Trabzonspor muhabiri Yunus Emre Sel, Trabzonspor yönetim kurulu üyesi Tuncay Bekiroğlu’na soruyor.

Nasıl gidiyor?

Bekiroğlu yanıtlıyor: “Elimizden alınan Şampiyonluk Kupası Şamil Ekinci’ye gelmediği sürece hiçbir şey yoluna girmiş değil benim için.

Evet, o kupa Trabzon’a gelmediği sürece bu kentte hiçbir şey yoluna girmeyecek.

Neden mi?

Sahada bir sezon boyunca alın teri döken, başı yarılan, burnu kırılan, ölümüne mücadele eden futbolcuların… Onları motive eden, acı ve sevinçlerini birlikte yaşayan Şenol Hoca’nın… Teknik heyetin, malzemecinin… Bütün zorluklara göğüs geren yönetimin… Avni Aker’in kale arkasındaki çılgınların, Trabzonlu gençlerin, Erdoğduluların, Maraton’da, “Şampiyon” diye bağıranların…

Artvin Yusufeli’nden arayarak, “Trabzonspor küme düşse de ömrümün sonuna kadar bordo maviyim” diyen 11 yaşındaki minik yüreğin. Ağrı’da geçtiğimiz sezonunun son maçında Fenerli babasıyla maçı izlerken, şampiyonluğun kaybedilişinin ardından gözyaşı döken o gencin…

Karadağ’daki Fatma Nine’nin… Kadırga’daki Hasan Ağa’nın… Niğde’deki Mehmet Amca’nın… İstanbul’daki Şerife Teyze’nin… Gümüşhane’deki Makbule Hala’nın… Bu takıma gönül vermiş milyonlarca insanın…

Umutları, emekleri çalındı. Sahada değil, masa başında.

Bu buğranı, bu haksızlığı, bu adaletsizliği bu kent daha fazla kaldıramaz. Sabır ise, bir yere kadar. Bekleyiş ise, o da bir yere kadar! O kupa, yeri hazırlanan sehpaya konulmadığı sürece, Trabzon’da hiçbir şey yoluna girmiş sayılmayacak.

Lakin hiçbir şey ne 1996 ne de 2005’deki gibi değil. O zaman ‘delil’ yoktu, şimdi sayfalarca belge var. O zaman herkes dışarıdaydı, şimdi birçoğu içeride.

Bu saatten sonra işi geciktirmenin anlamı yok! Trabzon’un üzerine yerleşen kupanın ruhu, tenekesiyle birleştirilmeli. Milyonlarca insanın yüreğindeki şampiyonluk hasretine son verilmeli.

Ve Trabzonspor sevdası uğruna hayatını kaybedenler…

Türkiye Kupası maçı için Trabzon’a gelirken 1992’de Samsun Çarşamba’daki kazada hayatını kaybeden 6 gencimiz.

Trabzonspor’un Aston Villa’yı elediği 1994’deki kutlamalarda bir kamyonun altında kalarak can veren Turgay Demirkaya’mız.

Şampiyonluğun kaybedildiği 1996’da intihar eden Mehmet Dalman’ımız.

İki yıl önce Trabzonspor-Fenerbahçe maçından dönerken Samsun Tekkeköy’deki kazada can veren 3 taraftarımız.

Geçtiğimiz hafta İBB-Trabzonspor maçını izlemek için İstanbul’a giderken kazada hayatlarını yitiren 4 bordo mavi genç yüreğimiz.

Son 20 yılda bu uğurda ölen 21 Trabzonsporlumuzun…

Onların da ‘ruhları’, yaşarken göremedikleri Şampiyonluk Kupası’nın gelmesiyle ‘huzura’ erecek…