Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu Trabzon'un nasıl Marka Şehir olacağını yazdı..

İŞTE O YAZI
Cumadan beri Trab-zon’dayım. Çarşamba sabahına kadar burada olacağım. Burada olmamın iki sebebi var.
Birincisi Trabzonlu İşadamları ve Bürokratlar Derneği’nin (TİAB) “Marka Şehir Trabzon Çalıştayı”... İkinci ise Trabzon ve Rize’de seçmenin nabzını tutup, yazacağım.
Başkanlığını Atalay Şahinoğlu’nun yaptığı TİAB’ın iki günlük çalıştayında işadamları, bürokratlar ve akademisyenlerden oluşan 100’ün üzerinde insan; Trabzon, hangi yönleri ön plana çıkarılarak “Marka Şehir” olur üzerine kafa yordu.
İki günün sonunda bir kez daha ortaya çıktı ki, pazarlanacak, vitrine çıkarılacak o kadar çok şeyi var ki Trabzon’un…

Spor, zengin tarihi, el işi (Trabzon burması, bakır), tereyağı, ekmek, lojistiğe uygun jeopolitik konumu, deniz ve hepsinden önemlisi yeşilin her tonunu bağrında barındıran doğası bunlardan bazıları...
Şimdiye kadar ne devlet, ne STK’lar ne de özel sektör Trabzon’un doğasını dünya pazarına sunmak için ciddi bir hamle yaptı.
Buna rağmen doğası ve birçok medeniyeti barındıran tarihi geçmişi Trabzon’u 2014 verilerine göre yılda 330 bini yabancı olmak üzere toplam 2 milyon turistin geldiği bir şehir haline getirdi.
Turistler Trabzon’da ortalama 1.2 gün kalıyor. Son zamanlarda Trabzon’da sadece tatil değil, gayrimenkul alımları da yapan Araplar ise ortalama 12 gün konaklıyor “yeşil cennet”te...
Nov Otel’de iki gün süren TİAB Çalıştayı’ndan çıkacak sonuç bildirgesinde Trabzon’a gelen turist sayısının artması ve gelenin daha çok süre kalması için atılması gereken adımlar sıralanacak.
Bakalım bundan böyle Trabzon’un hak ettiği “Marka Şehir” olması için kimler taşın altına elini koyacak?
Toplantının son günü İzmit’te yaşayan aslen Trabzon Araklılı olan 90 yaşındaki Hamit Özdağ, ilginç bir konuşma yaptı. İzmit’te ve Araklı’da birçok okul yapan Özdağ, “Adnan Menderes’ten beri her Başbakan, Trabzon’a demiryolunu getireceğini söyledi. Trabzon’a trenin geldiğini göremeden gideceğim. Siz o treni getirin yeter” dedi.