Doç. Dr. Mustafa ŞAHİN’in moderatörlüğünde düzenlenen programda Hasan Melek yaşamından örnekler vererek, hem kariyer gelişimi sürecine ilişkin deneyimlerini paylaştı hem de öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Doç. Dr. Mustafa ŞAHİN'in "sayın başkanım siz çocukluk yılarınızda kariyer gelişiminize ilişkin hedef ve hayalleriniz nelerdi"? sorusuna Melek, "Çocukluğumdan bugüne kadar ülkeme, içinde yaşadığım topluma, milletime karşı çok büyük sorumluluk hissettim ve bunun için iyi bir vatandaş olmayı, çok çalışmayı, yaptığım işi en iyi şekilde yapmaya çok özen gösterdim. Siz gençlerinde bu ülkeye karşı çok büyük bir sorumluluğunuz var. Bu ülkeye, bu millete karşı bir sorumluluk bilinci ile kendinizi yetiştirin. Bu ülke kalkınırsa sizde mutlu olursunuz. Sevgili gençler, ürettiğinizden fazla tüketmeyin, eğer akıllı telefonları biz üretiyorsak, bunları kullanabiliriz ama bizim üretmediğimiz tüketim mallarının piyasaya çıkan son modellerini kullanmak için çaba göstermeyin. Eskiden "yerli malı" kullanılmasına ilişkin bir bilinç gelirtirmek için gün ve haftalar vardı, şimdi bunlar kalktı. Bu ülkenin geleceği için, bireysel geleceğimiz için üretmeliyiz. Bu bilinç ile yaşamınızı planlayın. Bunun için çok çalışın, çok çalışın ve çok çalışın.Günümüzde eğitiminin kalitesine yönelik görüşlerini açıklayan MELEK, gençlerin eğitim kalitesi çok düşük olduğunu söyleyerek bugünkü eğitimle ve çalışma temposuyla batının seviyesine ulaşmanın mümkün olmadığını belirtti. Diplomanın sadece bir etiket olduğuna dikkat çekerek, bir lisan değil birkaç lisan bilenlere, bir üniversite değil iki-üç üniversite bitirenlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Mesleki eğitimin önemine de değinen MELEK, batıda %70 düzeyinde olan mesleki eğitimin ülkemiz de %30larda olduğunu ve geliştirilmesini gerektiğini belirtti. Dünyada rekabete ayak uydurmak için mesleki eğitimin olmazsa olmaz olduğuna değinerek mesleki eğitimin olmadığı yerde kalifiye elemanında yetişmeyeceğini söyledi. Türkiye’de işsizlik sorunu olmadığını , kailifiye eleman sorunu olduğunu söyleyen MELEK, bunun çözümü olarak kaliteli meslek eğitiminin önemini vurguladı.
Öğrencilere yaptıkları işlerde başarılı olmanın yollarını aktaran MELEK “en başta sevgi,saygı olması gerekir. Bunlar yoksa başarı olmaz. Yaptığınız işi seveceksiniz. Mutluluklar arttıkça, toplulukta mutlu olur, biz de mutlu oluruz. Ülke varsa biz varız, ülke güçlü olursa biz de güçlü oluruz. Milli duygularımızı daima en üst düzeyde tutmalıyız, öyle çalışmalıyız, 90 yaşındayım, hala nasıl hizmet edebilirim düşüncesindeyim” dedi.
Doç. Dr. Mustafa ŞAHİN'in " sayın başkanım, bir ülkenin sağlıklı gelişmesi ve uygar bir toplum olmasında sanat ve sporun çok önemlidir. Bu konularda gençlerimize neler söylemek istersiniz? soruna ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti. Eğitimde ve sosyal hayatta kültür, sanat ve sporun önemine de değinen MELEK,” gençliğin büyük kısmı kitap okumuyor. Kitap en büyük arkadaştır. Okuyarak bilginiz, kültürünüz artar. Bol bol kitap okuyun, evinizde kütüphaneniz olsun” dedi. Sporun öneminden de bahsederek ilerleyen yaşına ragmen sağlığını düzenli olarak spor yapmasını borçlu olduğunu belirten MELEK sporsuz bir vücudun gelişemeyeceğini ve her yaş için yapılacak sporun olduğunu söyledi.
Trabzon’daki kültürel hayata da değinen MELEK” bugün gördüğünüz Trabzon eskisinden çok farklı. Eskiden şehir kültürü vardı. Yaşayanların %95’i şehirliydi şimdi %95 kırsaldan ya da yakın şehirlerden geliyor. Eskiden sosyal hayat çok ileriydi, şehrimizde 10-12 konsolosluk vardı, ticaret çok daha canlıydı. Melek; eski Trabzon'un bir sanat kenti olduğunu, Osmanlı İmparatorluğunun 1911 de yaptırdığı iki opera dan birinin Trabzon'da yapıldığını, diğerinin ise Selanik'te olduğunu belirtti. Ayrıca Trabzon'da Kemal Sahir Tiyatrosu vardı. Bu topraklarda yani Türkiye’nin ilk opera binası 1911 yılında Trabzon’da açılması bu şehrin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. O opera binası 1950’de kültürsüzlüğümüz sonucu yıkıldı.” dedi. Ayrıca eskiden Meydan Parkı şimdikinden çok büyüktü, akşamları sanat gösterileri yapılıdı, insanlar çay, kahve için sohbetler ederdi. Herkesin birbirine nezaket gösterirdi. Şimdi ise aynı apartmanda yaşayan vatandaşlarımız, aynı asansörü kullanan insanımız selamlaşmıyor.
Konuşmasının sonunda Türk Eğitim Vakfı’nın çalışmalarına değinen Melek, kuruluşunda amacın yetişmiş eleman bulmak olduğunu söyleyerek şu an 2600 öğrenciye burs veren bir vakıf olduklarını belirtti. Melek söz sözlerinde milli bütünlük ve toplumsal barışa vurgu yaparak, gençler birbirinizi çok sevin, saygı gösterin. Etkin kökene dayalı bir ilişki tarzı belirlemeyin, Bu ülkede barış ve daha iyi bir sosyal yaşam için, gelişmiş bir ülke için Türkiye Cumhuriyetin kuruluş felsefesine bağlı kalın ve etnik köken temelli bir söylem geliştirmeyin dedi.
Programın sonunda pdr öğrenci kulübü tarafından Hasan Melek’e plaket ve kulübün forması, Doç. Dr. ŞAHİN tarafından da bir Atatürk posteri hediye edildi.
