Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde ki neşter!
 
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti;
“Yılsonuna kadar bütün il, ilçe ve belde yönetimlerini yenilemek durumundayız. Adeta bir metal eskimesi görüyorum, bu değişikliği yapmaya mecburuz. Ne gibi eksiklikler var, şikâyetler nedir bunların üzerine gitmemiz gerekiyor.”
25 il başkanının istifasının alınmasına rağmen, mesaj iyi alınmamış olacak ki, bırak metal yorgunluğu, hurdası çıkmış isimler bile, hala il başkanlığı veya yöneticiliği kapmanın peşinde…
***
Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mesajı, biraz daha anlaşılır bir şekilde aktarayım.
Belki o zaman dank eder!
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan diyor ki;
***
Makam kapılarını halka kapatanları,
İhale peşinde koşup, vatandaşın derdiyle dertlenmeyenleri,
Kapı çalmayanı, selam vermeyeni, hatır sormayanı,
***
Koltukların birer kibir takozu olduğunu idrak edemeyenleri,
Vatandaşı başından salıp, sosyal medya vaizliğine soyunanları,
Güç zehirlenmesi yaşayanları ve menfaat zehrine katık olanları, partide barındırmayacağım kardeşim.
***
İşte mesaj bu kadar net!
Hal böyle iken muhterem;
Hala partide görev alıp, kişisel menfaat sağlama niyetinde olanlar varsa, bence hiç denemesinler.
Çünkü bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elindeki mercek daha büyük,
Çünkü bu sefer neşter daha keskin…
Tabir-i caizse, artık mesele var olma meselesi…
 
AHMET METİN GENÇ’E BİR ÖNERİM VAR!
Malumunuzdur!
İstanbul Trabzon Federasyonu (İTF) ve Anadolu Eğitim Kültür ve İrfan Derneği (ANADER) iş birliğiyle düzenlenen "Trabzon Uluslararası Film Festivali" (TUFFEST) başladı.
Fırsat bu fırsat deyip, hanımla birlikte Zağnos Vadisi’ne gittik ve “Kırımlı” filmini izledik.
Festivalde emeği geçenleri, yürekten tebrik ediyorum.
Kültür ve medeniyet şehri Trabzon’a, ancak böyle güzellikte bir festival yakışırdı.
***
Bu vesileyle Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’e bir öneri sunmak istiyorum.
Festival de olmasa yazlık açık hava sinemasının doyumuna varamayacaktık.
Her yıl yaz aylarında böyle açık hava sinema etkinliği yapılsa hoş olmaz mı?
Bence sosyal belediyecilik gereği, bu fikir masaya yatırılmalı.
Öneri benden, icraat sizden…
***
 
İMAM HATİPLER DEĞİL, NİHAT HATİPLER KAPATILSIN!
Artık TV’ler de Cin mektupları satılıyor.
Yanı sıra;
Aile içi muhabbet seti,
Kısa mesajla Kâbe’de dua,
Nazardan koruyan sırlı taşlar,
Vesaire…
RTÜK bunlara ceza vermekten, bunlar da türemekten bıkmadı.
Ama görülüyor ki, cezalar caydırıcı değil…
***
Bu nedenle TV’lerde yüksek maaşlarla vaaz verenlerden de, bu şarlatanlara karşı bir iki çift laf etmelerini beklerdim.
Mesela Nihat Hoca çıkıp, “Kardeşim Mekke’de insanlara dua etmek için, para mı istenir?” veya “Hadi oradan cin mektubu da ne oluyor?” demesini arzu ederdim.
Ama sadece beklemekle yetiniyorum.
Bu nedenle TV’lerde ki dini içerikli programların amacına hizmet etmediğini düşünüyorum.
İnsanları kalpazanlara karşı, din sömürüsüne karşı uyaramayacaksınız, ne işiniz var sizin TV ekranlarında…
Gidin bahçenizde ki domatesleri sulayın kardeşim.