyi de parti başkanı sıfatı ile kontrol ettiği meclis aracılığı ile seçtirecektir.
11- Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12’sini bizzat kendisi, geriye kalan 3 üyeyi ise partisi aracılığı ile kontrol ettiği TBMM’ne seçtirecektir.
12-Seçilecek Cumhurbaşkanı, tarafsızlığını namusu ve şerefi üzerine yemin ederek açıklayacak, ancak partili sıfatı ile tüm yetkileri elinde bulunduracaktır” dedi 

ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRÜLECEK

Anayasa Değiikliği için izlenecek yol haritasını da açıklayan Güngör, ilk olarak değişikliği Anayasa Mahkemesine götüreceklerini ifade etti. Güngör, sözlerine şu şekilde devam etti: 

“bu anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesinden dönmez veya referandumla da kabul edilir ise bir diktatör yaratacağız. Her şeye dokunan ama kendisine fiilen asla dokunulamayan bir diktatör ortaya çıkacaktır. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp otoriter bir rejim kurulacaktır. Yasama, yürütme ve yargı tek bir elde toplanacaktır. Etkisiz, yetkisiz, sembolik ve aciz bir meclis oluşacaktır. Ve sonucunda Meclisi mezara, demokrasiyi tarihe gömeceğiz.
Bundan sonra Anayasa değişiklik teklifinin milletimiz tarafından bertaraf edilebilmesi için izlenecek yol haritamız aşağıdaki gibi olacaktır.
1-Partili Milletvekillerimizce TBMM’de kabul edilen bu Anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesine götürülmesi ve tümden iptalinin sağlanmasına çalışılacaktır.

EV EV ZİYARET EDİLİP ANLATILACAK

2-Referandum sürecinde ise; bugünden başlayarak İlçe Başkan ve yöneticilerimiz, eski il - ilçe başkan ve yöneticilerimiz, partimizin kanaat önderleri ve bu Anayasa değişikliğine karşı olan tüm siyasal ve sivil insiyatif gruplarıyla ekipler oluşturacağız. Her ilçenin ekibi, her mahallenin ekibi, her sokağın ekibini oluşturarak ve tek tek tüm evler ziyaret edilerek, bu değişikliğin kendilerinden neleri alıp götüreceğini herkese anlatacağız.
3-Yeteri kadar anlaşılabilir özet doküman bilgi ve belgeyi basacak, halkımıza tek tek dağıtacağız.
4-Bu durumun CHP’si ve ülkemiz için ne kadar önemli olduğu açık olmasına rağmen, tek başına CHP’sinin bir sorunu olmadığı, ülkenin 94 yıllık geçmişinin yok sayıldığı ve geleceğimizin tek adama teslim edileceği bir dikta rejimini ortaya çıkaracağı nedeniyle, tüm yurttaşlarımızın bir sorunu olduğu tek tek anlatılacaktır.
5-Halkımızdan aldığımız mesajlar, yaptığımız tespitler bizlere çok önemli sinyaller vermektedir. Siyasi partiler, dernekler, sendikalar,  odalar ve tüm sivil toplum kuruluşları bu konuya sıradan seçim gibi bakmamaktadır. Bu işin sağı-solu-ortası-milliyetçisi-muhafazakarı- sosyalisti- sosyal demokratı yoktur. Ülkemizin geleceği söz konusudur. Yine yaptığımız araştırma ve değerlendirmelerde bu Anayasa değişikliğine, AK Parti seçmenleri içinde de parlamentodaki yapının aksine çok ciddi bir karşı duruş gözlemliyoruz. Bu durum bizi daha da ümitlendirmektedir.
6-15 yıldır ülkeyi büyük bir çoğunlukla istediği gibi yöneten AK Parti iktidarı ne istedi de yapamadı?  Hangi kanunu istedi de çıkaramadı? Bu gün gelinen noktanın tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Bunun hesabını mutlaka vereceklerdir. Bu Anayasa değişikliğini meclisten geçirerek, yaptıkları yanlışlardan, ülkenin içinde bulunduğu açmazlardan, hesap vermeden kurtulacaklarını sanıyorlar. Yanılıyorlar değerli arkadaşlarım. Herkes yaptıklarının hesabını er veya geç verecek, suçlular cezalarını çekeceklerdir.
İktidara geldiklerinden 15 yıl sonra apar-topar Meclisten geçen bu Anayasa değişikliği Neden H A Y I R…
*Ekonomik kriz mi bitti mi?
*Terör bitti mi?
*İşsizlik bitti mi?
*Ülkede istikrar var mı?
*Ülkemizde eşit gelir dağılımı var mı?
*Gelecek endişesi taşımayan var mı?
*Paramızın değeri arttı, ülkede ekonomik istikrar sağlandı mı?
*İç ve dış borç açığımız azaldı mı?
*Adaletsizlik bitti mi?
*Eğitim ve öğretim akıl, bilim yolunda mı?
*Huzurumuz var mı?
*Anayasa değişse, sistem ve rejim değişse bunlar değişir mi?”