Ramazan muhabbetleri iftar sonrası derindir. Kimi sıcak, kimi serindir.

Şehirde, Ak Parti’nin bazı grupları, çıkar oluşumları,beklenti içindeki grupları ve vitrinde bende bazı siyasi güçlere yakınım izlenimi verenlerin ayak oyunları ne pompalanıyor;
-Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu yeniden Belediye Başkan adayı gösterilmeyecek..?

Peki niye?

Bu iddianın altını dolduracak veriler var mı?

Bildik kanaatlerin haricinde somut bir veri yok.

Ne deniyor..

Hafta sonları şehirde yok. Sokağa inmedi. Halkla bütünleşmedi.
Biraz bunları açalım.

Hafta sonları şehirde yok iddiası, bundan önceki belediye başkanlarına pek de takılmayan bir kulp. Gümrükçüoğlu’nun hafta sonları şehirde olmaması hiçbir belediyecilik hizmetini aksattığı görülmedi. O nedenle bu dedikoduyu es geçiyoruz.
Sokağa inmedi..

Sokaktan kasıt bazı çıkar gruplarının ya da parti dengelerindeki oluşumlarının sokağı ise evet, başkan sokağa inmiyor. Benim sokaktan anladığım sokaktaki insanın belediyecilik hizmetlerindeki beklentisi.

Bu konuda memnuniyetsizlikle ilgili elle tutulur bir veri yok. Kaldı ki sokağa inmeden kasıt sokağın kendisi ise Gümrükçüoğlu bizzat sokağın içinde.

Ama hangi sokak.

Sokaktan kendi malikane ve iş yerlerinin bulunduğu caddeyi anlayanlar daha çok bu anlamda hayal kırıklığına uğrayacaklar. Eğer Gümrükçüoğlu’nu azıcık objektif takip etseler, çoğumuzun varlığından bile haberdar olmadığı sokakta Gümrükçüoğlu var. Kişisel olarak reklamı sevmediğinden “Düğün yapın gerdeğe” girmeyenler gibi olmadığından sokak edebiyatını da böylelikle es geçelim.

Son iddiaya gelince.

Şehirle bütünleşmiyor.

Bu çok soyut bir tespit.

Eğer şehirle bütünleşmekten kasıt; reklamı kuvvetli, çenesi düşük sözde kanaat önderinin dükkanının önünde iskemlemde oturmaksa, evet bu anlamda Gümrükçüoğlu şehirle bütünleşmiyor.

Eğer şehirle bütünleşmekten kasıt; Partisi içerisinde bir klik grupçuğun dedikodusu bol ortamında yer alıp laklak yapmaksa, evet bu anlamda da Gümrükçüoğlu şehirle bütünleşmiyor. Böyle bütünleşmeyi zaten taban, halk ve Trabzonlu da istemiyor.Yinemi bu adamlar yine mi seçtiklerimiz bunlarla mı diyor.

Görünen o ki, Gümrükçüoğlu’nun Belediye Başkanlığı ile ilgili karnesini “Yerinde sayanların yürüyenlerden daha fazla ses” çıkardığı gerçeğinden hareketle bu kesim dolduruyor ve sesleri gür çıktığı için de böyle bir kanaatin oluşmasına zemin hazırlıyor.
Bu yapıda bir de iktidar partisinin bir grup Ağustos böcekleri de destek verince. Cır cır edip duruyor. Trabzon’da bu anlamda bir yapı mevcut. Belediye Başkanı partinin bir kanadına teslim olmalı, şehrin birkaç çıkar grubuna bağlı bulunmalı, arada onları ziyaret edip hatır sormalı, bazen umuma açık yerlerde bu tiplerle görünüp onlara manevi güç katmalı.

Bunları yapmıyorsa, başkan başarısız. Yapıyorsa başarılı.
Gümrükçüoğlu bunları yapmıyor. Yol vermiyor yol aldırmıyor ve bence de en doğrusunu yaparak sesi çıkmayan yığınla sessiz çoğunluğun desteği arkasında görevini yapıyor.
Eksikleri yanlışları ekip ruhundaki hataları elbette var. Bunları da bir başka yazımda tek tek ele alacağım.

KUMANYA KAVGASI BÜYÜYOR

Ramazanda kumanya yardımları geleneğimiz ve inancımızın sosyal paylaşım ve sorumluluk açısından en güzel örneklerinden biri.
Ama gelin görüntü Ak parti Trabzon teşkilatında kumanya dağıtımı tam anlamı ile parti içinde ciddi krizlere neden oluyor.

Çevre ve Şehircilik bakanı kendi özgür iradesi ile tamamen kendi öz kaynağından hazırlattığı kumanyaların bir bölümünü partisi kanalı ile bir bölümünü de aile bireyleri ile dağıtıyor.

Partinin özellikle ilçe ve belde ile mahalle teşkilatlarındaki sorumluları kumanyaları Bakanlık yetkililerince belirlenen kriterlere uygun ihtiyaçlılara yazık ki ulaştırılamıyor.

Bakanın bizzat özel olarak kendi mali gücünden hazırlatılarak dağıtılan kumanyaları bazı partililer kendi siyasi gelecekleri, konumları ve de stratejilerine alet ederek büyük bir ayıp ve hatta günah işliyorlar.

Kumanya kavgasının sert tartışmalara neden olduğunu da biliyorum. Geleneklerimizle de inancımızla da bağdaşmıyor. Bakan Bayraktar’ın tamamen iyi niyetle ve inancının sorumluluğu ile yaptığı bu sosyal adımın amacına uygun gerçekleşmesi için teşkilatlarına olan güveni ne yazık sarsılmış olacak ki, ramazan yardım paketleri için bizzat kendinin görevlendirdiği kişiler devreye girdi.

NEVZAT ŞAKAR ÖNCE BİRİNCİ HALKASINI TEMİZLESİN

Olay basit gibi gözükse de vahim.

Nedir vahim olan.

Trabzonspor izleyip beğendiği gurbetçi futbolcu Hakan Çalhanoğlu ile ön protokol imzalıyor ve yüklü bir miktarda avans euro veriyor. Sonra adam olmadan sahtekâr olan futbolcu bir başka kulüp ile anlaşarak aldığı avansın üzerine yatıyor..

Peki biz bunu nasıl öğreniyoruz?

Medyaya sızıyor. Gazetelerde yer almasından sonra..

Şimdi geldik zurnanın zırt dediği yere.. Peki bu vahim olayı medyaya kim sızdırıyor.İllaki ve As Başkan Şakar’ın konuyu bildiği birkaç yakın arkadaşı. Yani kulüpteki birinci halkası. Olay medyaya yansıdıktan sonra kulüp resmi internet sitesinde olayı doğruluyor ve yasal takip yapıldığı duyuruluyor.

Şimdi soralım.

Bu vahim olay medyaya yansımasaydı kulüp böyle bir olayın yaşandığını ve hak hukuk mücadelesinin başladığını kamuoyuna duyuracak mıydı.. Hayır.. Ne zaman medya olayı yazdı kulüp doğrularak kamuoyun aydınlattı.

Peki, medyanın bilmediği buna benzer vakalar var mı..? Bilemiyoruz. Varsa kulüp cesur olsun bunları da bizimle paylaşsın.

As Başkan Nevzat Şakar’ın hanesine eksi puan olarak yazılacak bu vahim olayın duyulmasından sonra Şakar olayı duyuran medya için dert yanıyor. Niye yazıldı, neden bu işi gündeme getirildi.
Sayın Şakar, medyaya kızacağına kendi yakın birinci halkasını gözden geçirsin. Bu haber bu skandal gelişme kulüpten nasıl sızıyor? Kimler bu tür gelişmeleri sızdırıyor. Onu bulsun. Bunun hesabın sorsun.

Havaya giden euro’nun da takipçisi olacağız..

VOLKAN ABİ’NİN ÇEKİRGELERİ..!

Ak Parti’nin eski belediye başkanı, eski milletvekili Asım Aykan’ın Volkan Canalioğlu ile ilgili çok hoş bir tespiti vardır.. Der ki “Volkan kardeşimiz kadir gecesinde doğmuştur. Çok şanslı..”

Aykan bu tespiti Canalioğlu’nun siyasette yıldırım hızı ile bir yerlere gelmesine bağlar.

Canalioğlu belediye başkan adaylığını istemedi, ama oldu.
Canalioğlu, il başkan adaylığını istemedi; ama oldu.

Canalioğlu, ilk PM’sine girmeyi hiç düşünmüyordu; ama girdi.

MKYK’da olmak istemedi ama; Kılıçdaroğlu O’nu tercih etti.
Hatta Genel Başkan yardımcılığı hiç aklında değildi; o koltuğu da oturdu.

Sonra Milletvekili adaylığı ile ilgili olarak çok ısrarcı olmadı; Trabzon için parti genel merkezi birinci sırayı kontenjan koyunca birinci sıraya mecburen geldi. Vekil oldu.
Canalioğlu, hiçbir şeyi istemedi onu isteyenler, birer birer her yere getirdi.

Son olarak CHP Kurultayında yine PM’sine girmek istemedi. Hatta Trabzon örgütlerinden beni oylamayın ben aday olmayacağım bile dedi.. Sonra Genel Başkanın 50 kişilik anahtar listesine girdiğinde kendi de şaşırdı. PM’si üyesi oldu.

Siyasette böyle şans Allah gerçekten herkese nasip etmez..