61SAAT HABER SERVİSİ - Türkiye’nin bir süredir gündemini meşgul eden ve Trabzon’da işlenen Nazmiye Çam davasında karar verildi.  ATV ekranlarında Müge Anlı’nın programına da konu olan Nazmiye Çam Davasının 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen son duruşmasında öldürülen Nazmiye Çam’ın kayınpederi Ali Yaşar Çam, eşi Hasan Çam’a müebbet ve kayınbiraderi Ahmet Çam’a da 20 yıl hapis cezası verildi.
Cezaların açıklanmasının ardından Çam ailesinin evinde matem havası var. Konuyla ilgili Müge Anlı'nın porgramına ropörtajlar veren ailenin cezaevine girmeyen üyeleri şok bilgiler verdi. Ailenin ifadelerde bir birlerini suçlaması bu noktaya gelinen en önemli nokta olduğu kaydedildi. 
 
TUTUKLANACAĞINI TAHMİN ETMEDİM
Anne Ayla Çam, “Hiç tutuklanacağını tahmin etmedim. İfade vermeye gittiğinde bunu alacaklarını hiç ummadık. Aklımızdan geçirmedik. Yine üzüntülü gitti oğlum, hayırlı olur inşallah dedim. Öyle gitti. Baktım peşine. Akşam üstü Mehmet Ali dedi, anne haberi duydun mu dedi. Yok dedim. Ahmet tutuklandılar dedi. Hiç beklemedim. Belki bunları tutar hemen değil, 3 gün 5 gün geçer dedim. Hemen içeri atacaklarını sanmadım. Şimdiye kadar yolu kapası, karakol kapısı bilmedik. Kaynatam ölene kadar. Ondan sonra her şeyi gördük, her şeyi gösterdi bize Ali Yaşar. Hep oyun yüzünden. Hasan Şükrü kardeşlerini suçladı, hiç babasına dönüp demedi. “Ben kardeşlerimi tanıyorum, niye yengesini öldürecek. Ne sebeple öldürecek?”

ÇOCUKLARI ALIRIM AMA...
Ben çocukları alırım ama bizlen uyar mı? Bana da gelmese bile hükümetin elinde olsun çocuklar. 20 sene nasıl dolduracak, ne yapacak bilmiyorum. Nasıl dayanacağımı bilmiyorum. Artık yeter daha dayanamıyorum. Her gün buradaydı. Canı sıkılırdı çarşıya giderdi. Ahmet akşam üstü erken gel aklım sende kalıyor derdim. Şimdi 20 yıl gelmeyecek. Bağırıyorum Ahmet’im, Ahmet’im diye... Suçsuz yere benim çocuklarım yatıyor. Suçu olsa çeksin diyeceğim. Benim çocuklarım katil değil. Katil şimdi dolanıyor sokaklardı.  Yüreğim yandı.” diye konuştu.
 
SUÇSUZ YERE BİR ÖMÜR...
Ahmet Çam’ın ağabeyi Seyfettin Çam, “Devlet bir ceza kesmişse tamam eyvallah deyip şey yapacağız ama.. Suçsuz yere bir ömür, müebbetle Ahmet’te 20 yıl yemiş. Çıktığı zaman kimi bulacak. Kelepçe vurulurken çocuklara yalvardı. “Çocuklarım beni görmesin, bari kelepçesiz çıkartın götürün” Ahmet dikti, her zaman söyledi. “Yengemiz Nazmiye Çam cinayetiyle alakamız yoktur”

ALİ YAŞAR’A BABA DEMEYECEĞİM
Bu kadar şeyin yaşanmasının ne anlamı var. Bu kadar gözyaşının anlamı yoktu. Her gün ağlayacak, ben susturmayacağım. Herkes ağlayacak. Neresinden tutacağımızı şaşırdık. Helal olsun herkese güzel konuştu. Yengemin ailesine varıncaya kadar. Helal olsun herkese. Bu memleketin ekmeğini yiyipte doğruları konuşmayanlara helal olsun.
Sonucu böyle beklemiyordum. Ahmet’in Ali Yaşar’a öfkesi dinmemiştir.
Bir baba yüzünden 2 kardeşimden oldum. Ali Yaşar için üzülmüyorum. Ona baba demek istemiyorum. Kim ayıplarsa ayıplasın. Ben Ali Yaşar için şu kadarcık üzülmüyorum. Bir baba gözüyle de görse suçu var onu örtbas etmek ister” diye konuştu”
 
KEŞKE BİR BİRİMİZİ SUÇLAMASAYDIK
Ahmet Çam’ın ablası Zehra Çam ise, “Bir parçamız eksik kaldı. Hayatımız mahvoldu. Rahmetli yengemi öldüren katiller yanımızdan geçiyor güldürüyor. Ne Ahmet ne de Hasan Şükrü ağabeyim yaptı. Babam Ali Yaşar’dan emin değilim. Baba bile demek istemiyorum. Sinirleme anı vardır da derler ya, “Eminim bu yaptı” diye. Biz ona yenildik. Keşke suçlamayaydık. Ama ilk suçlama Ali Yaşar’dan geldi. Vakfıkebir’e gidip yerden yere vururken kendini demeseydi “Çocuklarım yaptı. Akçaabat’ta onlardı” bu hale düşmeyecektik. Hayatları mahvoldu. Hiç tahmin etmedik” diye konuştu.