61SAAT HABER SERVİSİ - SERKAN KILINÇ -   Trabzon Milletvekili Salih Cora, 61saat.com’dan İmtiyaz Sahibi Erhan Esaspehlivan ve Yayın Danışmanı Ali Savaş’ın sorularını yanıtladı. Darbe gecesi neler yaşadıklarından Trabzon’da FETÖ operasyonlarına kadar bir çok konuda soruları yanıtlayan Cora, özellikle Trabzon’da yapılması düşünülen son yatırımlarla ilgili de bilgi verdi.

SEÇİMDE DENGELER NASIL DEĞİŞTİ
7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasında ki farkı ve kendisinin Milletvekili seçilmesi sürecine değinin Cora, “Tekrar 6. Sıraya gelmenin duygusal bir zorluğunu yaşadık. 1 Kasım seçimlerinde sıramız değişti. 6. Sıradan 5. Sıraya gelmiştik. 5. Sıraya geldiğimizde seçmen profilinin bakış açısı da değişti. 7 Haziran’da nasılsa AK Parti 5’i alamıyor. Bizim bölgemizde de 6 imkansız. Dolayısıyla biraz daha gayret edelim MHP’nin 2. Sırası seçilsin. Orada da MHP’li bir hemşerimiz adaydı. Onun da güzel çalışmasıyla teveccüh olmuştu. O rüzgarı kıramadık. Ama 1 Kasımda işler tersine dönmüştü.  7 Haziran’da oluşan belirsizlik ortamı da bunda etkili oldu. Bu seferde Trabzon açısından olayı değerlendirdiğimizde tüm yüklenmelere rağmen MHP 2. Milletvekili alamayacak. AK Parti ne kadar oy kaybederse de 4’üncüyü alıyor. Yine yüklenelim bizim bölgemizden alsın. Büyükliman AK Parti’nin dışında MHP ve CHP’nini en etkili olduğu yer. Dengeler orada değişiyor. Özellikle Süleyman Soylu’nun seçimlerde gösterdiği o müthiş performans bizi de olumlu yönde etkiledi.



 SOYLU OLMAZSA KAÇ MİLLETVEKİLİ ALIRLARDI
Bence Süleyman bey buradan olmasaydı 4 milletvekili alırdık. Süleyman beyin önemli performansı var burada. Listede bir çok faktör bir araya geldi. Ama ilk 3 faktör sayacak olursanız Süleyman Beyin 1. Sırada olmasıdır. 7 Hazirandan sonra duruşu değerlendirildiğinde vatandaşın ona güveni oluştu. Sürükleyici oldu bizim işimizi kolaylaştırdı” dedi.


 15 TEMMUZ’DA NEREDEYDİ?
Ben 15 Temmuz günü Ankara’daydım. O gün 23:45 uçağıyla Trabzon’a dönmeyi planlıyordum. Sayın Bakanımızın makamına gitmiştim. Biz taleplerimizi kolaylıkla iletince işlerimizi hallettik düşüncesiyle toplantı bittikten sonra 19:00 uçağıyla dönmeyi karar verdim. O gün Ankara’da gözlemlediğim bir farklılık yoktu. Sabahta Ordu Milletvekilimizin evinde kahvaltı yapmıştık. O arada başbakan aramışta komisyon başkanımızı. Olumsuz bir durum yoktu. Her şey rutindi. Akşam uçağa bindik Trabzon’a geldik. 21:30 – 22:00 arasında bir hareketlilik olduğunu hissettik. Kocaeli ve Bursa Milletvekilimizin ilginç mesajları telefonumuza düşmeye başladı. Uçakların alçak uçuş yaptığını, helikopterlerin meclisin üzerinden uçuş yaptığnı söylediler. Herkesi endişelenmeye başladığı durum oluştu. Biz de takip ediyorduk. Biz orada ilk gruba yazdığımız mesaj “Bu ciddi bir olaydır... Reis ne emrediyorsa onu yapmalıyız” diye mesaj paylaştım. Oradan ayrıldım. Boztepe’ye geldim. Burada duruma bakmak istedim. Selahattin Çebi ile birlikteydik...



ALİ ŞÜKRÜ BEYİN MEZARININ BAŞINDA HELALLEŞTİLER
Mesajlarda ki hareketlilik netleşmeye başladı. Olayın darbe planı olmaya anlaşılmaya başladı. Ne yapmamız gerektiği yönünde değerlendirmeler başladı. Biz orada şunu söyledik. Hemen partiye geçelim. Darbe girişimi buraya sirayet ederse tavrımızı koyalım. Partiye döndüğümüzde valibey ile görüştük. Süleyman bey ve kendi milletvekili arkadaşlarımızla mesajlaşmalarımız oldu. Süleyman bey sakin olun diye mesaj attı. Değerlendirmemizde ciddi bir olay... Ben Avukatlıkta ortağımla beraberdim. O dedi ki “Valiliğe gidelim. Devlet orada koruması lazım”’ Ali Şükrü beyin mezarında ki bayrağın dalgalandığı bir ortamdaydık. Orada helalleşmemiz oldu... Abdestimizi alacağız meydanda bekleyeceğiz. Bu işin sonunda her şey olabilir düşüncesiyle burada helalleştik...
Meydana indiğimiz çok büyük kalabalık yoktu. Ama insanların parti bayrakları ile oraya geldiklerini gördük. Yukarı çıktık hemen kriz masası oluşturduk.
Hemen diyaloglar kuruldu. Mustafa Akkaya’nın ferasetli davranışları oldu. Belediyenin araçlarının askeriyenin önüne koyulması noktasında kararlar çıktı.  Adnan Günnar bey geldi. Muhammet bey zannediyorsam Ankara dışında başka bir ildeydi.
Süreç öyle başladı. Ondan sonra bizim vekalet görevini aldığımız millet bütün yetkiyi alarak olaya el koydu. Trabzon tarihinde hayatımın hiç bir zaman unutamayacağım büyük bir kalabalık ve büyük bir inanmışlık vardı.
Trabzon’da ki her kesimden kişi oradaydı. Hiç bir siyaset ayrımı yapmaksızın. Ülkücülerin duruşu, sosyal demokratların duruşu, Saadet Partililerin duruşu AK partililerin duruşu.. 50 binin üzerinde kişi oradaydı.



TRABZON’DA OPERASYON YETERLİ Mİ?
Aslında Trabzon’da operasyonlar yapılmaya başlandı. Üniversite’de, yargı camiasında yapıldı, iş dünyasında yapıldı. Milli eğitim ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarda bununla ilgili ilk tespitler operasyonlar yapıldı. Bundan sonrasının da devem edeceğini düşünüyoruz. Trabzon’da illa FETÖ’cü Paralelci bulacağız diye alelacele davranıp haksız hukuki işlemlerin de önünü açmamak lazım. Bu konuda çok da baskıcı olmamak lazım. Ama nerede FETÖ’cü varsa bunun kanun karşısına hukuk önüne çıkarılması önemlidir. Bana göre tehlike geçmemiştir.




TRABZON’DA ALINANLAR...
Ben Trabzon’da da şunu gördüm. Dokunulan herkesin yüzde 90 oranında isabetli tespitler olduğunu görüyorum. Turgut Aydın olayını şöyle değerlendirmek lazım. 17-25 Aralık’tan önce bu yapının içerisinde yer almış birisiydi. Ancak sonrasında bu yapının ülke açısından çok tehlikeli olduğunu gözlemledi, Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla görüşerek bu yapıdan kurtulmak istiyorum. Bank Asya’dan hisselerini sattı. O yapıyla ilişkili bütün hukuki bağlarını ortadan kaldırdı. Ama buna rağmen kendisi hakkında oluşan bir algı vardı. Yine Başbakanımızla istişare yaptı. Başbakanımız da kendisine bu hastanenin açılışını beraber yapalım. Hastanenin açılışını beraber yaptı. Ondan sonra bilemiyoruz başka bir bağı var mı istihbaratla alakalı bir durum...


 HAKSIZLIĞA UĞRADIĞINI İDDİA EDENLER...
Haksızlığa uğradığını iddia eden her bir kişi bize gelebilir. O haksızlığa karşı en üst düzey görüşme yaparız. Kendinden emin olabilir gelebilir. Bir çok olay geldi. Trabzon’dan da geldi. Türkiye’nin farklı illerinden geldi. Her bir bakanımız titizlikle çalışıyor. Kul hakkı vardır. Bu işte küçük bir hata ahiretini kaybetmesine neden olabilir. Eğer o gerçekten kendinden eminse ve haksızlığa uğraşmışsa daha tehlikeli bir konuma olabilir. Bize gelenin sorgusunu yapıyoruz kendi çapımızda. Şuan da devlet kendisini kurtarmaya çalışıyor. Kendi kriterlerimi yapıyorum ondan sonra bakana söylüyorum.