İÇECEK SUYU KALMADI

‘Kazadan 5 dakika önce Çoşkun (Kara) dedi ki ‘Abi duralım çay içelim’, Çoşkun dedim ‘ikindiye ne kadar var, yarım saat. Bekleyelim çay molası verelim. Hem de ikindiyi kılarız ayrı ayrı durmayalım.’ Ben sigara kullanırım, hep ben duralım derim. Vekil de ‘Ezan okunsun sonra dururuz.’ diye konuştu. İçecek bir damla suyu kalmadığını anladım. Coşkun’un çay molasına izin vermedik. Uçacağız ya. Son model araba, keskin viraj yok. Kontrolden çıktı. Aykırı oldu, tarlaya girdi. Mustafa Cumur’un ‘Coşkun frene basma’ dediğini hatırlıyorum. Ondan sonra gümleme sesi geldi, korkuluklara vurmuş takla atmışız.’

‘AÇ GÖZLERİNİ DEDE’

‘4 yaşındaki torunum bağırıyor, ‘dede dede, gözümü açıyor, parmaklarıyla, uyuma dede diyor. Dede kalk, uyuma, o yanağımı öpüyor, bu yanağımı öpüyor. Bu nedir diyorum, torunumun sesi hayal geliyor bana, gözlerimi bir açtım ayıldım. Biz kaza yaptık, o anı hatırlamıyorum. O arada yine daldım. Çatlaklarım var ve 10 kaburgam kırık. Tekrar uyandırdı beni torunum. Azrail’e vermedi. Ölüp ölmeyeceğimi bilmiyorum. Ya rabbi dedim şu anda şu çocuğun dedesine yaptığı yalvarışını dünya alem izlese. Mucizenin ne olduğunu anlasa. Allah’ın çocuğa dedeyi uyutmamak için verdiği kabiliyeti herkes görse.’