Trabzon’daki Ayasofya’nın yaklaşık 550 yıl önce Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrildiğini ancak 1960'lı yıllardan beri vakfiyeye aykırı olarak kullanıldığını belirten KOBİDER Genel Başkanı Özgenç, "Ayasofya Camileri konusunu yeniden gündemimize almalıyız. Bu konuya duyarlı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, yerel ve genel basın kuruluşları konuyu yeniden gündeme getirerek hükümetin elini güçlendirmeli ve gerekli kamuoyunu oluşturmalı. Türkiye’de 2'si İstanbul’da olmak üzere Edine, Kırklareli, İznik ve Trabzon'da toplam 6 Ayasofya Camii var. Bunların kiliseden çevrilme camiler olduğunu biliyoruz. Büyük Ayasofya, Küçük Ayasofya, İznik Ayasofya’sı, Trabzon Ayasofya’sı, Enez Ayasofya’sı ve Vize Ayasofya’sı. Küçük Ayasofya Camii, İznik Ayasofya Camii ve Vize Ayasofya (Gazi Süleyman Paşa Camii) adıyla ibadete açıldı. Trabzon Ayasofya ve özellikle Büyük Ayasofya da açılmalı. Trabzon Ayasofya’nın yaklaşık 550 yıl önce Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrildi ve ne yazı ki 1960'lı yıllardan beri de vakfiyeye aykırı olarak kullanılmaktadır. KOBİDER olarak bizler bu tarihi miraslara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Burası hukuken vakıf olduğu biliniyor. Vakfın gayesi buranın cami olarak açık kalmasıdır. Bu sebeple vakıf edilen ibadethaneler müze olarak kullanılamaz. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Bursa’nın İznik ilçesindeki Ayasofya Camii’nin ibadete açılması yönündeki kararının ardından tarihi cami, yaklaşık 90 yıl aradan sonra ibadete açıldı. Aynı şekilde takriben 50 yıl önce müzeye çevrilen Trabzon Ayasofya da ibadete açılmalı" dedi.

“BU ÜLKEYİ BİZE VATAN YAPANLARIN EMANETLERİNİ MUHAFAZA ETMELİYİZ”
"Bu ülkeyi bize vatan yapanların emanetlerini muhafaza etmeliyiz" diyen Özgenç, "Trabzon'da bulunan Ayasofya Camii amacından aykırı olarak kullanıldığından hüzünlüdür, gözü yaşlıdır. Bu nedenle herkese önemli bir görev düşmektedir. Ayasofya Camii'nin ibadete açılması adına gayret gösterilmesi ve bu amaçla düzenlenen faaliyetlerinin olabildiğince desteklenmesi gerekmektedir. Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olan Ayasofya'nın kıyamete kadar cami olarak kalmasını bütün insanlığa emanet ve vasiyet etmiştir. Bu ülkeyi bize vatan yapanların emanetinin bugün müze olması bizleri derinden yaralamaktadır. Ayasofya'nın en kısa sürede cami olarak ibadete açılmasını istiyoruz. Burası camidir. Cami olarak ibadet edilmelidir. Ayasofya tarihi dokuya zarar vermeyecek şekilde tekrar restore edilerek, camiye çevrilmeli. Trabzon tarihiyle, kültürüyle, yaylalarıyla, hırçın deniziyle ve en önemlisi tarihi, kültürüyle ülkemizin en güzide kentlerinden biridir. Fatih'in Trabzon'u Fethiyle birlikte Ayasofya'yı İstanbul'daki Ayasofya gibi cami olarak vakfetmiştir. Bu hakkın batıla karşı üstünlüğünün bir sembolüdür" diye konuştu.

"AYASOFYA’NIN MÜZE OLMASI POTNUS'A HİZMETTİR"
Ayasofya'nın müze olmasının “Pontus”a hizmet olduğunu kaydeden Özgenç, "Tüm Ayasofyalar’ın tamamı saray hazinesine ait oldukları için imparatorluğu fetheden imparatorun şahsi mal varlığına geçmesi hasebiyle hukuki statüleri diğer kiliselerden çok farklı olduğu bilinen bir gerçektir. İznik Ayasofya Orhangazi'nin, İstanbul ve Trabzon Ayasofyalar da Fatih Sultan Mehmet’in şahsi mal varlıklarındandırlar. Cami olarak vakfedildiklerinden dolayı da kıyamet sabahına kadar camiden başka bir işlev göremezler. Tıpkı Trabzon Ayasofya Camii gibi. 1961 yılına kadar aslına uygun şekilde ibadete açık olan Trabzon Ayasofya Camii, bölgeye nasıl ve kimin himayesinde geldiği bilinmeyen kişi ve kişilerin hileleriyle ibadete kapatılıyor. Türlü hile ve entrikalarla müzeye dönüştürülen Ayasofya Camii, Trabzon'un en anlamlı ibadet yerlerinden biridir. Dolayısıyla bu tarihi yapı aslına uygun hale getirilerek tekrar camiye çevrilmeli. İstanbul’da Bizans’ın, Trabzon’da da Pontus’un simgesi olarak kabul edilen Ayasofyalar’ın camiden farklı bir statüde kullanılmasını sağlamak, bu toprakların yeniden Bizans ve Pontus yapılması manasına geldiğini hatırlatmak isteriz. Fatih’in din ve vicdan hürriyeti anlayışı ile bu tür yapılar depo, ahır vb. şekilde aşağılayıcı ve rencide edici amaçla kullanılmamış, fetih hakkı ile camiye tahvil edilmiştir. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve toplum olarak ecdadımızın yüzüne bakar hale gelebilmemiz için bizlere miras bırakılan vakıf eserlerine sahip çıkmalıyız. İstanbul'u ve Trabzon'u fetheden, vakfiyesini kuran, ilelebet açık olacak diyen Fatih Sultan Mehmet'in yüzüne bakabilmek için vakfiyelerinin amacına uygun hale getirilmesi lazım” şeklinde konuştu.
Trabzon'un nadide birkaç tane eseri olduğunu ifade eden Özgenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trabzon'un nadide birkaç tane eseri var. İster Ayasofya, ister Ayasofya Camii diyelim. Tarih içinde yeri 1250-1260 yıllara ait 7 asır önce kilise olduğu biliniyor. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben yapı camiye çevrilmiş ve vakıf eser olmuştur. Fetih hakkı var. Camiye çeviriyor. Sultan Fatih kendi vakfında ‘binlerce ibadet etsin’ diye vakfediyor. Sene 1461, üstünden 200 sene geçmiş. Fatih Trabzon'u aldığında camiye dönüştürmüş. O zaman fetihlerde böyle bir hak var. Bir tanesi camiye dönüştürülebiliyor. Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün elindedir. Sultan Fatih, ‘vakfeyledim’ diyor. Buranın cami olmaktan çıkarılması mümkün değil. Vakıflarda bir dua, bir de beddua var. Yapana dua edilir. Ama asıl maksadından çıkarılırsa ‘Allah'ın ve meleklerin laneti de ona olsun’ diye bir bedduanın var olduğu bilinmeli. Halen müze olarak ziyarete açık bulunan söz konusu caminin vakıf gayesine uygun olarak kullanılmaması, ibadete açılması hususunda defalarca yapılan taleplerden bir sonuç alınamaması ise düşündürücüdür.”
Ayasofya'nın çevresi kadar içersinin de güzelleştirilmesi gerektiğini ifade eden Özgenç, "Kentin önemli tarihi mekanlarından biri olan Ayasofya'nın etrafını çarpık kentleşmeden kurtarmak için Trabzon Belediyesi ile TOKİ’nin ortaklaşa yaptıkları Ayasofya Kentsel Dönüşüm Projesi'nde kamulaştırma ve yıkım çalışmalarının büyük bir oranda tamamlandığını ve hazırlanan rekreasyon projesinin Anıtlar Kurulu’ndan geçtiği ve yapım ihalesi hazırlıklarının devam ettiğini biliyoruz. Bu önemli proje hayata geçtiğinde Ayasofya'da cami olarak ibadete açılmalı" dedi.