Kuru yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;           
‘’23 Nisan 1920 tarihinde açılan TBMM, 24 Nisan 1920 tarihinde Cumartesi en yaşlı üyenin başkanlığında toplanmıştı. “Yalnız ve yalnız bir şey düşünmeye mecburuz. O da, memleketin kurtulmasıdır” kararıyla TBMM’si, demokratik hakların geliştirilerek uygar dünyada daha ileriye gitme ülküsüyle Cumhuriyet Türkiye’sinin gazi meclisi olarak var olmuştur. ATATÜRK’ ten günümüze kadar TBMM üyesi olarak millet iradesinin temsiliyle düşmanların emellerini bilmiş ve sorumluluğunu yapmış/ yapmaya da devam edecektir. ATATÜRK, “Bizi yaşatmamak isteyenlere karşı yaşama hakkımızı müdafaa edeceğiz. TBMM burada Ankara’ da intikal etti. Diyerek, millet iradesini önde tutmuştur.    
Zamanla öğrenilen tecrübeler, hayatın getirdikleriyle mümkün olduğundan GAZİ MECLİS TBMM’ de bu tecrübelere sahiptir. Sayın Cumhurbaşkanı aklın ve milli iradenin öncülüğünde gelişen ve millete vücut veren iradenin mimari olan TBMM üyelerine, “yorulan varsa kenara çekilsin yerini başka arkadaşlarına bıraksın” derken verdiği mesajın anlamını okumak gerekmektedir.
                  Öğrenme ve öğretme içe yansıyan dış dünya değil midir? 
                  İç dünyaya taşınılan realitenin varlığı ile mevcut yönetim deneyimi ile değerlendirme yapmak gerektiğinden, Devlet bir orkestra olduğu gerçeği görülebilmektedir. Eğer nota yanlışsa onu değiştirir. Fakat her saza göre başka bir nota çalınamaz. Türk toplumu tarihten günümüze Türk Milletiyle var olmuş, milletin değerlerine bağlı yaşamıştır. Ve cihana hâkim görülerek bu güne kadarda millet olarak gelmesini TBMM temin etmiştir. TBMM üyelerinden milletin değerlerine bağlı olmayarak milletle bütünleşmemiş olanlar var ise, orkestrada notaya uyum sağlamaları zor olacaktır. Kendi orkestrasına göre çalgı çalması da mümkün olamayacaktır’’