Sonrasında ise vazgeçilmez tulum sesi sardı etrafı. Deniz kenarında, ne taşların ayaklara verdiği acı hissedildi ne de Karadeniz'in serin suları... Genci yaşlısı kocaman bir halka oluşturarak başladı tulum oynamaya...

Yaklaşık 150 yıllık geçmişe sahip gelenek, Laz kültürünün yardımlaşmacı, paylaşımcı öğelerine vurgu yapıyor. Bu yıl da aynı buluşmayla karşıladı Kıyıcık Köyü bayramı. Yaklaşık 300 kişi sahilde toplandı, yemekler yendi, denizin içinde tulum oynandı. Fındıklı Kıyıcık Köyü Muhtarı Aziz Köroğlu, “Dedelerimizin başlatmış olduğu bir geleneği biz de elimizden geldiğince aynı şekilde devam ettirmeye çalışıyoruz. Köyümüzde bayram namazından sonra tatilcilerimizi, gurbetçilerimizi, köy halkımızı, akrabalarımızı, eşimizi ve dostumuzu bir araya toplayıp bu şekilde bayramlaşıyoruz.” dedi.



Kıyıcık Köyü Güzelleştirme ve Geliştirme Derneği Başkanı Tevfik Yazıcı ise, toplu bayramlaşma geleneğinin 150 yıllık geçmişi olduğunu belirterek, geleneğin başlangıç hikayesini şöyle aktardı: “Büyük büyük dedeler, bir gün bayram namazı sonrası deniz kıyısına gelirler. O gece de çok fırtına olmuştur. Bakarlar ki, sahilde bir sürü tekne ve insan var. Islanmış, aç, perişan kalmışlar. Bu hallerini gören köy halkı hemen en yakın evlerden deniz kenarına yemek getirir. Sonraki bayramlarda da köylü yine 'gelen misafir olur' diye düşünerek, yemek hazırlayıp sahile getirir. O zamandan bu zamana bizler de hiç aksatmadan geleneğimizi sürdürüyoruz. Bayram sabahı her evden baklava, börek, tatlı çeşitleri, kim ne isterse hazırlayıp, tepsisiyle sahildeki masaya getirir. Her evden katılım sağlanınca da hep birlikte, gelen misafirlerimizle yeriz, tulum oynarayarak eğlenir, bayramı karşılarız."