Buradan ayrıldıktan sonra Referandum çalışmalarına TOKLU Mahallesinde devam eden CORA, Statükocu zihniyetin demokrasi ile savaşında kaybeden taraf olacağını belirtti. 

"Yeni sistemde vesayetçilerin, darbecilerin kendine yer bulamayacakları için bugün seslerinin yüksek çıktığını görüyoruz. Onların mücadelesi, bir demokrasi mücadelesi asla değildir. Yakın siyasi tarihimizde bunun bir çok örneği de mevcuttur. Hep seçilmiş zümrelerin, üsten bakışçı kesimlerin dediği olacak diye bir şey yok. Bu değişiklik Merhum Menderes’in “Yeter; Söz Milletindir!” çağrısı ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın “Yeter; Karar Milletindir!” uyarısının "yeter; söz de, karar da ,yetki de Milletindir" anlayışının buluşmasıdır. 

Ayağımıza dolanan bu zincirlerden kurtularak büyük hedefleri yakalamalıyız.Biz bu ülkeye, bu millete hizmet sevdasındayız. Biz koşmak istiyoruz, bize yürü diyorlar koştuğumuzda dur deniyor. Kabımıza sığmıyoruz artık, ilerlemek istiyoruz. Yerinde saymak bize göre değil. O halde değişimi iyi okumak için, hızlı karar alma mekanizmalarının etkin olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini öneriyoruz.

Statüko, Milletimizin ufkuna dar gelir, durmak, yerinde saymak bize göre değildir. Sürekli kendimizi yenileyerek, yeni hedeflere yelken açmalıyız.

Bu Millet Statükodan çok çekti; Menderesi mi idam etmediler, ezanımızı mı susturmadılar, partileri mi kapatmadılar, darbeler muhtıralar ile millet iradesini mi gasp etmediler, başörtüsünü mü yasaklanmadılar, katsayı zulmünü mü getirmediler  ? Eğitim hakkını mı engellenmediler? Bunları mevcut sistemde yaşamadık mı? Kim yaptı bunları?

Statüko, durağanlıktır. Değişime direnmektir. Biz her zaman zulme direnişin, sağlıklı dönüşümün öncüsü olduk. Yeni sistemle statüko kaybedecek, değişim kazanacak, Türkiye kazanacak.