Namı diğer İlana...
Benim köyüm...
Yani doğduğum topraklar.
Havasını soluyup, suyunu yudumladığım, kültürü ile harmanlandığım, 4 yüz hane, 2 bini aşkın nüfusa sahip yer.
*
Doğanın tüm renklerini üzerinde barındıran bitki örtüsü, her daim toprağıyla haşir neşir pırıl pırıl çocukları, vatanına milletine bağlı, misafirperver insanları...
Özetle;
Bir başkadır benim köyüm.
Hele hele şu zamanlarda...
Yani yaz mevsiminde.
Cıvıl cıvıldır.
Öte yandan.
Sadece bölge insanı için önemli değildir Uğurlu Semti.
Yayla turizmi için de önemi büyüktür.
Zira birçok yayla için alternatif güzergâhtır.
Dahası.
Doğa harikası Sera Gölü'ne sadece iki kilometre mesafededir.
*
Alın 4x4 aracınızı gidin, gezin, görün derim.
Hak vereceksiniz.
*
Unutmadan.
Es geçmeden ayrıntıyı açalım.
Neden arazi aracı?
Arazi aracınız yoksa ne olacak?
Tabi ki gidemeyeceksiniz.
Nedenine gelince.
Hemencecik arz edelim.
*
İşte Uğurlu Semtinin yol çilesi:
Semtin bağlı olduğu Derecik Mahallesi genelinde yaklaşık iki yıl önce kanalizasyon çalışmaları yapıldı.
Buna bir sözümüz yok.
Çünkü maliyeti hayli yüksek olan proje, Derecik Mahallesi geneli için gerekliydi.
Dolayısıyla bölge insanı bu projede emeği geçen herkese minnettar.
*
Neyse efendim.
Konumuza girelim meramımız anlaşılsın.
Yaklaşık yedi ay sürdü bu çalışmalar.
Asfalt olan bütün ana ve ara yollar kazındı, dağa, bayıra kilometrelerce borular serildi.
*
Sonbahar mevsimiydi o zamanlar.
Toz, toprak, çamur, batak çilesi çeken insanlar, yaşadıkları tüm zorlukları gelecek ferah ve güzel günler uğruna içine attı, sabretti.
Sonra...
Çalışmalar tamamlandı.
Sıra geldi yolların eski haline döndürülmesine.
Yani asfaltlanmasına.
*
Varolsun.
Bu işe de Trabzon Büyükşehir Belediyesi el attı.
Tüm personeliyle gece yarılarına kadar çalıştı, didindi.
Sadece Uğurlu Semtine ait yollar değil, Derecik Mahalesi'ne ait bütün yollar kısa zamanda yeniden asfaltlandı.
*
Bugün...
Yani sadece iki yıl sonra.
İster bakımsızlık deyin, ister kullanımdaki dikkatsizlik.
Neticede fotoğraf kareleri ortada...
Özellikle Uğurlu Semtine ait ana yolda oluşan devasa çatlak ve göçükler yüzünden ulaşım neredeyse durma noktasına gelmiş.
En kötüsü de, haftalardır ne arayan varmış, ne de soran.
*
Velhasıl efendim.
Bayramdı, köyümüzdeydik.
Dolayısıyla bizatihi yerinde gördük.
Bölge insanı çaresiz...
Yetkililerin ilgisine muhtaç...
Dediler ki, sesimiz olsanız...
Dedik ki, ne demek efendim, hay hay...
Yaşadığımız topraklara belki bir iyiliğimiz dokunur.
Hem zaten bunlar Büyükşehir Belediyesi için küçük işler.
Orhan Başkan da yol yapmayı sever hani...
Neden olmasın dedik?
*
Şimdi...
Çağrımız Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi GÜMRÜKÇÜOĞLU' na;
*
Orda bir köy var uzakta.
O köy bizim köyümüzdür.
Gezemiyoruz, üzülüyoruz.
Yollar bozuk, haller perişan.
*
Gel...
Gel, sen de kırma bu köylüyü!
*
Saygıyla...
