Trabzon'un en eski yerleşim alanlarından olan Ortahisar ilçesine bağlı Gülbaharhatun Mahallesi'nde ikamet eden hemen hemen herkesin lakabı bulunuyor.

Adını, Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbahar Hatun için yaptırılan cami ve türbeden alan mahallede uzun yıllardır bir arada yaşayanlar, birbirlerine isimlerinden ziyade lakaplarıyla hitap ediyor.

Mahalle sakinleri, neredeyse gerçek isimlerin unutulmaya başlaması üzerine 600 kişinin vesikalık fotoğrafının isim ve lakaplarla bir arada yer aldığı pano yaptırdı
Gülbaharhatun Mahallesi sakinlerinden "Jilet" lakaplı Aydın Usta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre önce rüyasında arkadaşlarını gördüğünü ancak bir türlü adlarını hatırlayamadığını anlattı. Uyandıktan sonra da lakaplarını bildiği arkadaşlarının adlarını hatırlamaya çalıştığını fakat başarılı olamadığını belirten Usta, bu durumun kendisini çok etkilediğini söyledi.

Usta, aynı gün mahalledeki çay ocağına gittiğinde rüyasında gördüğü ve adını hatırlayamadığı arkadaşlarından biriyle karşılaştığını ifade ederek, "Rüyamı arkadaşıma anlattım, 'Seni, Charlie'yi, Çikibom'u rüyamda gördüm ancak adlarınızı hatırlayamadım.' dedim. Örneğin biri, 'Tamer'i gördün mü?' diyor. Hangi Tamer anlayamıyoruz. Çünkü 'Kova Tamer', 'Radyasyon Tamer', bir de 'Kuzgun Tamer' var. Bunun üzerine isimlerin unutulmaması için ne yapabileceğimiz konusunda bir süre sohbet ettik." diye konuştu.

Yakın çevresindekilerden başlayarak yaklaşık 600 kişinin fotoğrafını temin ettiğini belirten Usta, şöyle devam etti:
"Fotoğraf stüdyosu bulunan bir arkadaşın yardımıyla fotoğrafların isimler ve lakaplarla birlikte yer aldığı pano hazırladık. Panoyu mahallemizin merkezindeki çay ocağına astık. Bu panoda kimler yok ki... Mahallemizden önemli isimler yetişti, bunlardan biri de Trabzonspor'un efsanevi teknik direktörlerinden Ahmet Suat Özyazıcı. Hocamızın lakabı 'Molla.' Bir dönem Fenerbahçe'de oynayan Metin Diyadin'in lakabı ise 'Topçu.' Yine büyük kulüplerde futbol oynamış Bülent var, onun da lakabı 'Sarı'"

Usta, mahalle sakinlerinin lakaplarından bazılarının, "Ferdi Tayfur, Lelli, Kalbim, Kova, Garip, Süt Ninenin Kuzusu, Hoca" olduğunu paylaşarak, "Charlie Erdoğan'ın lakabı o dönem Charlie'nin Melekleri diye dizi vardı ondan geliyor. Çikibom Mustafa ve Tipitip Akın'ın lakapları da sattıkları sakızlardan kaynaklanıyor. Şair, doktor, siyasetçi, mühendis hemen hemen her meslek grubundan mahalle sakininin lakabı var. Ancak bunlardan bazıları yanlış anlaşılabilir diye hepsini yazmadık." dedi.

Geçmiş yıllarda kahvehane işlettiğini belirten Usta, "Burada tost yapıp satıyordum. Tostların içine koyduğum kaşar dilimi çok ince olduğu için müşteriler, 'jiletle mi kestin?' diye takılırdı. Jilet lakabı buradan geliyor. Bir lakabım da Arel'dir. Platonik aşkım vardı, ona mektup yazıyordum ve Arel diye imzalıyordum. Arel ise o günlerden kaldı." ifadelerini kullandı.

- "İnsanların birbirinden haberdar olmasını da sağladık"
Usta, böyle bir pano hazırladığı için kendisini mutlu hissettiğini anlatarak, kendisine destek veren arkadaşlarına teşekkür etti.
Panoda, 20-30 yıldır yurt dışında bulunduğu için ya da daha farklı nedenlerle görüşemeyenlerin bilgilerinin de bulunduğuna dikkati çeken Usta, "Bir noktada insanların birbirinden haberdar olmasını da sağladık. Panoda gençlik arkadaşlarının fotoğraflarını, lakaplarını görüp ağlayanlar oldu." diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden "Tatar" lakaplı Aykut Aktaş ise 1990'lı yıllarda arkadaşları ile Kadir İnanır'ın başrolde oynadığı "Tatar Ramazan" adlı sinema filmini izlerken bir sahneden çok etkilendiğini belirterek, "Bir anda ayağa kalkıp 'Ben bu oyunu bozarım.' diye elimi masaya vurdum. O günden beri herkes Tatar Aykut demeye başladı ve öyle de kaldı." dedi.
Aktaş, panoyu hazırlayan arkadaşına teşekkür ederek, "Hemen hemen her gün buraya geliyoruz. Panoya bakıp vefat edenleri, başka yerlere taşınanları anıyoruz." diye konuştu.