Cephanelik Restoran’da düzenlenen iftar yemeğine Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Köksal, Arsin Belediye Başkanı Erdem Şen Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, AK Parti Ortahiasr İlçe Başkanı Temel Altunbaş, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu çok sayıda davetli ve şube üyesi katıldı.

İftar yemeğinin ardından Müstakil Sanayici ve İş Adamları olarak Trabzon’daki sorunlara önerilerde bulunan Trabzon Şube Başkanı Aydın Birincioğlu şu açıklamalara yer verdi;

2 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM

“MÜSİAD, hak ve adalet ile barışın egemen olduğu, toplum refahının sağlandığı, insanlığın yüce değerlerinin gözetilip geliştirildiği, kalkınmış ve dünyada saygın bir Türkiye’nin oluşumuna katkı sunmak amacıyla 1990 yılında kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. MÜSİAD, Bugün, ülke geneline yayılmış şubeleri, 12.000’i aşan üye sayısı, 50.000’e yakın işletme ve 2 milyona yakın kişiye istihdam sağlayan ve ülkemizin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri haline gelmiştir”

TRABZON’A ÖZEL BAZI TESPİT VE ÖNERİLER

“Trabzon’umuz, özellikle son 14 yılda, yani mevcut siyasi iktidar döneminde, çok büyük bir gelişme kaydetmiştir. ilimizde ulaşım, eğitim, sağlık, turizm, ticaret ve sanayi alanında, kamu ve özel sektör tarafından çok önemli yatırımlar yapılmıştır. Bu yeni dönemde, yeni organize sanayi bölgelerinin alt yapıları tamamlanarak, yatırımcıların emrine verilmiştir. Karadeniz sahil yolu tamamlanmış, Trabzon tanjant yolu bitirilmiş, Kanuni bulvarının inşaatı hızla devam etmektedir. Turizm alanında çok sayıda lüks otel ve konaklama tesisi hızla tamamlanarak devreye konulmuştur.”

“TRAFİK SORUNU ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Bütün bu yatırımlara rağmen, bazı eksikliklerimizin olduğunu ve acilen çözülmesi gereken sorunlarımızın bulunduğunu da belirmek istiyorum. Şu an için en önemli alt yapı sorunumuz, hiç şüphesiz Trabzon şehirlerarası geçiş yolundaki trafik sıkışıklığıdır. Sahil geçiş yolumuz birkaç yıl önce tamamlanmış olmasına rağmen, refah seviyemizin yükselmesine bağlı olarak, ilimiz genelinde trafiğe giren araç sayısının artması, Trabzon’un iç ve dış turizm yönünden çok önemli bir cazibe merkezi haline gelmesi sonucunda, büyük bir trafik sorunu ortaya çıkmış bulunmaktadır. 

“GÜNEY ÇEVRE YOLU PROJESİ HAYA GEÇİRİLMELİ
“Bu soruna acil çözüm bulunamaz ise, özellikle Arap ülkelerinden gelen turistler, ülkemizin ve bölgemizin başka illerine yönelmek mecburiyetinde kalacaklardır. Trafik sorununa karşı hiç şüphesiz kısa vadeli ve uzun vadeli çözüm önerileri ortaya konulabilir. Uzun vadeli ve kalıcı çözüm yolu olarak, GÜNEY ÇEVRE YOLU PROJESİNİN  hayata geçirilmesinden başka çıkar yol yoktur”

ÇÖMLEKÇİ KAVŞAĞINDA TRAFİK LAMBALARI İPTAL EDİLEBİLİR

“Kısa vadede ise, ÇÖMLEKÇİ  kavşağındaki trafik lambalarının iptal edilmesi neden düşünülmüyor? Anlamış değiliz. Bilindiği gibi, bu lambalar en çok limana giriş ve çıkış yapan araçlara kolaylık sağlamaktadır. Oysa limana giriş için trafik lambasına ihtiyaç yoktur. Limandan çıkış yapan ve şehrin doğu istikametine gidecek araçlar ise, itfaiye kavşağına yönlendirilebilir. Meydandan limana trafik akışı da engellendikten sonra, Çömlekçi kavşağında lambalar ihtiyaç kalmaz ve şehrin doğu batı yönündeki önemli bir trafik akışı engeli ortadan kalkmış olur. Bu çözüm yolunu burada hazır bulunan bütün yetkililere acizane arz ediyorum. Lütfen üzerinde düşünsünler.  Yine kısa vadeli çözüm kapsamında, Kaşüstü mevkiinde bulunan iki adet lambalı kavşağın köprülü kavşağa dönüştürülmesi projesinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, Söğütlü’den Arsin’e kadar trafik akışının önündeki engeller kalkmış olacaktır”

“UZUNGÖL TALEBİ KARŞILAYAMIYOR” DİĞER YAYLARA ALT YAPI İSTEĞİ

“Bugün, turizmde Trabzon, önemli bir merkez konumundadır. Ancak yayla turizmine yönelik olan ve giderek artan talebi, Uzungöl, karşılamakta zorlanmaktadır. Bu yüzden, İlimizde Uzungöl’e alternatif olan çok sayıdaki diğer turizm merkezlerini de hızla hizmete açmak için gerekli tedbirleri biran önce almak mecburiyetindeyiz. Bu çerçevede, tıpkı Erikbelinde planlandığı gibi, Hıdırnebi yaylası, Acısu Balıklıgöl, Kayabaşı, Düzköy, Camiboğazı ile diğer yaylalarımızda turizme yönelik alt yapı eksikliklerini tamamlayıp, buralarda başlangıçta Uzungölde yapıldığı gibi,  pansiyonculuk hizmeti verecek tesislerin teşvik edilmesi gerekmektedir. Aksi halde, bir müddet sonra, Arap turistlerin ilimizden uzaklaştığını görürsek şaşırmamak gerekir.”

ÜLKE GENELİNE YÖNELİK BAZI TESPİT VE ÖNERİLERİMİZ

Ülkemizde, on dört yıllık istikrarlı yönetim, ekonomik kalkınma alanında da meyvelerini vermiş ve Türkiye’ bu dönemde milli gelirini tam dört kat büyütmüştür. MÜSİAD olarak, ülkemizin ekonomik kalkınmasının ve refah artışının sürdürülebilmesi için siyasi istikrarın önemine müdrik olarak davranılması gerektiğini düşünmekteyiz. 

Ülkemizde siyasi istikrarın sürmesi için BAŞKANLIK SİSTEMİNİN çok elzem olduğunu düşünüyoruz. İnanıyoruz ki; siyasi istikrar olmadan ekonomik ve sosyal istikrar olmaz. Koolisyon iktidarları döneminde yaşadığımız büyük ekonomik krizler hepimizin malumudur. Ülkemizdeki siyasi istikrar, sadece ekonomik istikrarın sağlanması için değil, aynı zamanda ülke bütünlüğümüzün korunması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Biz, MÜSİAD  olarak, ülkemizde bundan böyle siyasi istikrarın ancak BAŞKANLIK SİSTEMİ  ile sağlanabileceğini düşünüyor ve bu nedenle de destekliyoruz. 

İstikrarlı bir yönetimle ekonomik kalkınmasını tamamlamış güçlü bir Türkiye, her türlü iç ve dış tehditlere kararlılıkla karşı koyabilir ve ayakta kalabilir.

Bu yüzden BAŞKANLIK SİSTEMİ  için gerekli olan ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN  biran önce hayata geçirilmesini diliyor ve bekliyoruz.

Allah korusun! Ülkemiz, içinde bulunduğumuz konjonktürde, herhangi bir siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı kaldıramaz ve yakaladığımız refah seviyesinden geriye gidebiliriz. Bu yüzden, siyasi ve ekonomik istikrar için BAŞKANLIK SİSTEMİ,  ülkemizin geleceği ve milletimizin istikbali için kaçınılmazdır.  

DIŞ POLİTİKADA

Dış politikaya gelince, Türkiye, önce Amerika’nın Irak’ı işgal etmesi, ardından,  Suriye’nin dış mihraklarca karıştırılıp yönetilemez hale getirilmesiyle birlikte büyük bir krizle karşı karşıya gelmiştir. Bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi, Suriye krizinin oluşumunda Türkiye’nin bir dahli kesinlikle yoktur. Türkiye, bu krize karşı son derece dirayetli ve basiretli bir politika izleyerek, ülkemizi de kapsayan ve bütün Ortadoğuyu bölüp parçalamayı amaçlayan sinsi ve hain projenin amacına ulaşmasını bugüne kadar engellemiştir. 

Bu çerçevede ülke bütünlüğüne yönelik olarak içeriden ve dışarıdan tertiplenmiş bütün planlar tertipleyenlerin aleyhine döndürülmüştür. Biz samimi olduğumuz müddetçe ve Hak adına Adalet adına doğrusunu yaptığımız ölçüde, iç ve  dış düşmanlarımız amaçlarına ulaşamayacaktır.

Ülkemize yönelik bütün hain iç ve dış planlar ve oyunlar, özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sayesinde hızlı bir şekilde deşifre edilmiştir. İç ve dış düşmanların aleyhimizdeki niyet ve planları adeta bir Osmanlı Tokadı gibi yüzlerine vurulmuştur. 

Cumhurbaşkanımız, Dünya 5’ten büyüktür diyerek, Birleşmiş Milletlerin adaletsiz yapısını bütün Dünya duyurmuş ve bütün mazlum milletlerin duasını almıştır. İç ve dış şer odakları işbirliği içinde Cumhurbaşkanımızı yıpratmak, hatta iktidardan uzaklaştırmak için işbirliği içine girmiştir. Esasında Cumhurbaşkanımızın şahsında hedef alınan BÜYÜK TÜDRKİYEDİR. Buna hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. 

Bazı Avrupa ülkeleri, özellikle Almanya, Türkiye’nin aleyhine bazı tavırları ile adeta kendi bindiği dalı kesmektedir. Zira Türkiye Almanya ile geçmişte müttefik olmuş ve bugün en büyük ticari partnerimiz Almanyadır. Almanyanın menfaatleri Türkiye ile işbirliğinden geçer. Ne yazık ki, bugünkü Almanya yönetimi de Cumhurbaşkanımızın gayet veciz bir şekilde ÜST AKIL DİYE ifade ettiği herkesin malümu olan ve tek işi fitne ve fesat yaymak olan bazı karanlık odakların etkisinde kalmış bulunmaktadır. Temennimiz odur ki, aklı selim galip gelir.

Çok şükür ki;  Milletimiz Türkiye üzerine oynanan ve tarih tekerrürden ibarettir, ancak siz ders alırsanız tekerrür etmez prensibi doğrultusunda oyunu fark etmiş ve Cumhurbaşkanımıza verdiği desteği kararlılıkla sürdürmektedir.

Onun başında bulunduğu  İstikrarlı Türkiyeye yönetimi, gelişmiş ekonomisi ve güçlü milli ve manevi dinamikleri ile ve Allah’ın izni ile her türlü düşman saldırısını bertaraf edecektir.

Davetimize icabet edip, beni sabırla dinlediğiniz için, yeniden buluşmak dileğiyle hepinize teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum.