Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde Türkiye'nin ekonomisine ilişkin araştırma raporları hazırlayan bir çocuk annesi ABD'li eşi Easther Giovanna Parker S.'yi vücuduna 7 kez sapladığı bıçak darbeleri ve boynunu kırıp öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan modacı ve kuaför İhsan Bora S. hakkında 'yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. İhsan Bora S. ifadesinde, tartışırken eşinin başka biriyle ilişkiye girdiğini söyleyip "O senden daha iyiyidi" dediğini öne sürdü.

Davaya konu olan olay, geçen 6 Nisan'da Gümüşlük Mahallesi, Özgüvendik Sokak'taki bir site içindeki villada meydana geldi. Bir çocuk babası İhsan Bora S., Mart ayında kiralayıp taşındıkları villarında, ABD'li eşi Easter Giovanna Parker S. ile akşam saatlerinde yemek yedikten sonra alkol almaya başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, çift arasında tartışma çıktı. İddiaya göre, saat 00.30 sıralarında, masadaki ekmek bıçağını kapan İhsan Bora S., 1 yaşındaki oğullarının da evde bulunduğu sırada ABD'li eşi Easter Giovanna Parker S.'yi boğaz ve göğsünden yaraladı.

Aşırı kan kaybeden Easter Giovanna Parker S., olay yerinde yaşamını yitirdi. Olayın ardından bayıldığını öne süren İhsan Bora S., cesedin başında sabaha kadar kaldıktan sonra Ankara'da yaşayan ablalarını arayıp cinayeti bildirdi. Eve gelen ablalarının durumu jandarmaya bildirmesi üzerine olay ortaya çıktı. Gözaltına alınan İhsan Bora S. tutuklanırken, çiftin 1 yaşındaki oğulları B.S. ise yakınlarına teslim edildi.

Modacı ve kuaför İhsan Bora S., savcıya verdiği ifadesinde eşiyle 21 Haziran 2012 tarihinde İstanbul'da boğazdaki bir villada evlendiklerini, Bodrum'a olaydan önce yerleşmek amacıyla geldiklerini söyleyip, şunları anlattı:

"Galata'ta işyerim bulunmakta. Aramızda yaşanan sürtüşmeler nedeniyle yeni bir başlangıç yapmak için buraya geldik. Olaydan bir gece önce aramızda ufak tefek atışmalar oldu. Hatta cinsel anlamda artık beni istemediğini söyledi. Flört zamanında benden çok hoşlandığını söylüyordu. Bunun da yalan olduğunu ve kandırdığını anladım. Eşim ile evlendiğimde kendisi hamileydi. Evlenmeden önce 6- 7 ay kadar birlikteliğimiz olmuştu. Evlendikten sonra Marmaris ve Datça'ya balayına gittik. Buralara eşimin daha önce de geldiğini daha sonra öğrendim. Halbuki tatile gittiğimz yerleri ilk kez görüyormuş gibi davranıyordu. Bu nedenle ufak bir kıskançlık ve güven proplemi yaşamaya başladım. Marmaris'te yaşayan bir kişi ile arkadaşlık yaptığını, hattta bu kişinin düğünümüze dahi geldiğini öğrendim. Çocuğumuz olduktan sonra bana çocuğu vatandaşı olduğu ABD'de yetiştirmek istediğini, Türkler'den ve aile yapısından hoşlanmadığını, hatta Türkçe'yi öğrenmeyi istemediğini söyledi. Annemi sevmediğini, çocuğumu ailemin görmesini istemediğini sık sık söylüyordu. Bu durum aramızdaki sorunları daha da derinleştirdi."

Yeni bir işe başlamak amacıyla ikisi birlikte bar tarzı yerlere baktıklarıın söyleyen İhsan Bora Ş, "Akşam da değişiklik olsun diye dışarıda birlikte yemek yedik. Yemeğe gitmeden önce kendisine kavga çıkartmamasını ve huzurlu bir yemek yemek istediğimi söyledim. Burada aramızda tartışma çıktı. Kendisi yemekler gelmeden masadan kalkıp, hızla arabaya gitti. Evin oraya geldiğimizde arabadan inmemi istedi. Ben de oğlumuz B.'yi alıp eve çıktım. Bir bira içtim, kendisi iki saat sonra eve geldi. Neden bu saatte geldiğini sordum. Çocuğumuzu alıp uyuttu. Daha sonra kendisine küfür ettim. O da bana hakaret edip, başka biriyle ilişkisi olduğunu söyledi ve "o senden daha iyi" dedi. Daha sonra boğuşmaya başladık. Kendisine tokat attım. Eşim kırık bira şişesi ile bana saldırdı. Ben de elime bıçak aldım. Ama bıçağı ne şekilde elime aldığımı hatırlamıyorum. Ancak eşimin bağırsağının dışarıya çıktığını gördüm. Hareketsiz kalması üzerine ağlayan çocuğumun sesi ile kendime geldim. Çocuğumu tekrar uyuttum. Salonda yerde cansız yatan eşimi sürükleyerek, evin başka bir odasına götürdüm. Başının altına yastık koydum. Ve öldüğünü anladığım için üstünü battaniye ile örttüm. Oğlum yerleri bu şekilde görmesin diye de kanları temizledim. Üzerimdeki kanlı tişörtü de nereye attım bilmiyorum. Cesedin başında sabaha kadar bekledim. Daha sonra da Ankara'daki kardeşim Esra ve ablam Dilek'i arayıp Bodrum'a gelmelerini söyledim. Kendileri gelince, oğlumu da alıp bir çay bahçesine gidip oturduk. Eşimi öldürdüğümü kendilerine söylemedim. Ancak onlar bir şey olduğunu sezdi. Eve gittik. Çocuğa bez ve eşya aldım. Esra da içeri girdi. Kendisine eşimi öldürdüğümü söyledim. O da durumu jandarmaya bildirdi" diye konuştu.

Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Serhat Bişkin, sanık İhsan Bora S. hakkında 'yakın akrabayı öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Savcı, sanığın suçunu işlediğini ikrar ettiğini, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunda, eşinin 7 bıçak darbesi ve boynunun kırılması nedeniyle öldüğünün anlaşıldığını belirtti. Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi, düzenlediği tensip zaptında, duruşmanın yapılacağı Eylül ayında, sanığın, tutuklu bulunduğu Muğla Kapalı Cezaevi'nde SEGBİS aracılığıyla ifadesinin alınmasına karar verdi.