Uçurumun kenarında eğitim... Trabzon'un Köprübaşı İlçesi'ne bağlı Beşköy Beldesi, 7 Ağustos 1998'de yaşanan sel felaketiyle adeta yerle bir oldu. Felakette 75 bina yıkıldı, 44 kişiyi heyelan yuttu. Zamanla yaralarını sarmaya çalışan beldede öğrenciler, başka bir ilçedeki yatılı bölge okuluna verildi. Belediye binası ise, beldenin 2 kilometre çıkışındaki dere yatağına yapıldı. Bir süre burada hizmet veren belediye, 'riskli bölgede bulunması ve merkeze uzaklığı' nedeniyle taşındı. Belediye belde girişindeki prefabrik yapıda hizmet vermeye başlarken 'riskli belediye binası' da 2008 yılında Milli Eğitim Müdürlüğü'ne devredildi.

2009'DAN BU YANA

MİLLİ Eğitim Müdürlüğü belediyenin boşalttığı binayı başka ilçelerde eğitim gören Beşköylü çocukların evlerine yakın yerde eğitim görmesi için okula dönüştürdü. Derenin kenarındaki bina 2009 yılından itibaren Adnan Kahveci İlköğretim Okulu olarak hizmet vermeye başladı. 150 mevcutlu okulda öğrenciler

30 metre uçurumun kenarındaki binada tehlikelerle iç içe eğitim görmeye başladı. Aileler ise her yağmurda ve sel riskinde yürekleri ağızda nöbet tutar oldu. 'Burası hazır mezarlık'
BEŞKÖY Belde Başkanı Yahya Narmanlı 'Burası hazır mezarlık' diye isyan etti. AKŞAM'a okulun önünde açıklama yapan Narmanlı, 'Veliler çocukları korkuyla okula gönderiyor. Zamanında belediye binasının riskli olduğuna kanaat getirildi ve benden önceki başkan döneminde bina merkeze taşındı. Bu arada okul yeri aranıyordu, geçici olarak burası Milli Eğitim'e verildi. Burada risk vardı ama acil ihtiyaç olduğu için okul buraya taşındı. Herkes yeni bir okulun yapılmasını umut ediyordu. Ancak başvurduğumuz hiçbir yerden sonuç çıkmadı. Burası her açıdan riskli' diye konuştu.

Önü arkası sağı solu tehlike
Beşköy Belde Başkanı Yahya Narmanlı okuldaki öğrencileri bekleyen tehlikeleri sıraladı:
Okulun üzerinde Şahinkayalar Dağı var. Okul dağdan gelebilecek sel-çığın en kolay yıkabileceği yerde.
Tam karşısında kaya-lar var, zaman zaman kopmalar oluyor, çocuklarımız da bu kayanın altında oynuyor.
Alt kısmı Manahoz deresi. Bahçeyle dere arasında sadece tel örgü var. Bir çocuk düşse, cesedini bile bulamayız.
HES boruları okulun 4-5 metre yanından geçiyor, mayın gibi.
Bir süre önce biri patladı, metrelerce havaya su fışkırdı. Okunun önünde
patlasa, binayı sarsar, çocuk varsa uçurur.

Çocuğumuz gelince şükrediyoruz!
- Dursun Karataş (Veli): Akşam çocuk eve gelince herkes şükrediyor. Oğlum Ali'yi okula gönderirken tedirgin oluyorum. Bir belde huzursuz, kimse sesimizi duymuyor. Yeter artık çektiklerimiz.
- İsmail Ekmekçi (Veli): Bir gün burada minik canlar gidecek, bizim feryadımızı ancak o zaman duyacaklar. Çaresiziz, anlayın artık. Parası olan çocuklarını başka yerde okutuyor. Biz ne yapalım?

KAYNAK: GURKAN ATA /AKŞAM