MHP’nin Trabzon mitingi;

Coşkulu, heyecanlı ve kalabalıktı.

Devlet Bahçeli, özellikle lokal ifadeler de kullandı.

Trabzon’un Karadeniz gibi çırpındığını söyledi.

Trabzon fırtınasının meydanda estiğinden bahsetti.

Siz “Hamsi’yi” yakalıyor, onlar çalıyor dedi.

Siz “Fındığı” yetiştiriyor onlar kutuluyor dedi.

Fındık kurdu diye de iktidarı eleştirdi.

Yani, hem genel hem lokal konuştu.

Trabzon’a yatırımlardan söz etti.

Samsun- Hopa ipek demir yolu dedi. İktidarın Erzincan- Trabzon demiryolunu destek verdi ama, Samsun-Hopa’yı da bu hatta ekledi.

Bu “Hat” şehrin ve bölgenin de ciddi talebi.

Ama ne yazık ki, hiçbir parti lideri seslendirmedi, Bahçeli’de aynısını yaptı, deniz yolu taşımacılığı ile ilgili hiçbir ifadesi olmadı.

Denizyolu bu kadar önemsiz mi?

Bu kadar gereksiz mi?

Bu kadar iktidara aday partilerin ilgi alanı dışında mı?

Üç tarafı denizle çevrili Türkiye’de deniz yolu taşımacılığı, hiçbir partinin gündeminde yok. Samsun-Hopa ipek demir yolu tamam, eyvallah, helal olsun. Yapandan, söz verenden yapacaktan Allah razı olsun. Bir de buna denizyolunu ekleyin ne olur?

Deniz yolu ile beklentimizden sonra biz asıl konumuza gelelim.

MHP’nin mitinginde, Genel Başkan Devlet Bahçeli, parti içi siyasi rakibi, belki de 7 Haziran’dan sonra yeniden rakibi olabilecek bir isim, Koray Aydın’dan tam 3 kere platformda övgüyle bahsetmesi. Onure etmesi, övmesi, alkışlatması, diğer mitinglerinde yaptığı bir şey midir? Bunu  mitingi sonrası, Zorlu Otel’de dinlenirken Basın danışmanına sordum. Dedi ki, ilk kez Trabzon’da oldu.

Bahçeli, Trabzon’a Ak Parti’nin bir lütuf olarak vaat ettiği Güney çevre yolu için “O’nu Koray Aydın 13 yıl önce planladı. İhaleye hazır hale getirdi” dedi. Karadeniz Sahil yolunu, Trabzon geçiş yolunu, Tanjantı, Koray Aydın tamamladı dedi.

Bahçeli Koray  Aydın’ın mitingi alanında böyle onure ederken, platformda arkasında Koray Aydın haklı bir gurur yaşadı.

Miting sonrası Koray Aydın’a da sordum.

Samsun-Hopa demiryolu.

Güney çevre yolu, bunları siz mi rapor ettiniz.

Belli katkılarım oldu dedi.

Sonra gazetecilik refleksi ile şu soruyu da sordum;

Bahçeli, sizden üç kez övgü ile bahsetti. Onurlandırdı. Bunu nasıl okumalıyız..”

Cevabı şöyle oldu;

“Bu da MHP’nin kadirşinaslığı…”

MHP ve kadirşinaslık.

Dünkü mitingi bunu perçinleştirdi.

Hiçbir zaman bir siyasi partinin mitingini, rakipleri ile alan kalabalığı ile karşılaştırarak yapmam. O nedenle MHP’nin dünkü mitingini de yapmayacağım.

Ama şunu gördüm.

Gençlerin katılımı çok çok yüksekti. Ve o gençlerin yüzde 90’ı da oy kullanma hakkına sahip.

Kadınlar da öyle.

Kitle direnci, müthişti.

Bahçeli ile Trabzon meydanına iyi hava verdi.

Dünkü mitingi ile “2” ye yelken açtı diyebiliriz.

Bu ikinin birini CHP’den mi AK Parti’den mi alacak, 7 Haziran’da belli olacak.

XxX

Ufuk Hoş, A.Metin Genç, şehir balkonu ve Artvin!

Yerel seçimlerden önceydi.

Tıpkı bugünki gibi millet seçime motive olmuştu.

Trabzon’un yeni belediyesi Ortahisar’ın Ak Partili belediye başkanı ve kurmayları, başta Ufuk Hoş olmak üzere yığınla yaratıcı fikir, A.Metin Genç için adeta proje yarışına girmişti.

Genç, bir ilçe belediye başkanından çok il belediye başkanı gibi, üstelik de iktidarın adayı olarak vaat ettiği kadar ediyordu.

Bunların hangisini, ne ölçüde gerçekleştirdi, taktin Trabzon halkının.

Benim de beğendiğim, heyecanlandırdığın bir projesi vardı Ufuk Hoş’un. Bunu da A.Metin Genç’e söyletiyordu.

Şehrin bir seyir balkonu yapılacaktı. Boztepe’ye yapılacak seyir balkonu şehre hava getirecekti. Vericiler tek bir “Direkte” toplanacaktı falan filan.

Geçenlerde, Artvinli hemşerim AK Parti milletvekili İsrafil Kışla aradı. Dedi ki, “Sevgili dostum, Hatilla vadisinde, bir seyir balkonu yaptırıyoruz. Temel atma törenimize gelir misin?”

Seve seve gittim.

220 metre yüksekliğinde devası bir tepede, 50 metre kare içinde cam seyir terasının temeli atıldı.

Orada, o temel atma törenini izlerken aklım hep Ortahisar’ın verdiği teras sözü aklıma geldi.

Artvin’deki dostlarımız cam seyir terası, Orman Bakanlığına yaptırıyor. Genç’in Ortahisar’da Boztepe’de böyle bir şey yapacak gücü, yetkisi yoksa, şehrin kırsalında bir vadiye de pek ala yapılabilir.

Artvin’in yaptığını, Ortahisar hala yapamıyor.

İş lafa gelince, biz bir il kadar sorumluluk yüklenmiş ilçe belediyesiyiz diyor.

Ufuk Hoş, genel seçim yoğunluğunu bıraksın, Ortahisar için vaat edilenlerin peşine düşsün.

Artvin’e birlikte gidelim, seyir terasını birlikte görelim.

İsrafil Bey’den de Orman Bakanlığını bu işin içine nasıl soktu öğrenelim.

XxX

Hiçbir gazteci, siyasi üzerinde pirim yapmaz!

CHP’nin Trabzon milletvekili, PM’si üyesi Volkan Canalioğlu, hakkında kanaatlerini dile getiren gazeteci Hasan Kurt için “Megolaman, benim üzerinden saygınlık kazanıyor” diye twitter’den ağır suçlamalarda bulunmuş.

Hasan Kurt’u seversiniz sevmez sinizi, bu şahsi tavrınız.

Ama, Volkan Canalioğlu, Hasan Kurt’a taş atacak son kişi olmalı.

Canalioğlu, elbette biliyordur ki, Belediye Başkan adayı olmasında Hasan Kurt’un çok ama çok katkısı olmuştur. Kurt o dönem, aday belirlemek konusunda kılı kırk yaran bir çalışma yapan CHP kurmaylarının her kademedeki insanına, genel merkeze, genel başkanına kadar hepsine Volkan Canalioğlu’nun lobisini yaptı. Canalioğlu ile seçimi kazanırsınız dedi. Canalioğlu’nu övdü, yazdı. O zaman Hasan Kurt iyiydi, şimdi kötü.

Volkan Abi bilsin ki.

Hiçbir gazeteci, ama gazeteci; hiçbir siyasinin sırtından pirim yapmaz.

Ama gazetecilerin sırtından emeğinden çok siyasi pirim yapmıştır. Bu anlamda da Hasan Kurt, Trabzon medyasında verimli bir tarladır.

XxX

Süleyman Hurma, gittiği yerde niye başarılı!

Dikkat, Türkiye’de “Teknik Direktörlük” kariyeri olan, süper ligde, teknik direktör olarak çalışan, camiasında futbolu bıraktıktan sonra takımın başına teknik adam olarak gelmeyi planlayan hiçbir kimse, futbol direktörü olarak atandığı, kulüpte başarılı olamaz, olamadı.

Trabzonspor bunu Ünal Karaman ile yaptı tutmadı.

Şimdi, Süleyman Hurma ile deniyor.

Hurma’nın geçmişine bakın.

Adamın hayatında teknik direktörlük hedefi yok.

O nedenle, futbola birlikte çalıştığında iyi teknik adamları vitrine çıkarttı.

Tolunay, Şota ve Abdullah bunlardan üçü.

Hurma, Trabzonspor’da.

Hurma’nın yerine futbol direktörü olarak eski bir Trabzonsporlu futbolcu getirsen, iki gün sonra teknik adamın kuyusunu kazar, zira hedefi teknik direktörlüktür.

Hami Mandıralı- Mustafa Akçay ikilisi bu nedenle tutmamıştır. Hami de tek başına tutmadı.

Süleyman Hurma işini idari menejerlikle futbol koordinatörlüğü olduğunu biliyor.

Teknik direktörlükle görevini karıştırmıyor. Çalıştığı sürece bu ayrımı iyi yaptı. Teknik adamın üzerinde demoklesin kılıcı gibi durmuyor. Teknik adam “He, benim kuyumu kazar mı diye paranoyak modlara girmiyor..”

O nedenle Hurmu, iyi seçilmiş bir tercihtir.

Başarılar diliyoruz.

Benim Hurma ile ilgili bir öngörüm var.

Şota’yı yakından takip etmek gerek.

Bir bakmışınız, Yanal ile yollar ayrılmış, Şota takımın başına gelmiş.

Benimki fantezi yahu inanmayın(!)

Ama hani derler ya fala da inanmayın ama falsız kalmayın….!