61SAAT HABER SERVİSİ- Samet Emirzeoğlu
Program çerçevesinde açıklamalarda bulunan Ayşe Sula Köseoğlu, "Geleceğe en büyük inancımızı oluşturan, geleceği şekillendiren, hayat veren tek canlı olan anne olan ülkemin geleceğine en büyük söz sahibi olan kadınlarımızla bir arada olmaktan gurur duyuyorum. Aynı zamanda bir hukukçu olarak ülkemizin geleceğini son derece önemli olan bir anayasa değişikliği hakkında bilgi vermek ve sorularınıza cevap vermek anlamında böyle bir programı organize ettik" dedi.

İSTİKRAR İÇİN TEDBİR ALINACAK

Köseoğlu, açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Kadınlar sadece bugünü düşünmez, geleceği düşünür. Kadın evladını, eşini, anne ve babasını düşünür. Toplumu toparlayan kaynaştıran sevgi üzerine inşa eden en önemli varlık kadınlarımızdır. Ülkenin geleceğinin şekillenmesinde önemli olacak olan anayasa değişikliği ile ilgili bilgi vermek istiyorum. Türkiye Cumhuıriyeti 93 yaşında. Ama 93 yaşındaki cumhuriyetimiz bugün 65.hükümetle yönetiliyor. Seçimlerimiz 5 yılda bir yapılıyor. Sonra 4 yıla indirildi. Bu seçimlerin çok azı süreyi tamamlayamadan tekrar seçim sürecine girdi. Ülkenin istikrar içerisinde olduğu dönemlerde ülke her zaman gelişti, ekonomik büyüme oldu. Ülkenin büyüme hızını artırabilmek, istikrarını artırabilmek anlamında tedbri alacak bir düzenleme var. Burada 5 yıllık hüükmet kurmak için bir amaç var. Ülkenin istikrarına katkı sunacağız. Hem yasamayı ayrı seçerek hem de yürütmeyi ayrı seçerek, her birinin kendi işini en iyi şekilde yapması sağlanacak."

İŞLERİN TIKANMASI ENGELLENECEK

"Milleti efendi kılan, milletin tercihlerini önceleyen bir siyasi anlayışı ülkeye egemen kılıyor. burada bir parti meselesi yok. Ülkedeki her kesimi bütünleştiriyor. Gökkuşağının ayrı birer renkleri anlam etmese de onların yan yana birlikte olmalarının büyük bir anlamı vardır. Bir ev hanımı ister iş kadını ister ev hanımı olsun. Bir lavobanın sürekli tıkandığını ve mutfağınızın sürekli tıkantığını düşünün. Siz bunu değiştirirsiniz. Tekrarı olduğunda da yine aynısını yapmazsınız. Köklü ve kalıcı bir sitem adı altında sorunlu olan yeri tamamen değiştirirsiniz. Önemli olan mutfaktaki borunun tıkanmadan işerin sağlıklı şekilde yürütülmesidir."

MESELE DEVLET MESELESİDİR

"Ülkemizde sürekli ihtilaller yaşandı. En sonuncusu 15 Temmuz'da oldu. O gün kimse yanındakine bakmadı. Hep beraber tek vücut olduk ve memleketimize beraber sahip çıktık. Bu durumlarla yeniden karşılaşılmaması için dünya görüşümüz ne olursa olsun sıkıntıları hep bereber yaşayanlar olarak bu sistem değişikliğini hep berabee gerçekleştirmeliyiz. Bu değişimi bir partinin değiştirmesi mümkün değil. Tekrardan 15 Temmuz benzeri girişimler olmasın diye 2 parti bir araya gelerek mesele memleket meselesi diyerek bu anayasa değişikliğini milletin huzuruna getirmiştir. Mesele kişi meselesi değildir devlet meselesidir. Yarın iktidar kim olursa olsun, kim milletin gönlüne girerse girsin, o iktidarın güçlü bir şekilde yoluna devam etmesinin yolunu açalım."

ANLAŞMAZLIKLAR SORUN VERİR

"Ahmet Necdet Sezer ile Bülent Ecevit'in arasındaki anlaşmazlığın ülkeye verdiği sorunlar belli. Aynı yetkiyi iki kişiye vermemek gerekir. Yetki verdiğniz başbakan farklı bir şey isteyecek cumhurbaşkanı başka bir şey isteyecek. Bir arabada iki direksiyon olduğunu düşünelim. Aynı yönler tercih edildiği zaman sıkıntı olmuyor ancak iki şoför farklı yönlere gitmek istediklerinde o zaman sorunlar çıkıyor. İşte bu sorunları ortadan kaldırmak için 16 Nisan'da referanduma 'Evet' diyeceğiz."

MİLLETİN ÜSTÜNDE GÜÇ OLAMAZ

"Güçlü iktidarlar oluşturmak ve bu iktidarlara sahip çıkmak. Milletin üstünde bir güç olamaz. Bu gücü kimse alamaz. Ben o gece TBMM'deydim. Cumhurbaşkanımız bir söz söyledi, "Ben milletin gücünün üstünde bir güç bugüne kadar tanımadım" diye. O an gerçekten çok farklı hissettik. Gerçekten bu çatı altında bir yazı var "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" Bu yazıyı okuduğumda bu sistemin gelmesini istiyorum."

BU BAĞI KOPARIYORUZ

"Milletvekillerini de 5 yıl sonra yeniden destekler mi diye kendilerini sorgulamaya yönlendireceksiniz. Milletvekilleri de bu anlayışa göre hareket edecekler. Milleti esas alan, milletin beklentilerini karşılayan bir sistemdir. İşin özü burada. kuvvetler ayrılığı bu sistemde daha net hale geliyor. Sistemimiz bakanların vekiller arasından seçilmesini sunuyor. Meclis otomatikmen 30 kişi eksik çalışıyor. Yeni sistemde bakanlar kendi işlerini vekiller de kendi işlerini yapacaklar. Bu anlamda birbirleriyle olan bağlarını koparıyoruz. Herkes tam anlamıyla kendi işini en iyi şekilde yapmaya odaklanacak."

NEDEN TÜRKİYE'DE SEÇİLMESİN

"18 yaşında milletvekili seçilme ile ilgili karşı çıkanlar oldu. Dünyanın 108 ülkesinde seçilme yaşı 18'dir. Biz çifte vatandaş olan Mehmet Almanya'da 18 yaşında seçilirken, bu vatandaşımızı kendi ülkemizde bu yaşında milletvekili seçemiyoruz. Bir çocuğa sürekli kötü ifadeler kullandığınızda o çocuk da özgüveni kırılmış bir şekilde olur ve ondan gelecek bekleyemezsiniz. Ancak ona sürekli özgüven verdiğinizde kendi sınırlarını bile zorlayarak en iyi şekilde gayret göstermeye çaba sarfeder. Mehmet'i 20 yaşında vatan sana emanet diye askere gönderiyorsak 18 yaşında da milletvekili seçilme hakkını da sunabiliriz. 18 yaş demek 18 yaşında milletvekili olacak diye bir şey yok. Biz sadece yaş ile ilgili olan sorunu çözüyoruz. Eğer milletvekili olacak ehliyete sahip olursa, bu görevi yapabilecek duruma gelirse, biz onun önündeki yaş engelini kaldırıyoruz ve onun meclise girmesini sağlıyoruz."

600 MİLLETVEKİLİ NORMALDİR

"Yapıp yapmamak meselesi değil engelleri kaldırmak meselesidir. Gencimizin önündeki engelleri kaldırıyoruz ve gür bir sesle hareket ediyoruz. 600 milletvekili konusuna da tepkiler var.  Şuan 80 milyon nüfusumuz var. yaklaşık 30 yıl önce 58 milyonluk ülkede 550 milletvekili vardı. Nüfusumuza oranla bu sayının artması gayet normaldir. Kişi başına düşen milletvekili sayısını artırmış olacağız. Bana göre bu sayı daha da fazla artırılmalıdır. Haftanın her gününde milletimiz için çalışıyoruz. Daha fazla emek ve daha fazla hizmet için daha fazla milletvekili olabilir. Sayının artmasının bir zararı olmayacaktır."

VERİM FAZLA OLACAK

"Türkiye'nin güçlü bir şekilde temsilinin yapılabilmesi için 600 sayısı azdır da çok değildir. Siz tarlaya tohum ekerken tohumdan tasarruf eder misiniz? Gelecek olan emek için tasarruf etmezsiniz. Çünkü gelecek olan verim çok daha fazla olacak. Ülkenin hem içeride hem dışarıda sesini daha güçlü duyurabilmek için 600 milletvekili sayısı gayet normaldir." 

KADINLAR KARAR VERECEK

"Bizim dönemimiz parlamentoda en fazla kadın olan dönem. Mecliste daha fazla kadın olsun. Tüm makamlarda kadın sayısının artmasını istiyoruz. Bu gayreti hep beraber göstermeliyiz. Ben Almanya'da şunları gördük. Yasal izinlerin alınmış olmasına rağmen toplantılar iptal edildi. İnsanlar gelmesin, caydırıcılık oluşsun diye. Ülkenin geleceği için en doğrusuna kadınlarımız karar verecek."
Konuşmasının ardından Köseoğlu, kadınlardan merak edilenler hakkında sorular talep etti.
Çıkacak olan sonuçta ekonomi ve terör nasıl etkilenir?
Köseoğlu, "İnsanlar diyor ki şimdi neyiniz eksik ekonomi ve terör düzelmiyor diye. İşin sırrı şurada. Büyüme hızı artı pozisyona geçecek. Siyasi istikrarsızlık varsa ekonomik istikrarsızlık da var. Önünü göremeyen kimse işlerini ilerletemez. İstikrar kalıcı hale geliyorsa, önündeki engeller kalkarsa ekonomi de gelişir. Ülkeyi güçlendirmek durumundayız. Güçlü bir ülkede de terör gelişmez. Güçlü olmazsanız dış güçler sizi daha çok etkiler. Ancak istikrarlı bir durumda ilerlerseniz size olan etki de o derece düşer" diye konuştu.