Soylu, bakanlığın konferans salonunda düzenlenen "Göçmen Arkadaşım" konulu resim yarışması ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünyadaki tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.

23 Nisan'ın istisnasız bütün çocuklar için, alabildiğine yeşil, temiz, mutluluk ve neşe dolu bir dünyanın ilk adımı, habercisi ve müjdecisi olmasını dileyen Bakan Soylu, Barış Manço'ya bir televizyon programında, "dünyada gezip gördüğü onca şey arasında kendisine en ilginç gelen şeyin ne olduğu"nu sorduklarını, Manço'nun bu soruya tek kelimeyle "çocuk" yanıtını verdiğini söyledi. Manço'nun dünyanın her yerindeki çocukların kendisine aynı şekilde davranıp, şakalaştığını söylediğini ifade eden Soylu, "Dünyanın neresine giderseniz gidin, hemen her ülkedeki müzelerde, insanlığın ilk çağlarından kalma silahlar, kılıçlar, mızraklar görürsünüz. Ama aynı zamanda yine ilk çağlardan kalma oyuncaklar, bebekler, basit arabalar, tahtadan atlar da görürsünüz." diye konuştu.

Dünyanın hemen her yerinde, çocukların yaptığı resimlerin çoğunluğunda, bir köşede mutlaka bir güneş bulunduğuna dikkati çeken Soylu, özel olarak kış manzarası çizilmemişse, mevsimin ya bahar ya da yaz olduğunu resimde çiçek ve kuşların bulunduğunu belirtti. Resimlerdeki güneş ve baharın çocukların içindeki geleceğe umudun simgesi olduğuna işaret eden Soylu, "Tarih boyunca ve dünyanın her köşesinde çocukların düşünceleri, umutları, sevgileri, kahkahaları, saflığı ve temizliği aynı şekilde devam ediyorsa, bizler de arzu ettiğimiz barış dolu dünyayı çocuklarımızı merkeze alarak oluşturabiliriz demektir." dedi.

"Müzelerde silahlar da var ama oyuncaklar da var." diyen Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öyleyse bizler dünya üzerinde yaşanılan dramların girdabına ve karanlığına kapılmadan, acı hadiselerin moralimizi bozmasına izin vermeden, çocuklarımızın içindeki güneşin aydınlığıyla yarınlara bakmalı ve tıpkı onlar gibi umutlu olmalıyız. Elbette ki dünyada çatışmalar, savaşlar vardır, belki bundan sonra da olacaktır. Ama unutmayın ki iletişim imkanları gelişen dünya, medeniyet değerleri gelişen dünya giderek daha büyük bir farkındalık ve uyanış içindedir. Kötülük ne kadar yayılırsa yayılsın, iyilik ve insanlık onuru mutlaka galip gelecektir.

Eğer biz atacağımız adımları çocuklarımızı düşünerek atarsak, eğer biz, yatırımlarımızı, fabrikalarımızı, sadece para kazanmak için değil çocuklarımızın geleceğini düşünerek yaparsak, havayı ve denizlerimizi, çocuklarımızın daha güzel bir dünyada yaşamasını düşünüp temiz tutarsak, işte o zaman arzu ettiğimiz barış ve huzur dolu dünyaya ulaşmamız hiç de zor olmayacaktır diye düşünüyorum."

Organizasyonun bir yarışma değil bir "kardeşlik buluşması" olduğunu dile getiren İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye'de göçmen çocuklarla birlikte kutlanan 23 Nisan'ın çok farklı bir anlamı bulunduğunu belirterek, yabancı çocuklara şöyle seslendi:

"Kıymetli misafirlerimiz. Bu ülkenin İçişleri Bakanı olarak sizlere şunu söylemek isterim ki ülkemizin kapıları, sizlere daima açıktır. Sizler bizim de evlatlarımızsınız ve biz sizleri çok seviyoruz. Sizlerle bir arada olmaktan, bize misafir olmanızdan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Bu ülkedeki barış, huzur ve demokrasi ortamı, sizlerin de ortak malıdır. Bizler artık sizlerle birlikte büyük bir aileyiz. Asla kendinizi yalnız hissetmeyin. İnşallah sizlerle birlikte daha pek çok bayramı mutluluk ve neşe içinde kutlayacağız. İleride ülkelerinize dönseniz dahi sizlerle kurduğumuz bu gönül köprüsü asla yıkılmayacaktır."

- "Ötekine dokunmanız lazım"

Bu etkinliğin büyük bir anlamı olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Ötekine dokunmadan özünüzü keşfedemezsiniz. İnsanlığınızı ve insanlık değerlerinizi anlayamazsınız. Ötekine dokunmanız lazım insan olmak için, insanı anlamak için. Allah’ın bizi niçin yarattığını ve bu dünyadaki varlık sebebimizi anlayabilmek için. Bugün bütün dünyaya biz bir insanlık dersi veriyoruz. Bu Türkiye’nin bir sınavıydı, Anadolu medeniyetinin bir imtihanıydı. Allah’a hamd olsun ki biz bu imtihanda sınıfta kalmadık. Biz tam tersi bu imtihanda bütün dünyaya karşı çok önemli bir adımı attık.

Sadece paraya, petrole, doğalgaza, yer altı enerji kaynaklarına ve egemenlik kurmak istedikleri topraklara gözünü dikmişlere, dünyanın bundan ibaret olmadığını bu resimlerle, bu çizgilerle kardeşlikle gösteriyoruz.

Dünya hiç merak etmesin Anadolu medeniyeti kardeşliğin, huzurun, barışın ve insanlığın dünyada yayıcısı olacaktır. Ve yine dünya merak etmesin bunlar ne kadar kendi insanlık değerlerinden uzak dursalar da çocuklarımız onları insanlaştıracaktır. Bunun olacağına inancımız tamdır. Suriye’den Irak’tan Afganistan’dan, dünyanın neresinden olursa olsun bu topraklarda bu çocukların oluşturacağı yeni dünya onların kirli dünyalarını silip atacaktır. Biz buna inanıyoruz. Birbirimize o kadar sıkı sarılalım, ellerimizi o kadar sıkı kenetleyelim ki bütün kötülükler o iki elin içerisindeki iyilik ve kenetlenmede eriyip gitsinler. Bizlerle birlikte olduğunuz, bize misafir olduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum."

Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, günümüzde göçmen sayısının, dünya nüfusunun yüzde 3'üne ulaştığını ve bu durumdan en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu söyledi.

Şu anda 21,3 milyon mültecinin yarısını çocukların oluşturduğunu bildiren Toros, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün görev alanlarından birisi uyum konusu olduğunu, 81 ilde yabancıların gönüllü olarak katıldığı dil ve meslek edindirme kursları ile Türkiye'yi anlatan diğer kursların düzenlendiğini anlattı.

Toros, yabancıların soru ve sorunlarına çözüm bulmak amacıyla kurulan "Yabancılar İletişim Merkezleri"nin 7 gün 24 saat, 6 farklı dilde hizmet verdiğini aktardı.

- Çocukların göçmen farkındalığı "Muyu" ile artacak

Türkiye'ye gelen yabancıların büyük kısmının çocuk olduğuna işaret eden Toros, şöyle konuştu:

"Bu nedenle yabancı çocuklar için uyum çalışmaları yapmak önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Çizgi karakter 'Muyu' çocukların uyumunun kolaylaştırılması için Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce oluşturulan bir çocuk karakterdir. Muyu, 'uyum' kelimesinin tersinden okunuşudur. Göç konusunda farkındalık oluşturmak ve çocukların dil ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamak üzere 6-11 yaş arasındaki çocukların kullanımı için uygun olabilecek 3 dilde Türkçe, İngilizce ve Arapça 'Muyu Eğitim Setlerini' hazırlayıp dağıttık, dağıtmaya da devam ediyoruz. Aryıca yabancı çocukların Türkiye'ye, Türkiye'de yaşayan çocukların da yabancı çocuklara uyumunun sağlanması için bir çocuk web sitesi de hazırlayıp yayına sunduk."

- Ödül töreni ve sergi

Konuşmaların ardından Bakan Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Korgeneral İbrahim Yaşar ile Sahil Güvenlik Komutan vekili Tuğamiral Bülent Olcay yarışmada dereceye giren çocuklara ödül ve çeşitli hediyeler verdi. Daha sonra toplu hatıra fotoğrafı çektirildi.

Törenin ardından konferans salonun girişinde kurulan sergiyi de gezen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her resmi çizen minik ressamdan duygu ve düşüncelerini dinleyerek tebrik etti.

Soylu, bir resmin başında küçük ressamın söylediklerini dinledikten sonra Almanya Başbakanı Angela Merkel için "Bunu Merkel'e göndermek lazım. Belki soğuk kalpleri biraz yumuşar" değerlendirmesinde bulundu.