Toplumları Millet haline getiren en önemli unsurun dil olduğunu vurgulayan CHP Trabzon Merkez İlçe Başkanı Ahmet Kaya şu ifadeleri kullandı;

"Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir araç olduğu gibi, insan topluluklarını bir yığın ve kitle olmaktan kurtaran, aralarında "duygu ve düşünce birliği" olan bir 'Millet' haline getiren en önemli kültürel değerdir. Dili yok ettiğiniz takdirde Milleti yok edersiniz, Milli ruh ve kültür diye bir şey kalmaz.

Bizler köklü bir milletiz. Kültürümüz ve göreneklerimiz çok eskilere dayanmaktadır. İşyerlerimize astığımız tabelalarda maalesef Türkçe isimler yerine yabancı isimleri tercih eder olmuşuz. Biz, kendimiz olmalıyız. Olmadığımız birileri olmaya çalışıyoruz ve gülünç duruma düşüyoruz.

Bu ülkenin her ferdi kendi dilini kullanmaktan çekinmemeli, Türkçe sözcükleri göğsünü gere gere işyerindeki tabelaya yazmalıdır! Sırf özenti uğruna güzel Türkçemizi yok saymak doğru değildir! Bir başka ülkeye gidiniz, ayni özentiyi yabancı sözcük hayranlığını göremezsiniz. Kahvelerin, berberlerin, lokantaların, işyerlerinin yabancı isimlerle tanıtılması hiç de hoş değildir. Bir toplumda yozlaşma önce dil ile başlarmış! Caddelerdeki işyeri isimlerine baktığımızda böyle bir endişe duymakta haklı değil miyiz? Bu özentinin altında ne yatıyor? Acaba sokaklardaki, tabelalardaki bu dil yozlaşması, yöneticilerimizi, Türkçeye gönül verenleri rahatsız etmiyor mu?

Büyük ATATÜRK diyor ki; “Ülkesini ve yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.” (1930)Bu sözler ve “Türkçe giderse Türkiye gider” sözü asla unutulmamalıdır!

Türkçe olimpiyatlarına ev sahipliği yapan şehrimiz yabancı tabelaların işgali altında!

4 gün önce, şehrimizde kurumsal sponsorluğunu Trabzon Belediyesinin yaptığı Türkçe Olimpiyatları yapıldı. Türkçe olimpiyatlarına ev sahipliği yaptık ama şehrimiz yabancı dildeki tabelaların işgali altında!

Tarihimize, kültürümüze, dilimize değer veren, sahip çıkmayı görev sayan bir anlayışla bugün burada Sayın Belediye Başkanına ve Belediye Yönetimine bir öneri sunuyoruz; “Gelin el birliğiyle şehrimizi yabancı isim ve tabela kirliliğinden arındıralım” diyoruz.


Bunun için; İlimizde yeni açılacak iş yerlerinin Türkçe tabela ve isim kullanmaya özendirilmesini istiyoruz.
İsmi Türkçe olan iş yerlerine teşekkür belgesi verilmesini, Yabancı dildeki tabela vergilerinin Türkçe olanlara göre daha pahalı olmasını, ismi yabancı olup Türkçe ile değiştirmek isteyen iş yerlerine kolaylıklar sağlanmasını öneriyoruz.


(Bunu yaparken, tescilli yabancı markalara ait işyeri tabelaları hariç tutulmalıdır.)

Bazı esnaflarla konuştuk, “Neden yabancı dilde tabela astıklarını, bundan ne gibi yarar sağlamayı umduklarını” sorduk. Aldığımız cevap genelde aynı ama bilimsellikten oldukça uzak! “Yabancı isim hayranlığı var, bu şekilde işlerimiz artar diye düşündüğümüz için!

Oysa bilim diyor ki; Tabelayı okuyan insan beyni okuduğunu anlamayınca işyeri hakkında bir önyargıya kapılıyor ve oradan uzaklaşmaya çalışıyor. Çünkü dilin düşünce ile sıkı bir bağı vardır.

Yurt dışında Türkçe tabelalar görünce insanın hoşuna gidiyor. Ama gidip bakınca görüyorsunuz ki iş yeri bir Türk’e ait. Yabancılar Türkçe isimli işyeri açmazken bir Türk, bir Trabzonlu esnaf neden yabancı dillerden isimler devşirerek tabelasına yazıyor? Bu bir haktır tabii! Kimsenin, kimseye “İş yerine bu ismi veremezsin!” deme hakkı olamaz! Ama şu denebilir; “Tamam kardeşim, işyerine istediğin adı koyabilirsin ama;“Türkçe isim koyarsan yıllık tabela vergin 1 lira, yabancı bir isim koyarsan 5 lira, tercih senin!”

Belediye yetkililerinden bu tür caydırıcı önlemler almasını ve şehrimizi yabancı isim ve tabela kirliliğinden arındırmasını istiyoruz.

Trabzon’da yaşayan bir yabancı işyerine kendi dilinde bir isim koyabilir. Buna saygı duyulması gerekir! Ama Trabzonlu bir insan, güzelim Türkçemiz varken, güzelim Türkçe isimler varken tabelasına neden yabancı dilde bir isim koyar?

Millet olarak çok yoğun bir kültür erozyonu yaşıyoruz! Hastanelerimiz “Hospital” olmuş, lokantalarımız “Restorant”, insanlar ‘kebapçı’ yerine ‘kebapchi’ diye yazıyor, dürümcüye “dürümland” diyor. Caddelerde yürürken gördüğümüz tabelaların çoğunda yabancı isimler yazılı. Bu ancak sömürge ülkelerinde görülecek bir durumdur, bu yozlaşmaktır. Bir ülkeyi işgal etmenin en kolay yolu dilini yok etmektir. Kültürel kimlik kaybına ve kendi toplumuna yabancılaşmaya neden olan bu durumun önüne geçilmelidir.

Bu konuda güzel Trabzonumuzda bir duyarlılığın öncüsü olabilmek umuduyla CHP Trabzon Merkez İlçe yönetimi olarak; “İşyerlerimize Türkçe İsim Verelim” kampanyası başlatılmasının uygun olacağına inanıyoruz.

GÜZEL TÜRKÇEMİZE BİLİNÇLE SAHİP ÇIKARAK ÖZÜMÜZE DÖNMELİYİZ

Hiçbir esnafımızı üzmeden, kırmadan işyeri isimlerindeki ve tabelalardaki yabancı özentisinin son bulmasını ve güzel Türkçemize bilinçle sahip çıkarak özümüze dönmemiz gerektiğini düşünüyor, Sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.