CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Ordu İl Kongresi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Ordu Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen kongrede konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 30-35 yıldır terör sorununun çözülemediğini belirterek, “Başbakan Erdoğan’ı ziyaret ettim. Bu ülkede 30-35 yıldır çözülemeyen bir sorun var. Şehidi olmayan ilimiz yok. 81 ilimizde de şehidimiz var. Sormamız gereken soru şudur: 30-35 yıldır sorunu çözmeyen kim? Sorumlusu kim? Ben söyleyeyim. Bu sorunu çözmeyen siyaset kurumudur. Yani TBMM’dir. Bir masanın etrafında oturup adam gibi konuşulması lazım. Biz ne yaptık? ‘Şöyle ya da böyle çözülsün’ demedik. Bizim yaptığımız şudur: Parlamentoda 4 tane siyasi parti var. 4 siyasi partinin akıllı insanları, yani bu konuda mürekkep yalamış insanlar bir masada toplansın. ‘Biz bunu nasıl çözeriz?’ diye düşünsün. Başka yerde konuşmasın, Meclis'te konuşun. Bunun için bütün çağrımı bunun üzerine kurdum. Aynı şeyi Ordu’dan yapıyorum. Burada önemli olan işin felsefesidir. Bu sorunu çözmek için çaba harcayacak mıyız, harcamayacak mıyız? Bir başkası daha doğruyu düşünür. Yan yana gelip konuşacağız. CHP olarak biz sorumluluğumuzu yerine getirdik. Gittik düşüncemizi açıkladık. İtiraz ediyorlar, ‘Ne için bir araya gelelim’ diye. Biz ülkenin sorunları için bir araya gelmeyeceğiz de ne zaman geleceğiz? Oturuyoruz işin edebiyatını yapıyoruz. Ne diyoruz, ‘Analar ağlamasın.’ Bir ailenin çocuğunu nasıl yetiştirdiğini hepimiz biliriz. Hepimizin ailesi var. Yaşımız ve eğitimimiz ne olursa olsun 'anneler' deyince akan sular durur. O zaman annelere saygı duymamız lazım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Belki yüzlerde şehit evine gittim ve başsağlığı diledim. Onların kullandığı ortak bir düşünce var: ‘Benim oğlum öldü, başkasının oğlu ölmesin. İnşallah bu son olur.’ 30-35 yıl aynı cümle şehit evlerinde söyleniyor. O zaman siyaset grubunun oturup bunu düşünmesi lazım. Bu sorunu çözmek CHP’nin görevlerinden birisidir. Ordu’dan söylüyorum. İster masaya otursunlar, ister oturmasınlar, 70 milyonu aşan Türkiye’deki bütün yurttaşlara sesleniyorum: Bu sorunu çözecek tek parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir” diye konuştu.

Türkiye’de tek sorun çözen partinin CHP olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Yeni CHP halka yakın parti, halk için çalışan parti. Bu parti şimdi bu ülkenin ne sorunu varsa çözümünü üreten partidir. Sadece Türkiye değil, bütün dünyaya ilan ediyorum. Türkiye’nin hangi sorunu varsa çözüm üreten tek partisi vardır, o da CHP’dir. Emeklinin mi derdi var, çiftçinin mi derdi var, fındık üreticisinin mi derdi var, gençlerin mi derdi var, çözüm CHP. Her sorunla ilgilenen tek partiyiz” şeklinde konuştu.

Kanal İstanbul Projesi’ni de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Bizim projelerimize önce, ‘Bunlar uygulanmaz, bunlar hayali projelerdir’ diyorlardı. Şimdi bizim projelerimizi uyguluyorlar. 2B’yi uyguladılar. Tam istediğimiz gibi değil ama uyguladılar. İntibak, askerlik, bunlar bizim projelerimizdi. Tam istediğimiz gibi değil ama uyguladılar. Onların bir projesi vardı. Kanal İstanbul Projesi’ydi. Bu projesinin kaça çıktığını, projesini ve hatırlayan var mı? Projesini ve maliyetini bilen var mı? Hayır. Çünkü hayali bir projedir. Bizim projelerimiz insana dokunan projedir. Bizim projelerimizin tamamı ama tamamı bu ülkede herkesin refah ve mutluluk içersinde yaşamasını öngören projelerdir. Onun için gücümüzün farkında olacağız” açıklamasını yaptı.
Toplumun süratle bölündüğünü ve ayrıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Toplum süratle bölünüyor ve ayrılışıyor. Toplumu bölenler de politikacılar. Bizim görevimiz bölmek ya da ayrıştırmak değil. Bizim görevimiz bu ülkede herkesi kaynaştırmaktır. Biz CHP olarak sabah evimizden çıkarken, lokantada yemek yerken, pikniğe giderken en yakın insana, 'Nasılsın?' demeliyiz. Bu ülkede birliğin, dostluğun ve kardeşliğin adresi CHP olmalıdır. Herkes bunu bilmelidir” şeklinde konuştu.
Suriye ile düşman olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Niye Suriye ile düşmanız biz? Niye Suriye ile düşman ilan edildik, ‘birileri istiyor’ diye. Asla ve asla hiçbir komşumuzla ne Mustafa Kemal’in politikası ne Ecevit’in ne de Celal Bayar’ın politikasında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir Başbakan, Osmanlı tarihinde hiçbir padişah Batılı ağzı ile Orta Doğu’ya seslenmemiştir. İlk defa Recep Tayyip Erdoğan Batı’nın ağzı ile Orta Doğu’ya seslendi” ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğine de değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Bazı çevreler, ‘Niçin AK Parti ile beraber Anayasa konusunda masaya oturdunuz?’ dedi. Biz seçimlerde ne dedik? Türkiye’nin çağdaş, özgürlükçü, YÖK’ün olmadığı, Atatürk’ün vasiyetinin tekrar yerine getirilmesi için, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için bir anayasaya ihtiyacı var. Bunu defalarca söyledik. Hiç kimse şunu unutmasın. CHP daha demokratik ve daha özgürlükçü bir anayasa için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir. Masadan kim kalkacak. Özel Yetkili Mahkemelerin ve darbe hukukunun arkasına saklananlar kalkacaktır. Biz darbe hukukunun, Özel Yetkili Mahkemelerin, yüzde 10 seçim barajının, yargının bağımsız, özgür ve tarafsız olmasını istiyoruz. Biz bunları masada söyleyeceğiz. Daha düne kadar CHP statükocu bir partidir. AK Parti demokrasiyi getiriyor, CHP engelleyen bir partidir’ deniliyordu. Değişimin adresi, dönüşümün adresi ve özgürlüğün adresi Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”