61SAAT HABER SERVİSİ -  Trabzon’da Pazar günü KESK’in düzenleyeceği ‘Laiklik’ mitingi Trabzon Valiliği tarafından Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. Maddesi uyarınca 15 günlüğüne ertelendi.  Valiliğin erteleme kararı sonrasında mitingin iptali gündeme geldi... 

Konuyla ilgili Trabzon Valiliği tarafından KESK Trabzon İl Temsilciliğine gönderilen yazıda, “Toplantı ve gösteri yürüşeliri kanunun 17. Maddesi uyarınca, Milli Güvenlik Kamu Düzeni, Suç işlenmesinin önlenmesi, gibi gerekçeleri göstererek 15 gün sureyle erteleme kararı verildi” ifadeleri yer aldı.
KESK Trabzon Dönem Sözcüsü Muhammet İkinci, erteleme kararı sonrasında mitingin iptal edilip edilmediği sorusuna, “Henüz valiliğin almış olduğu kararı konfederasyon olarak değerlendiriyoruz. Ülkenin başka yerlerinde gerçekleştirilecek merkezi bir miting. Konfederasyonunu genel merkezi hukukçu arkadaşlarımız gerek burada diğer erteleme kararı verilen yerlerde değerlendiriyorlar” dedi.

ÜLKEMİZDE MEYDANA GELEN TERÖR SALDIRILARI…

İkinci, “Valiliğin, düzenleyeceğimiz mitingi, erteleme gerekçesinde ifade ettiği, ülkemizde meydana gelen terör saldırıları, ve toplumda oluşan hassasiyet dikkate alındığından provokatör olaylar meydana gelebileceği kamu güvenlik ve düzeninin bozulmasına sebebiyet verebileceği değerlendirmesi, esasında ülkemize bizatihi idare tarafından kamu düzeninin sağlanamadığını ortaya koymuştur.
Çünkü kamu düzeni, en temel hak ve hürriyetlerden olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımını içermektedir.
Biz zaten bu mitingi Türkiye’de, iktidarın gerçekleştirdiği uygulamalarla kamu düzenini bozduğu toplumun başta eğitim alanında olmak üzere tüm kamu hizmetlerinden yararlanmasının paralı hale getirildiği işsizliğin yoksulluğun sömürünün üstünün insanımızın dini duygularını istismar ederek üstünün örtülmeye çalışıldığına itiraz etmek için miting gerçekleştirmek istiyorduk” dedi.

TARİKAT, CEMAAT VE VAKFILARA DEVREDEREK

İkinci, sözlerine şu şekilde devam etti: “Çocuklarımıza devletin bakmak ve korumakla yükümlü olduğu Anlayasımızda mevcut olmasına rağmen hükümetin bu sorumluluğunu tarikat, cemaat ve vakıflara devrederek, çocuklarımızı savunmasız ve korumasız bırakıp istismarlarına neden olduğu bir ortamda eğitim hakkını ve sosyal devleti savunmak için miting gerçekleştirecektik.
Biz Türkiye’de işsiz sayısının milyonlarla ifade edildiği özel istihdam büroları aracılığı ile çağdaş köle pazarlarının kurulmasına olanak tanıyan yasal düzenlemeye karşı herkes için iş güvencesi talep edeceğimiz bir miting gerçekleştirecektik.
Kamu hizmetlerini tüm yurttaşlarınmış tarafından nitelikli eşit ulaşılabilir ve parasız bir şekilde devletin bu sorumluluğunu, ancak iş güvencesi olan kamu görevlileri tarafından yürütülmesi gerektiğini ifade etmek için miting gerçekleştirecektik.
Türkiye’de, hukukun, adaletin bir an önce herkes için eşit şekilde tesis edilmesi, yargı bağımsızlığının sağlanması baskının sürgünlerin soruşturmaların son bulmasını talep temek için miting gerçekleştirecektik.
Biz ülkemizde,  gençlerimizin yaşamının baharında bir ekin gibi toprağa düşüp hayatlarını yitirmemesi için bu mitingi gerçekleştirecek bir arada yaşamın kardeşliği huzuru, talep etmek için meydanlarda olacaktık”

DEVLETİN DEĞİL, HÜKÜMETİN VALİSİ
Valiliğin bu erteleme kararıyla bütün haklı taleplerini dile getirmelerine engel olduğunu kaydeden İkinci, “Valilik bu kararıyla bütün bu haklı taleplerimizi dile getirmemize engel olma yönünde bir karar vererek, devletin değil, hükümetin valisi olduğunu göstermiştir.
Biz kamu emekçileri olarak, ülkemizde herkesin geleceğe güvenle baktığı demokrasinin tüm kurumlarıyla işlediği insanlarımızın refah içinde endişe ve korkudan uzak hayatlarını sürdürdüğü sivil asker, polis, gençlerimizin yaşamını yitirmediği bir ülke talep ediyoruz.
Bizi laik eğitim, laik yaşam talebimizden dolayı insanımızın dini duygularının karşısında göstermek, hiç kimseni ama hiç kimsenin haddi değildir. Laikliği savunuyoruz çünkü, Laiklik, insanımızın din ve vicdan hürriyetinin garantisidir. Laikliği savunuyoruz çünkü; Laiklik, sömürünün istismarın yolsuzluğun, talanın, panzehirimdir.
Çünkü Laiklik; bilimsel eğitimin, çocuklarımızın icatlar ve buluşlar gerçekleştirmesinin ve ülkemizin bir an önce artık gelişmekte olan ülkeler sınıfından çıkıp, kalkınmış ülkeler ailesinin bir parçasının olmasının yoludur.
Bizim, insanımızın dini duygularıyla asla derdimiz olamaz.
Fakat bizim, insanlarımızın bu duygularının istismar edilmesiyle ve düzenbazlıkla, bir mücadelemizin olduğu aşikardır.
Biz toplumumuzun tamamı için bugün iktidarda olan AKP’li, yöneticilerin çocukları ve torunları için de laik eğitim, laik bir yaşam ve iş güvencesi, talep ediyoruz.
Biz siyaset kurumu tarafından toplumumuza yaratılan ötekileştirme cepheleştirme iklimine itiraz ediyoruz. Çünkü biz, halkın ta kendisiyiz.
Siyaset kurumu, Türkiye’de olan, tüm olumsuzlukların siyasal sorumlusudur.
Dolayısıyla bugün valilikçe verilen erteleme kararı bu sorumluluğun örtbas edilmesinden başka bir anlam taşımamaktadır.
Ve bizim taleplerimizin ne kadar haklı olduğunu AKP için ne denli rahatsız edici olduğunu göstermektedir. Fakat gerçeklerin üstünü örtmek mümkün değildir.
KESK olarak insanımızın sorunlarını dile getirmeye herkes için yaşanılası bir ülke mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.