Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Trabzon’a 2. devlet üniversitesi kurulması ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Baykal “Erdoğan beyle yeni üniversite ile alakalı olarak da kendisinin ve belediye başkanımızın da bulunduğu bir ortamda konuşmamız oldu. Akçaabat Söğütlü’de kurulması anlamında değildi ancak 2. bir devlet üniversitesi kurulması anlamında konuştuk. Ben ‘Bir üniversite kurulacaksa her şeyi ile yeniden bir yatırım olsun. Varolanı bölmek bir anlam ifade etmez’ görüşlerimi Bakan beye ve belediye başkanımıza da söyledim. Fonksiyonları farklı 2 üniversite yapabiliriz. Bir tanesi sağlık ve fen bilimleri ağılıklı olur. Diğeri de sosyal bilgiler, ekonomi ağırlıklı olur. Dolayısıyla ikisi birbirinin sahası üzerine oturmaz. Öğrenci geldiği zaman orda sosyal bilgileri daha güçlü hale getirirsin. Yada fen bilimlerini daha güçlü hale getirirsin daha mantıklı bir çözüm olur” ifadelerini kullandı.

Yeni kurulacak üniversitenin ayrı bir yapı olmasının Trabzon’a fayda sağlayacağını yineleyen Baykal “Yoksa mevcut üniversiteyi böldüğün zaman gücünü bölmüş oluyorsun. Ha bu yeni üniversite kurulduğunda KTÜ’den hiçbir bölüm o üniversiteye katılmaz anlamına gelmesin. Mutlaka giden olur. Ama KTÜ’yü bölüp de 2 üniversite olarak düşünürsen bir anlamı olmaz. Sadece israf olur. Niye ? Siz 2. bir üniversite dediğiniz esnada oraya yapacağınız yatırım nerdeyse bütün idari kadrolar ve akademik kadroları ikiye katlayacaksınız. Siz eğer var olanı bölecekseniz birini küçültüyorsunuz, öbürünü yeni bir üniversite kurmuş gibi oluyor. İyi tartışmak ve planlamak lazım. Trabzon’un gerçek ihtiyaçlarına göre bir yapılanma olması lazım ama Trabzon 2. üniversiteyi kaldırır mı kaldırır. Çünkü bu bölgenin en önemli ili” diye konuştu.

“SPORDA GİDEBİLECEĞİMİZ YERE KADAR ZATEN GİTTİK”

“Trabzon’un önüne artık başka şeyler koymak lazım” diyen Baykal “Siz Trabzon’da bir şeyler yapacağım dediğiniz zaman üniversite, eğitim bunun yanında turizm ve bu tür hizmetlerle beraber sağlık. Sporda ise gidebileceğimiz yere kadar zaten gittik. Bundan daha ötesi olacağını pek sanmıyorum. Belki Trabzonsporlular bize kızacak ama Trabzonspor’u artık hala Trabzon’un önüne koyup götüreceğiz gibi bir anlayış içerisine girersek artık Trabzonspor bizi başka bir yere taşıyamaz. Taşıdı mı geçmişte taşıdı. Ama bundan sonra Trabzon’un önüne başka şeyler koymak lazım. Eğitimi koymak lazım, turizmi koymak lazım. çünkü müthiş bir potansiyeli var. Bunu da Trabzonlular zaten hissetmeye başladı” şeklinde konuştu.

KTÜ bünyesinde 2 turizm meslek yüksekokulu bulunduğunu ve bu iki yüksekokulu aynı çatı altında birleştirmeyi planladıklarını belirten Baykal “İkisini aynı çatı altında birleştirmeyi planlıyoruz ki daha güçlü olsunlar. Belki öğrenci sayısı da artacak. Bölgede turizm gelişirse bu öğrencilere talep de artacak. Gerçi bizim yetiştirdiğimiz öğrenci burada durmuyor. Kendi memleketlerine veya turizmin daha canlı olduğu bölgelere gidiyor” bilgisini verdi.

“BURADA ÖZEL BİR ÜNİVERSİTE VAR DERSEK ONU DESTEKLEMEK ZORUNDAYIZ”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin (ETÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi'ni Trabzon’a kurulması için yapılan çalışmaları ve konuyla ilgili Trabzon’daki tartışmaları değerlendiren Baykal “Bu konunun en fazla tartışılan tarafı özel bir üniversite varken TOBB’un burada bir başka özel bir üniversitenin bir bölümünü açmak istemesiydi. Avrasya Üniversitesi açısından baktığımız da tepkiler haklı bir serzeniş gibi duruyor. Tabi sonuçta o üniversiteyi buraya çağırıp program açmayı düşünen ekip de Trabzon’dan. Bu konuda fazla yorum yapmak doğru değil. İkisinin de kendine göre haklı talepleri olabilir. Burada özel bir üniversite var dersek onu desteklemez zorundayız, onu desteklemek durumundasınız. Diğer türlü var olan bir üniversiteyi desteklemezsen onu küçültmüş olursun o da yeni canlanmaya başlayan bir yapı. Onun hayatiyetini engellemiş oluruz. Sonuç ne olur bilmiyorum ama benim gönlümden geçen Avrasya’yı daha güçlü hale getirmek. Çünkü özel üniversite konusunda Trabzon bir başarısızlık yaşarsa Trabzon daha sonra ileriye dönük olarak bunun sıkıntılarını yaşar. Onu güçlü tutmakta fayda var” açıklamasında bulundu.

“İLÇELER GENELİKLE OKULU KURANA KADAR ÇOK HEVESLİ OLUYORLAR ANCAK OKUL KURULDUKTAN SONRA BU HEVES DEVAM ETMİYOR”

KTÜ bünyesinde ilçelerde kurulması beklenen yüksekokullar ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Baykal “İlçeler sadece genellikle okulu kurana kadar çok hevesli oluyorlar ancak okul kurulduktan sonra bu heves devam etmiyor. Ayrıca YÖK’ün 10 binin altında nüfusu olan yerlere yüksekokul izni vermemesi gibi bir durum söz konusu. Bu anlamda bizim şuan yüksekokul kurabileceğimiz nüfus anlamında kriteri geçen yüksekokulu olmayan 2 yer var. Bir tanesi Araklı, diğeri de Of. Bir de yüksekokul kurduğun zaman öğrencinin şehirde kalmasını hesap ederek onu yurtsuz da bırakamazsın. Bütçemiz de bu tür ilçelere yatırım yapmak için çok yeterli değil. Oraya gelen öğrencileri dar bir alan içinde öğrenci üniversiteyi görmeden o ortamı yaşamadan mezun olmuş oluyor. O da bir sıkıntı. Hangimiz böyle bir ortamda eğitim görmek ister. Hiç olmazsa sosyal bir tesis olması lazım. Enerjisini boşaltabileceği bir alanı olması lazım, Yurt diye kullanacağı bir yeri olmazı lazım. Diyelim ki Araklı’da kuruldu. Bu öğrenci her zaman Trabzon’a gidip gelemeyebilir. Ona bu imkanı sağlamak lazım. Orada tüm ihtiyaçlarını karşılaması lazım. Basket, futbol sahası olması lazım. Biz kendi çocuklarımız için ne istiyorsak oraya gelecek öğrenciler için de aynısını istememiz lazım” dedi.

Trabzon’un ilçelerinden özellikle Tonya’nın bu konuda büyük hazırlık yaptığını ifade eden Baykal, “Tabi nüfus kriterine takılacak mı bilmiyorum. Tabi biz bunu YÖK’le paylaşacağız. Sonuçta orada bir hazırlık yapılmış. Bina yapılmış eğer YÖK müsaade ederse biz burada yüksekokul açılmasına karşı değiliz. Araklı’da da bir hazırlık var. Orada bir liseyi geçici olarak bize yüksekokul olarak kullanmazı için istekleri var, bakacağız” diye konuştu.

“HİÇBİR KONUDA ELEŞTİRİ OLMADAN OLMAZ, MUTLAKA DOĞRU GİTMEYEN TARAFLARDA OLUR”
Görevdeki 4 ayını değerlendiren Rektör Süleyman Baykal “Burada göreve başlayan rektör sıfırdan başlayarak göreve gelmiyor. Hazır belli bir kurumsal yapı var. Siz bu kurumsal yapıda sadece belli şeylere müdahil oluyorsunuz işlemeyen yerleri varsa yoksa o kurumsal yapıyı sıfırdan alıp yeni bir şey oluşturmuyorsunuz. Eksiklerimiz vardı onları gidermeye çalışıyoruz. Zaten ben dekan olarak idare bir görevim vardı. Bazı şeyler zaten biliyordum sorunları da biliyoruz. Sağolsun bazı arkadaşların çekinceleri vardı. Onlar da zaman için de izale oldu. İyi gidiyor Allaha şükür inşallah daha da iyi gider. Yoksa hiçbir konuda eleştiri olmadan olmaz. Mutlaka doğru gitmeyen taraflarda olur. Onlar da zaman içinde iyi niyetli eleştiriler ile düzeltilir. 54 bin öğrencisi olan bu rakama 15 bin daha eklerseniz aşağı yukarı 70 bin civarında KTÜ’de insan potansiyeli var. Bunların içinde sorunlar da olabilir. Kurumların beklentileri vardır. Her beklenti ekonomik anlamda yerine getirilemeyebilirsiniz. İnsanların beklentileri vardır. Sonuçta burası ülkenin küçük bir kesitidir. Farklı bir yer değildir. Türkiye’de ne tür sorunlar yaşanıyorsa burada da benzer sorunlar yaşanmaktadır. Ama çok şükür çok önemli bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.