Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tarih Kulübü tarafından edebiyatçı ve tarihçi Hüseyin Nihâl Atsız, 39. ölüm yıldönümünde düzenlenen konferansla anıldı. "Vaktiyle bir Atsız varmış" adlı konferans Kanuni yerleşkesi Nazım Terzioğlu amfisinde düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak şair-yazar ve aynı zamanda eğitimci Talat Ülker katıldı.

Saygı duruşunun ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren KTÜ Tarih Kulübü Başkanı Murat Yılmaz Atsız'ın tarihçiliğinden bahsederek, onun yaptığı tarihi çalışmaları anlattı. Yaşamında belli olumsuzlukları yaşamasaydı Atsız'ın bugün tarihçilik adına çok daha büyük kazanımlar sağlamış olacağını belirten Yılmaz, "Atsız Türk tarihini bütünsel olarak ele almıştır. Onun düşüncesinde Osmanlısız Cumhuriyet, Cumhuriyetsiz Osmanlı düşünülemezdi. Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de" dedi.

Turancı olduğu için Atsız'a yöneltilen "hayalperest" iddialarına da karşı çıkan Yılmaz, "Atsız'a hayalperest diyenler, mezhep mücadeleleri yüzünden birbirini boğazlayan Avrupalıların bugün Avrupa Birliği denilen yapıyı kurmalarına hayret etmezler. Türk dünyasının birleşmesini hayal olarak görenler, farklı soy ve kültürlerden insanların bir araya gelmesini kabul ederek küreselleşme adı altında batılılaşmalarına, yani milli değerlerin kaybedilmesine ses çıkarmazlar" diye konuştu.

Hüseyin Nihâl Atsız'a ithafen yazılan şiirlerin okunduğu ve fotoğraflarının sunulduğu konferansta konuşan şair-yazar Talat Ülker, Atsız'ın düşünce ve sanat yönlerini özetledi. Tarihçiliği ve edebiyatçılığının da ele alındığı konferansta Atsız'ın tavizsiz bir yaşam sürdürdüğüne değinen Ülker şöyle konuştu: “Atsız’ın şiirleri büstlerini diktiğimiz şairlerin şiirleriyle yarışacak kuvvette şiirlerdir. Atsız’ın en büyük özelliklerinden birisi de tarihçi oluşudur. Edebiyat bölümünü bitirmesine rağmen tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Bilhassa Süleymaniye Kütüphanesi’nde görevli olduğu sırada birçok tarihi metni gün yüzüne çıkarıp akademisyenlerin istifadesine sunmuştur. Birçok kez sürgün yiyip, çok zor şartlarda yaşam mücadelesi vermesin karşın araştırma faaliyetlerini asla bırakmamıştır. Onun bu zor şartlarda yaptığı çalışmaları düşününce keşke Atsız hoca hiç üniversiteden çıkarılmasıydı belki bugün Türk Dünyası’nın en tanınmış bir tarihçi ve Türkolog’u olarak ayakta alkışlayacağımız biri olacaktı ve Türk tarihi çok şey kazanacaktı.”

YILMAZ BİR DAVA ADAMI

Atsız'ın yılmaz bir dava adamı olduğunun da altını çizen Ülker, onun her dönem yanlışların karşısında durduğunu ve doğrunun yanında olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “2. Abdülhamit’e hakaret etmenin marifet sayıldığı yıllarda onun için ‘ulu hakan’ diyerek bugünkü tarihçilere o cesareti veren Nihal Atsız’dır. O dönemde 2. Abdülhamit’le ilgili ciltler dolusu yazılan kitapların hiçbirisi Atsız’ın ‘Gök Sultan’ makalesi kadar etkili değildi. Onun tarihin önemini, gereği gibi işaret eden başka bir çalışma yoktur. Türklük temelinde olmayan her şeye ve herkese karşı olan Atsız’ın sert üslubu bir bahçıvan makası gibi Türklük bahçesindeki zararlı otları kesip atmıştır. Eğer Türklük aleyhine bir şey görürse gerektiğinde de siyasi iktidarlara karşı korkusuzca direnmiştir.” 

Konferansın son bölümünde ise soru-yanıt yapılırken, katılımcılar Atsız'la ilgili merak ettiği soruları Ülker'e yöneltti. Ülker, konferans sonunda kulüp adına günün anısına düzenlenen plaketi Trabzon Türk Ocağı Başkanı Mithat Kerim Arslan’ın elinden alırken, Atsız’ın siluetinin basılı olduğu armağanı ise KTÜ Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Çoğ’un elinden aldı. Daha sonra ise konuşmacı Talat Ülker kendisinin kaleme aldığı "Harşit'in hırçın sesi: Hüseyin Nihâl Atsız" adlı kitabını katılımcılara imzaladı.

Konferansta Trabzon Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mithat Kerim Arslan, Türkçü Turancılar Derneği Trabzon Temsilcisi Murat Ali İlerigiden, Ötüken Dergisi Giresun Temsilcisi Muhammet Bozan, Trabzon Ülkü Ocakları Başkanı Mihrab Altınışık’ın yanı sıra akademisyenler ile çoğunluğu KTÜ öğrencisi olan çok sayıda katılımcı yer aldı.