Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde düzenlenen kitap günlerine vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. 8 Mayıs tarihlerine kadar açık kalacak Karadeniz’in en büyük kitap fuarına 80 yazar ve 100 yayınevi katılırken,  yerel ve ulusal bazda tanınmış pek çok yazar söyleşi ve imza programı ile okuyucuları ile buluşuyor. İmza günü ve söyleşi için Trabzon’a gelen edebiyatçı ve yazarlar Trabzonluların fuara ilgisinden oldukça memnun. 

2 Mayıs Pazartesi Esma Ala Türkmen, Mustafa Yazıcı, Mustafa Durmuş, Koray Avcı Çakman, Cem Gülbent, Ülkü Eliuz, Gençosman Denizci, İbrahim Ünsal,   Melih Tuğtağ, Tuncel Altınköprü düzenledikleri imza günü ile kitapseverlerle birlikte oldu. 

Kitap şölenine imza günleri ile katılan edebiyatçı ve yazarların Trabzon ve kitap günleri ile ilgili görüş ve düşüncelerini aldık. Yazar ve edebiyatçılar fuara yoğun ilgi olduğunu belirterek, kitapseverlerle birlikte olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.  
Prof. Dr. Ülkü ELİUZ
Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi 
Trabzon kültürel anlamda, siyasi anlamda, sosyolojik anlamda çok önemli ve çok kritik merkezlerden biri.  Kitap fuarlarının bu 3’si. Aslında çok yeni ama bunun dışında alternatif kitap etkinlikleri organize ediliyordu. Çünkü kültürel alt yapı zengin olduğu için bu kitap fuarı ile aslında bu somut hale getirildi. Bu noktada Büyükşehir Belediyesi’nin bu organizasyonlarını hem destekliyorum hem de çok takdirle karşılıyorum. 
Burada okumak eylemi üzerine odaklanmak gerektiğini düşünüyorum. Okumak seslendirmek midir? Yoksa anlamlandırmak mıdır? Anlamlandırmayı hedeflememiz gerekiyor. Çünkü Kuran-ı Kerim’de de biz Müslümanlara verilen ya da insanlara verilen ilk emir bu. ‘Oku’ yani anlamlandır. Dünyayı anlamlandır. Kitap üzerinden, hayat üzerinden, yaşam üzerinden anlamlandır. Bunu ise kitap seçerken aynı zamanda kendilerine bir ruh, kendilerine bir bakış açısı kazandıracak metinleri seçerek var olmaları gerektiğini düşünüyorum.  Buna dikkat etmeleri gerektiğini ve bu konuda bir destek almaları gerektiğini düşünüyorum. Özel bir talep olacak yazarları davet ederken ve seçim yaparken toplantılar sırasında ekibin içerisinde edebiyat kökenli bir ya da iki kişinin mutlaka bulunması gerektiğini özellikle rica ediyorum. 

Koray AVCI ÇAKMAN 
Yaklaşık 10 yıldır çocuklar ve gençler için yazıyorum. Alanda pek çok yayın evinde çalışıyorum. Pek çok basılmış eserlerim var çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili.
Ben de bir Karadenizliyim. Sahil kasabasında büyüdüm. O yüzden çok mutluyum Karadeniz’de böyle şeyler yapılmasından dolayı. Gördüğüm kadarıyla Trabzon halkı da çok ilgili. 

Kitapseverlere tavsiyem okusunlar, sıkılırsalar bıraksınlar ama sıkılıp bırakmayacakları kitap alsınlar ve okusunlar. Okumak insanı yüceltir, insan yapar. 
Ben ilk kez katılıyorum Trabzon fuarına.  O yüzden çok yeni gözlemliyorum. ‘Trabzonlular beni yanıltmayacaktır’ diye umuyorum. 

İbrahim ÜNSAL
Edebiyat Öğretmeni
Belki emekli oldum ama öğretmenliğin emeklisi olmuyor. Emekli olduktan sonra öğrencilerimi çok özledim. Onlar ile tekrardan bir iletişim kanalı kurma imkânları aradım.  Bu imkânı kitaplarda buldum. Şu anda önceliği ortaokul ve lise öğrencileri olan tarihi romanları yazıyorum. Yani çoğunluğu tarihi roman proje amaçlı çalışıyorum. İki projem tamamlandı. Birisinde tarihimizdeki 10 kahramanın biyografik romanını yazdım. Diğerinde de yakın tarihimizdeki cepheleri romanlaştırdım. Bunun dışında benim asıl alanım şiir. Bir şiir kitabım var. Âşıklar Yolu’nda ismini taşıyan,  şiir bilgisi içeriyor.  
Ben Trabzon’a ilk kez geliyorum. En son Rize’ye gitmiştim.  Trabzon’dan geçtik ama inmek nasip olmamıştı. Trabzon’u görmek çok istiyordum. Bu vesile ile görmüş oldum. Ben birçok yeri dolaşıyorum tabi. Sabah ki bölümde programda çok iyi bir yöntem uygulandığını gördüm. Öğrenciler geldi bir söyleşide bulunduk. Çocuklarımız çok hevesli ve ilgiliydiler. Kitaplarımı imzaladım. Gayet güzel gidiyor. 

Benim özellikle hedef kitlem olan genç okurlarımdan isteğim şudur; tek tür kitap okumasınlar. Yazı sanatının bütün türlerini şiirden öyküye, romandan denemeye her türden okusunlar. Çocuk sadece tarihi romanı okurum diyor, sadece polisiye romanı okurum diyor. Hayır. Ben hep şunu söylerim; insan tanımadığı güzelliği sevemez. Her kitabın içerisinde ayrı ayrı güzellik var. Okurlarımdan istirhamım tüm türdeki güzellikleri tanısınlar, tanıtsınlar. Pişman olmazlar. 

Gençosman DENİZCİ
1964 Rize doğumluyum. 25 yıldır İstanbul da yaşıyorum. Asıl mesleğim  mali müşavirlik.  Muhasebeyle uğraşıyorum.  Kısa hikayelerle önce yazmaya başladım, daha sonra roman yazmaya başladım. İlgi alanım polisiye. Bu nedenle polisiye romanları yazmaya başladım.

Trabzon fuarına ilk kez katılıyorum. Ben Karadenizliyim, Rizeliyim. İki ayda üç ayda bir Karadeniz'e gelirim. Dolayısıyla Trabzon'u gezmeye geliriz.  Biz ilk imtihanlara girdiğimiz zamanlarda hep Trabzon'daki üniversitelerde girerdik. 
Bir insan dert sahibiyse mutlaka kitap okumalıdır. Derdi olmayan da kitap okuyarak dert edinmelidir. Yani günümüzde çok güzel kitaplar yazılıyor. Popüler kültür dediğimiz tarzda kitaplar da yazılıyor.  Kendilerine faydalı olacak özellikle eski kitaplar, yazarlarımızın da kitaplarını okuyabilirler. Yeni kitaplarımızı da okuyabilirler. Ama özellikle gençlerin bu konuda daha aktif olduğunu düşünüyorum ben.  Şöyle isterseniz ben birinci romanım olan polisiye türünde roman yazıyorum. Ülkemizde polisiye roman da aslında bir boşluk var. Bunun sebebi de şu; Polisiye roman yazarı biz de çok az var.  Dünya ülkelerinde çok fazla polisiye roman var. Fakat bizler polisiye romanı yazarı bir elin parmaklarını geçmiyor. İyi polis yazarları. Bunun için bu alandaki boşluğu doldurmak lazım. Bir de eğer bir yazar bir konuda yazıyorsa mutlaka içinde yaşamış olduğu toplumun değerleriyle barışık kitap yazmalıdır. Benim kitaplarımda bir Anadolu. Polisiye sloganı var, şu anda ikinci kitabımı yazdım üçüncüyü yazmaktayım. Birinci kitabımızdaki ana konu Türkiye'deki tarihi eser kaçakçılığı. Bizim eserlerimizi 150-200 yıldan beri yağmalanmıştır. Bunla ilgili bir kurgu romandır. İstanbul'da başlayıp, Erzincan'da devam ediyor. Ve Trabzon'da Ankara'da, Konya'da bazı tarihi mekanlar hakkında bilgiler elde ediyoruz. İkinci romanımız ise İstanbul'da başlayıp Trabzon’da geçiyor. Kitabın yüzde kırk ellisi Trabzon'da geçiyor. Trabzon'un tanıtımına katkıda bulunuyoruz. Aynı zamanda sokakların, caddelerin tanıtımı da var. Rize'den, Ordu'dan bahsediyoruz. Türkiye'deki kan davası gerçeğini anlatıyoruz. Oradaki kötülüğü anlatıyoruz. Aynı zamanda ülkemizdeki alternatif enerjinin oyunlarını anlatıyorum ve kadına şiddet konusunu ele alıyorum. Sürükleyici ve bir günde iki günde okunacak kitaplar. Gençlerin rahatlıkla okuyabileceği kitaplar. 


Cem GÜLBENT. 
İzmir'den geliyorum. Normalde fizik öğretmeniyim aynı zamanda reklam şirketim var. Paradokya ve Hammit kitaplarımız var.  Burada da okuyucu kitlemiz çok geniş. Sağ olsun kitaplarını imzalatıyorlar. Trabzon'a, insanlarına karşı da muhabbet besliyorum. Ben askerliğimi burada yaptım, ve buralarda yaparken de kitaplarımı yazdım. Bu insanlar bana destek çıktılar ve tekrardan teşekkür ediyorum herkese ...
Ben fantastik yazıyorum. Ortaokul, lise ve yukarısı için yetişkinler için Paradokya kitaplarım var. İlköğretim birinci kademe yönünde Hammit kitaplarım var . Fantastik yazarken şuna dikkat etmeye çalıştım. İçerisinde vampirler olmadan, periler olmadan fantastik kitap yazılabilir, ona ulaştım. Bizim değerlerimiz, bizim kültürlerimiz. Benim kitaplarımı okurken, fantastik okurken aslında İzmir saat kulesi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Aynı zamanda Topkapı Sarayı hakkında bilgi sahibi olmuş oluyorsunuz. Karadeniz'in muhteşem güzelliklerini yaşamış oluyorlar.  Yaşayanlar varsa tekrardan yaşamış oluyorlar, bilmeyenler varsa tekrar öğrenmiş oluyorlar. Fantastiği bizim kültürümüzde harmanlayarak okuyuculara, maceralı, heyecanlı, gizemli bir kitap sunma çabası içindeyim.  Her kitabın içerisinde mutlaka bir arkadaş vardır. Önemli olan o kitabı ellerinden bırakmasınlar. Yazma hevesi olan varsa kalemi ellerinden bırakmasınlar. Bambaşka bir duygudur bu heyecan, macera.  Mutlaka dediğim gibi o kitabın kapağını açsınlar ve kendini o dünyaya atsınlar.  Fuar gayet güzel bir fuar. Geçmiş senelerden de katıldım. Buradaki yoğunluktan memnunum. Büyükşehir Belediye Başkanı’mıza da çok teşekkür ediyorum.  İnşallah bu gibi fuarların organizasyonların devamı gelir. Yazarları okurla buluşturmak gibi güzel bir etkinlik yapmışlar.